BIST 9.658
DOLAR 34,64
EURO 36,38
ALTIN 2.915,23
HABER /  POLİTİKA

Yıldırım'dan Kılıçdaroğlu'na istikrar cevabı!

Başbakan Binali Yıldırım, Kemal Kılıçdaroğlu'nun İl Başkanları Toplantısı'nda söylediği sözlere cevap verdi. Yıldırım "Biz el sıkışmaktan yanayız" dedi.

Abone ol

Başbakan Binali Yıldırım, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Türkiye'nin istikrara ihtiyacı var" sözlerine "Biz atışarak değil, el sıkışarak, konuşarak sorunların çözülmesinden yanayız. Tribünlere, meydanlara söz söylemek seçim meydanlarında olabilir. Diğer zamanlarda ülke sorunlarına karşı asgari müştereklerde birleşmek lazım. O nedenle genel başkanlarla bir araya geldik. Küçük bir uzlaşmayla anayasa değişikliği söz konusu oldu. Bunun da kararını verip yolumuza devam edeceğiz" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım basın mensuplarının sorularını yanıtladı.



İSTİKRAR SÜRECEK

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım özetle şöyle konuştu:

"14 yıldır AK Parti iktidardadır. AK Parti tek başına iktidardır. Sayın Kılıçdaroğlu istikrardan neyi kast ediyor bilmiyorum ama, dünyada güçlü siyasi irade, tek başına iktidar anlaşılır. İstikrar 14 yıldır, darbe girişimine rağmen, vesayet heveslilerine rağmen devam ediyor. Türkiye'yi 3'e katladık, 3 darbe girişimini de yerle bir ettik. Bundan sonra da milletimizin duası ve desteğiyle Türkiye'de istikrar sürecek, büyüme devam edecek.

EKONOMİK RAKAMLAR

Ekonomi ile ilgili de konuya gelince, rakamlara takla attırmakla rakamlar düzelmez. Dünyada ölçüsü belli. Borcunuzun milli gelire oranı, borç ödeme kabiliyeti nedir buna bakılır. 2002'den önce borcun milli gelire oranı yüzde 74. 100 lira kazanıyorsak, 74'ünü borca veriyoruz. Bugün yüzde 32 olmuş. 2002'de bütün vergilerin yüzde 86'sı borca veriyorsun. Bugün 100 lira vergi alıyorsun, 12 lirasını borca veriyorsun. 88 lirasını da milletin ihtiyacına harcıyorsun.

FETÖ ELEŞTİRİSİ

15 Temmuz'dan bu yana 2 ay kadar zaman geçti. Sayın Kılıçdaroğlu fikrini değiştirdi mi, Türkiye'de başka bir şey mi oldu? Dünyanın başına bela olan FETÖ'dür. Alçak terör örgütünü de bütün izlerini, bağlantılarını ortaya çıkarmak ve bu topraklardan temizlemek de bizim akdimizdir. Sayın Kılıçdaroğlu'na, Yenikapı ruhunun gereğine uygun olarak birlik, beraberlik, dayanışma içerisinde gerek bölücü, gerek FETÖ'cü terörle mücadele konusunda daha müspet tavır içerisinde olmasını bekliyorum. Kendisiyle birkaç kez görüştük. Buna rağmen anlaşılmayan konular var, gerekirse tekrar anlatırız.



DIŞ POLİTİKA

Sayın Kılıçdaroğlu orada da eleştiriyor, ilişkiler düzelip işleri yoluna koyunca yine memnun olmuyor. Nasıl yapacağız. İkisini de eleştiriyorsunuz. Niye anlaştınız Rusya ile, İsrail ile; anlaşmayınca da niye düşmansınız diyor. Biz milletimize bir şey söyledik, hem içeride hem dışarıda dostlukları artıracağız, düşmanlıkları azaltacağız.

MUHALEFETLE YENİ GÖRÜŞME

Biz atışarak değil, el sıkışarak, konuşarak sorunların çözülmesinden yanayız. Tribünlere, meydanlara söz söylemek seçim meydanlarında olabilir. Diğer zamanlarda ülke sorunlarına karşı asgari müştereklerde birleşmek lazım. O nedenle genel başkanlarla bir araya geldik. Küçük bir uzlaşmayla anayasa değişikliği söz konusu oldu. Bunun da kararını verip yolumuza devam edeceğiz.

FETÖ MAĞDURLARI İDDİASI

Milletin mağduriyetini nereye koyacağız. En büyük mağdur 241 şehidin yakınıdır. 79 milyon vatan evladıdır. En önce konuşmamız gereken budur. Bu terör örgütü kapalı bir kutu. Saydam değil. İlişkileri gizemli. Bunu yanlış yapmadan, itinayla sorumluları ortaya çıkarmak kolay değil. Biz memuriyetten çıkardığımız epeyce insan var, mahkemelerin gözaltına aldığı, tutukladı, darbeye iştirak edenler var. Büyük bir kitle var, doğru. Bunu yapmazsak Türkiye bu tehditle tekrar karşı karşıya kalır. Bundan sonra hatalar, yanlışlar var düzeltecek mekanizmalar da var, gerekli komisyonlar da kuruldu, haksızlık yapıldığını düşünen her kim varsa müracaat ediyor. Bunlar değerlendirilecek, haksızlık yapıldıysa düzeltilecek. Sapla saman birbirine karışmayacak.



TARAFSIZ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUZ

Moody's'in kararı için bizim değerlendirmemiz çok açık. Bunu görmek için 16 Temmuz'a gitmek lazım. Türkiye darbe girişimiyle karşı karşıya kalıyor, ekonomik göstergelerde kayda değer değişiklik olmuyor. Merkez Bankası piyasaya para vermek ihtiyacı duymuyor. Vatandaş para çekmiyor, döviz bozdurarak piyasaya veriyor. Ekonomi tıkır tıkır işliyor. Mali disiplin gözardı edilmiyor. Ekonomimizde, yatırım en önemli önceliğimiz. Ekonomiye destek en önemli önceliğimizdir. Darbeye rağmen birçok yapısal düzenleme yaptık. Bu değerlendirme kuruluşu 2 gün önce 'Türk ekonomisi 15 Temmuz'un şokundan kolayca çıktı' diyor. 2 günde ne değişti? Burayı anlayamadık, sormak gerek. Türk ekonomisi 3-5 değerlendirme kuruluşunun raporlarına göre hizaya geçecek değil. Dünyanın hangi ekonomisinde 27 çeyrek ardarda büyüme sağlayan ülke var? Etrafımızda savaşlar var, turizm alanında bir yavaşlama yaşadık ama seneye onu da düzelteceğiz. Bu değelendirmelerin tarafsız olduğunu düşünmüyoruz. Algı oluşturma gayretlerini görüyoruz. Buna benzer konular önümüze gelecektir. 2001'de yerle bir olmuş ekonomiden bugün 1'ken 3 olmuş, mega projeler hız kesmeden devam eden bir Türkiye var. Bizim kaynağımız milletimizdir.