Genelde yasaklar ve tartışmalarla gündeme gelen, 82 Anayasası ile anayasal bir kurum olan YÖK, bugün 22. yılını dolduruyor
Abone ol6 Kasım 1981 tarihinde 2847 sayılı kanunla kurulan YÖK, bugüne kadar ilgili kanunda defalarca değişikliğe gidilmesine rağmen, bilimsel ve özerk bir yapıya kavuşturulamadı. Kuruluşunun ardından, 1982 Anayasası ile anayasal bir kurum özelliği de kazanan YÖK, genellikle sürgün ve yasaklarla anıldı. YÖK, öncelikle 1402 sayılı sıkıyönetim kanunu ile ardından da 28 Şubat sonrasında yaşanan baskı ortamı ile binlerce öğretim üyesinin sürgününe ya da görevden el çektirilmesine sebep oldu. Bir çok öğretim üyesi değişik sebeplerle üniversitelerden uzaklaştırıldı, para yada özlük haklarından mahkumiyet cezaları aldı. YÖK, kurulduğu tarihten bu yana üç başkan eskitti. Kurucu başkan İhsan Doğramacı, Prof. Dr. Mehmet Sağlam, Prof. Dr. Kemal Gürüz, YÖK'e damgasını vuran isimler oldu. 1981 yılında YÖK'ün kuruluşunu gerçekleştiren İhsan Doğramacı, 1992 yılı Temmuz ayına kadar bu görevde kaldı. YÖK Başkanlığı yaptığı dönemde, askeri iktidarın sözünden çıkmayan Doğramacı, kamuoyunda 1402'likler olarak bilinen binlerce öğretim üyesine görevden el çektirilmesinde başrolü oynadı. 1992 ile 1996 yılları arasında YÖK Başkanlığı yapan Prof. Dr. Mehmet Sağlam döneminde YÖK'ün sürgün ve yasak uygulamaları bir nebze olsun azaldı. Bunda yaşanan sakin dönemin de etkisi oldu. 1996 yılında göreve getirilen Prof. Dr. Kemal Gürüz döneminde ise, disiplin yönetmeliklerine dayanılarak yüslerce öğrenci okuldan uzaklaştırıldı.