BIST 8.864
DOLAR 34,29
EURO 37,33
ALTIN 3.035,50

Yılmaz, Erdoğan ve şimdi sıra Ağar'da mı?

Allah var son günlerde Erkan Mumcu kendisine verilen oyununu iyi oynuyor.

 

Kendisinden iki misli oyu olan DYP’den rolü kaptı götürüyor.

 

Nasıl mı?

 

Size sezgilerimin ve bildiklerimin onda birini yazayım.

 

Herkesin işini ben görecek değilim ya!

 

***

 

Bizim İnternethaber’de yazıyor…

 

“Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül'e ne istediğini açık açık anlatan Mumcu, şartlarını şu başlıklarda sıralamış:

 

YÖK kanunu değişmeli.

5 artı 5 formülü seçimlerden önce Meclis'te görüşülüp karara bağlanmalı.

Dokunulmazlıklar mutlaka kaldırılmalı.

Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi sağlanmalı.

 

Anavatan lideri Erkan Mumcu'nun demokratikleşme şartlarına ‘Ne gerekiyorsa yapılacak’ sözleriyle karşılık veren Abdullah Gül, salonda bulunan tüm Anavatanlıları rahatlatıyor.

Erkan Mumcu'ya da ‘Biz bu oylamaya katılacağız’ demek düşüyor.”

 

Haber bu!

 

Erkan Mumcu, eğer DYP ile birleşme görüşmeleri yapmıyor olsaydı çok tutarlı bir davranış derdim ama…

 

Maksat başka.

 

***

 

Şimdi kodları çözmek için kendimize sorular sormaya başlayalım:

 

DYP ile ANAVATAN'ın birleşme görüşmeleri iyiniyetle başlamamış mıydı?

 

O halde görüşmeler başladıktan hemen sonra, Mahmut Koçak hangi saiklerle ANAVATAN’a geçti?
 
Arkasından neden ANAVATAN reklâmları devreye girdi?

 

Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda birlikte hareket edeceğiz dememişler miydi?

 

Öyleyse Erkan Mumcu neden Ağar ile görüşmeden ve fikir birliği sağlamadan Abdullah Gül ile görüştü?

 

Abdullah Gül’e Ağar ile ortak kararlarını değil de, neden kendi partisinin kararlarını şart olarak sürdü?
 

Birleşme konusunda samimi iseler neden Mehmet Ağar’dan ve DYP’den rol kaptılar?

 

Neden Can Dündar’ın programında ANAVATAN’ı temsilen Keçeciler varken, DYP’yi  –Cindoruk, DYP ile aynı düşünmüyor ve parti adına orada değildi- temsilen kimse yoktu?

 

Erkan Mumc'nun “5 artı 5 formülü seçimlerden önce Meclis'te görüşülüp karara bağlanmalı” şartının nedeni ne?

 

Bu kadar önemli bir Anayasa değişikliğine Abdullah Gül bir an bile tereddüt etmeden ve –sözde- kimseye danışmadan neden “Evet” diyor?

 

Haydi bakalım DYP’liler bu soruların cevabını ve sizin üzerinizden oynanan oyunu bulun!