Yılmaz Özdil'den olay Ankara saldırısı yazısı

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Ankara Kızılay'daki bombalı saldırıyla ilgili AK Parti'nin şimşeklerini üzerine çekecek yazı kaleme aldı.

Yılmaz Özdil, hükümetin istihbarattan, polislikten, askerlikten ve diplomasiden anlamadığını iddia etti, devleti tanımayan kadroların ülkeyi yönettiğini savundu.

Sözcü yazarın Yılmaz Özdil, "Kızılay" başlıklı yazısında 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan Ankara'daki terör saldırısını değerlendirdi.

Muhalif yazarın hedefinde iktidar vardı. Özdil'e göre ülke iş bilmez kadroların yönetiminde.

"HİÇ BU KADAR ZAVALLI DURUMDA GÖRMEDİM"

Özdil, topa tuttuğu hükümet için "33 senedir gazeteciyim, hayatın kıymetini bilecek kadar ölüm gördüm, hatırlamak istemediğim boyutlarda dehşete, vahşete tanıklık ettim ama… Ülkemi hiç bu kadar zavallı durumda görmedim!" ifadelerini kullandı.

Ahmet Altan'dan şok Ankara patlaması yazısı

Yazar kendi bakış açısıyla MİT, diplomasi polislik ve askerlik alanlarında hatalı gödüğü konuları böyle sıraladı. İşte o polemik konusu olacak yazıdan bazı bölümler:

MİT

-Devletin memuruyla çalışmak yerine, devletin memurunu yok saydılar, tecrübeyi-liyakatı küçümsediler, kendi elemanlarını paraşütle indirdiler. O güne kadar MİT’te çaycılık bile yapmamış birini, MİT’in en tepesine koydular. Devletin istihbarat teşkilatını, Üsküdar belediyesi zabıta müdürlüğü sandılar.

DİPLOMASİ

-Tecrübeli diplomatlarımızla çalışmak yerine, yok saydılar, küçümsediler, monşer filan diye alay ettiler, alay ettirdiler. O güne kadar dışişlerinde kapıcılık bile yapmamış birini, hariçten gazel okuyan Malezyalı Ahmet Kiziroğlu’nu, milletvekili bile olmadan hariciyenin en tepesine koydular. Devletin dışişleri teşkilatını, Eyüp belediyesinin park ve bahçeler müdürlüğü sandılar, ne olacak canım dikeriz sularız iki ayda büyür zannettiler.

ASKERLİK

-Dükkan mühürler gibi orduyu mühürlediler, TSK’yı asrın iftirasıyla hapse tıktılar, kendi kendilerini başkomutan, mareşal ilan ettiler. Netice? Dünyanın en güçlü 10 ordusundan biri sayılan TSK, felç oldu. Suriye’ye burnunu bile uzatamıyor, komşu coğrafyalardaki etkisi sıfıra indi. Açılım ayağıyla iç güvenlikten el çektirildi, kışlasına hapsedildi. Adeta iğdiş edildi. Trajik bir kıyas vereyim: Kıbrıs barış harekatı 25 gün sürdü, Sur mahallesini 103 günde geri alabildik!

POLİSLİK

-Anlasalardı, Akp hükümeti döneminde 75 bin cemaatçiyi polis teşkilatına almazlardı. Anlasalardı, 17/25 Aralık’tan sonra 120 bin polisin görev yerini değiştirmezlerdi. Anlasalardı, polis akademisinde PKK açılımı açmazlardı. Anlasalardı, Sur’u Cizre’yi Silopi’yi hiç bilmeyen, bölgeyi tanımayan polisleri “geçici görev”le oralara gönderip, şehit sayısının artmasına sebep olmazlardı.