BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,86
ALTIN 2.972,93
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Yıldırım'dan İmamoğlu ile canlı yayına yeşil ışık

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, CHP Adayı Ekrem İmamoğlu ile canlı yayına çıkmayı prensipte olumlu karşıladığını bu konuda CHP ile temasa geçileceğini söyledi.

Abone ol

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, İstanbul seçimleriyle ilgili ilk etapta seçmenin kafasının karıştığını; ancak durumu izah ettikçe kuşkunun ortadan kalktığını söyledi. Yıldırım, CHP Adayı Ekrem İmamoğlu ile canlı yayına çıkma konusunu ise prensipte olumlu karşıladığını ifade etti.

Binali Yıldırım, NTV'de gündeme ilişkin soruları cevapladı. Açıklanan bir takım anket sonuçlarıyla ilgili konuşan Yıldırım, kendisi için en iyi anketin sandık olduğunu, yayınlanan anketlerin yönlendirme amaçlı kullanıldığını bunun da seçmenin iradesine saygısızlık olarak gördüğünü söyledi.

İşte Yıldırım'ın açıklamalarından bazı satır başları:

"Seçimlerin yenilenme kararıyla ilgili vatandaşların ilk günlerde biraz kafası karışıktı doğrusunu söylemek gerekirse. Ancak konuştukça, meseleyi izah ettikçe kuşkunun ortadan kalktığını gördük. Sokağın gündeminde değil bu. Adaylardan ne yapacak, ne vaatleri var, bunları bekliyor. 

Biz karşılıklı bir yayına çıkma konusunda prensip olarak tamam dedik. Hatta bizim bu kampanyadan sorumlu genel başkan yardımcımız, CHP'deki arkadaşlarla temasa geçecek ve bunun altyapısını hazırlayacaklar


İstanbul seçimlerindeki usulsüzlük

İptal edilen oy aradaki farktan on kat fazla. Biz bir usulsüzlük olduğu kanaatine vardık ve itiraz ettik. Fark 16 bin lehimize azaldı. Burada kuşkularımız arttı. Hemen hemen eşit oy almış iki aday var. Eğer yeniden sayımda oy kazanımı varsa bunun da dengeli olması gerekir. Bir ben kazanırsam bir de rakibin kazanması lazım. Fakat böyle olmuyor. Bu normal bir şey mi?

Bu anormal bir durum. Çalınan bir oy yoksa bu oylar nereden geldi kardeşim? Bu oylar nasıl geri geldi, birisinin cevabını vermesi lazım. Sadece yüzde onunu saydırabildik. Bunu görünce tamamı sayılmalı dedik. Yüzde onda fark yarıya düşerse, bir on daha saysak öne geçeceğiz, hepsini saysak fark olacak.

Biz 19 bin sandıkta iddiada bulunduk, 755 sandığı kabul etti. 755 sandık 232 bin oy ediyor yaklaşık. Bununla da yetinmedi, kritik 108 sandık tespit etti. Bu sandıklar oy sayım tutanaklarının bir kısmında hiç rakam yok, bir kısmında hiç imza yok. Bunların toplamı da 30 bin. Fark ne kadar? 13 bin 729 Dolayısıyla seçimin sonucunu, ikisini topladığımız zaman 260 binin üzerinde bir oy ediyor. Seçimin sonucunu değiştirecek bir şey.

YSK'nın bütün içtihatları şöyle; tek başına kanunsuz bir işlem seçimi iptal etmeye yeterli değil. Mutlaka bu kanunsuzluğun seçim sonucunu değiştirmeye müeesir olması. Hem gerek şart hem yeter şart burada gerçekleşiyor ve seçimin tekrarı kararını veriyor. Esasında bu seçimin mağduru 8.5 milyon oy veren İstanbulludur. Mağduriyet algısı, tabii insanlar bize, bizim temasta olduğumuz insanlar genellikle bu konuları anlatınca yaşananların insanın içine sinmediğini kabul ediyorlar. Mağdur ne rakibim ne ben; birinci derecede mağdur İstanbulludur.

İmamoğlu'nun belediye ile ilgili iddiaları

İsraf tabii ki dinimizde haramdır. İsraf hiçbir şekilde, hele hele kamu adına iş yapanların müsaade etmemesi gereken bir şeydir. Şimdi iddialarda bulunuyor arkadaş ama iddiada bulunduğu arkadaşlar memur. Kendini savunma şansı yok. Hatta bir tanesi için, çok canım sıkıldı, sordum. Diyor ki "Bir genel sekreterin üç tane arabası vardı". Yazlık, kışlık, bir de baharlık mı ne, öyle bir şey. Herhalde yaz kış lastiğiyle karıştırdı arkadaş. Adamın bir tane arabası var. Çoğu kere de Fatih'te oturduğu için yürüyerek gidip geliyormuş işe. Yani bu kadar çarpıtma olamaz. Bu arkadaşın yaptığı en güzel iş, söylenenleri değiştirerek sosyal medyada köpürtmek veya hiç söylenmeyeni söylenmiş gibi takdim ederek, onun üzerinden saldırmak.

