Fethullah Gülen ile ilgili yapılan röportaj ve haberler, gazeteteleri birbirine düşürdü. Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Y. Yılmaz, Gülen röportajını savundu.
Abone olMedyanın ardarda Fethullah Gülen'le ilgili yaptığı röportaj ve haberler, gazeteteleri birbirine düşürdü. Mehmet Yılmaz, en iyisini kendilerinin yaptığını öne sürdü. İşte Yılmaz'ın savunması... Oscar Wilde, "Ne zaman insanlar benimle aynı fikirde olsa, hatalı olduğumu düşünürüm" demiş. Benim de mesleğimi yaparken kendime "kerteriz" aldığım, aralarında bazı meslektaşlarımızın da bulunduğu böyle kişiler var. Gereksiz bir polemik yaratmamak için isimlerini yazmayacağım ama ne zaman bu kişilerle aynı fikirde olsam bir an durup Oscar Wilde gibi düşünürüm: Bir hata yapıyorum galiba.. Şüpheli yaklaşımlar Sözü, arkadaşımız Mehmet Gündem'in yaklaşık bir yıldır gerçekleştirmek için uğraştığı Fethullah Gülen röportajına getirmek için yazdım bu girişi.. Bazı yazar ve politikacılar Fethullah Gülen'in röportajının neden Milliyet'te yayımlandığı ile ilgili sorular soruyorlar. Milliyet'in röportajından hemen önce "Nurcular" dizisinin Sabah'ta yayımlanmasına dikkat çekip, "İki röportaj üst üste nereden çıktı şimdi?" diye okuyucularda şüphe yaratmaya uğraşıyorlar. Okumayan yazarlar Türkiye'deki bazı köşe yazarlarının "yazan" ama "okumayan" insanlar olduklarını gösteren bir karşılaştırma bu.. Sabah'taki, tarihsel olayları ve kişilikleri birbiriyle kıyaslayan bir araştırma-inceleme dizisiydi, Milliyet'te yayımlanan ise bir "röportaj"! Sabah'taki diziyi hazırlayan yazarın kişisel yorumlarıydı, Milliyet'teki son yıllarda adından çokça söz edilmiş bir kişilikle yüz yüze görüşülerek yerine getirilmiş bir gazetecilik çabası.. Sadece gazetelerdeki başlıkları okumakla yetinenlerin farkına varamayacakları ve bu nedenle de garip yorumlar yapmalarına yol açan önemli bir farklılık! Art niyet nerede? Mehmet Gündem, Fethullah Gülen'e bugüne kadar hiçbir gazetecinin sormadığı soruları sordu ve yanıtlarını aldı. Gülen bize ne soracağımızı dikte etmedi, biz de onun söylediklerini virgülüne dokunmadan yayımlıyoruz. Bunda nasıl bir kötülük olabilir? Bunun altında bir art niyet nasıl aranabilir? Bu söyleşiyi okumak, Milliyet okuyucularının ayrıcalığıdır ve söyleşinin yayımlanması tamamlandığında her Milliyet okuyucusu Fethullah Gülen ile ilgili kendi fikrine sahip olacaktır. Çünkü Milliyet okuyucusu, okuduğunu anlayacak, kendi yorumunu yapacak eğitim düzeyindedir. Milliyet'in yayın politikasına yön veren temel ilkelerden biri, Milliyet okuyucularının her şeyden en önce ve birinci elden haberdar olmasını sağlamaktır. Yazarımız Filistin'de Bu nedenle Türkiye'nin burnunun dibinde Ortadoğu barışını yakından ilgilendiren Filistin seçimlerini, başka büyük gazeteler yabancı ajanslardan izlerken Milliyet yazarı Hasan Cemal bir haftadır Filistin'de dolaşıyor. Olaylara yön veren kişilerle konuşuyor, izlenimlerini Milliyet okuyucusuna aktarıyor. İşte Milliyet farkı Bu vesileyle ve izninizle biraz da övüneceğim: - İstanbulspor hesaplarında görülen ve Fenerbahçe tarafından gönderilen "teşvik primi" olduğu iddia edilen parayla ilgili haber, bazı gazetelerde yeni yayımlandı. Oysa Milliyet okuyucuları bu haberi 2 Kasım 2004 tarihinde gazetenin sürmanşetinde, Umut Eken imzasıyla okumuşlardı. - Pazartesi günü bir gazetenin manşetinde yer alan "İzmir Limanı'nın yükleme boşaltma işlerinin yeni kurulmuş iki şirkete ihalesiz verildiği" haberi de Milliyet okuyucuları için "bayat haber"di. Nedim Şener'in haberi, Milliyet'te 10 Kasım 2004 tarihinde Ekonomi sayfasının manşetiydi ve bir ayrıntı daha vardı: Söz konusu şirketin ortağı AKP'nin eski Bakırköy İlçe Başkanı'ydı.. Bir yıl önce verdik! - Yine pazartesi günü çok satan bir gazetenin manşetinde yer alan "66 yıllık Hatay sorunu bitti" haberi de Milliyet okuyucuları için eski bir haberdi. Gazetenin bir İsrail gazetesine dayanarak verdiği manşet haberi, tam bir yıl önce 8 Ocak 2004'te Milliyet'in birinci sayfa haberiydi. Utku Çakırözer imzalı haber, "Hatay ticaret merkezi olacak, sorun aşılacak" başlığını taşıyordu ve haberin hemen altındaki çerçevenin içinde bir de şu "ayrıntı" vardı: "Tarihi metni Milliyet ele geçirdi - Şam yönetiminin 1939'dan bu yana ilk kez Türkiye'nin Hatay'ı da içine alan sınırlarını kabul ettiği tarihi metni Milliyet ele geçirdi." Örnekleri o kadar çok artırabilirim ki, bu sayfayı doldururum yine de yer yetmez! Dedim ya Milliyet okuru ayrıcalıklı bir okuyucudur ve her olayı, her röportajı öteki gazetelerin okuyucularından daha önce öğrenme olanağına sahiptir!