Hani derler ya; aşağı mahllede bir yalan uydurdum, yukarı mahalleye geldim, kendim de inandım. Bak birkaç tipik örnek vereyim. Mesela seçimlerle ilgili itiraz sürecinin başladığı ilk günlerde "Bütün oyların sayılmasını istedik, CHP engelledi" dedik. Buna "Hayır, biz itiraz etmedik" dedi. Halbuki ben biliyorum, iki, üç kez itiraz ettiklerini. Ne dedi, "YSK benim en güvendiğim tek kurum, sonuna kadar güveniyorum" dedi. Daha sonra sordular, "Kınıyorum YSK'yı, şöyle kötü, böyle kötü" dedi, "Çete" dedi genel başkanları. "Yok ben böyle bir şey söylemedim" dedi.

İSPARK zarar mı ediyor?

Mesela en son şeyi ellerine doladılar. (Bir yayındaki "İSPARK nasıl zarar eder ben de anlayamadım" ifadesi hakkında) Doğru. Onu kabul etti işte, zarar ettiğini söyledi... O cümlenin devamı da var. "Bir baktıralım rakamlara" dedim. Efendim şimdi İspark hiç zarar etmemiş. Geçen yılın karı İBB'ye para ödüyor. Yani kazandıklarından bugüne kadar 300 milyon para ödemiş. Onlarla da otopark yapılmış. Buna rağmen bu ödemelerden sonra da her yıl kar ediyor.

İSPARK bir belediye iştirak şirketi. Bu bütün hesapları kamuya açık, yüzde yüz devlete ait bir anonim şirket. 'BİT' diyorlar bunlara. Hatta ilçe belediyelerinin de var. 2005'ten beri hiçbir zaman eksiye düşmemiş. Sürekli kar eden bir kuruluş. Zaten mantığı da yok. Niye zarar edecekler?  Dolayısıyla tamamen algı oluşturmaya yönelik saçmasapan bir şey. O kadar insan burada çalışıyor. 2 milyar ciro yapılmış, 845 milyon SGK, damga vergisi, kurumlar vergisi olarak ödenmiş.  Bu kadar yalan dolan ancak nerede olur, neyse söylemiyeyim.

İmamoğlu'nun Kur'an-ı Kerim okuması

Kampanyamızın esası dedikleri, biz AK Parti seçmeninden bir oy devşirmesi yapabilir miyiz, bunun üzerine kurulu. Kur'an-ı Kerim okuması, partisinin adını ağzına almaması, parti liderlerini, parti mensuplarını kampanyasına dahil etmemesi size ne çağrıştırıyor? Bu bile başlı başına bir ölçüdür. Bir aday partisiyle anlam ifade eder.

Partini yoksayamazsın, parti kimliğini yok sayamazsın. Partinle vatandaşın önüne çıkmalısın. Benim kanaatim o. Zaten aday rakibim, genellikle benim gördüğüm beni kopyalıyor. İşte halkla daha sıcak ilişkiler içerisinde, halkın içinden ayrılmadığı görünümünü veriyor ama taklitimden sakınmalarını ben tavsiye ediyorum vatandaşlara.

"Bütün kesimlerden destek istiyorum"

İstanbul'da yaşayan, İstanbul'un zorluklarını göğüslemeye çalışan, geleceğini İstanbul'da arayan herkesten oy istiyorum. Buna CHP seçmeni de dahil. Buna HDP'ye oy veren ya da vermeyen Kürt hemşehrilerimiz de dahil. Buna Saadet Partisi tabanı da dahil. Bütün kesimlerden destek istiyorum. Çünkü ben siyaseti hizmet aracı olarak görmüşüm. Hayatım boyunca da rozetini çıkarıp herkese hizmet götürmüş birisiyim. Anadolu'nun her köşesine bakarsanız, bölünmüş yollara bakarsanız, tünellere bakarsanız, internet ağlarına bakarsanız, havaalanlarına bakarsanız, tren yollarına bakarsanız, hastanelere bakarsanız bunu görürsünüz. Biz İstanbul'a hangi hizmeti yaptıysak Hakkari'ye de aynı hizmeti yaptık. Veya İzmir'e daha fazlasını yaptık. Orası bize oy vermiyor diye, öyle bir anlayış bizim siyasetimizde yoktur."

İmamoğlu ile canlı yayın teklifi

Biz karşılıklı bir yayına çıkma konusunda prensip olarak tamam dedik. Hatta bizim bu kampanyadan sorumlu genel başkan yardımcımız, CHP'deki arkadaşlarla temasa geçecek ve bunun altyapısını hazırlayacaklar". 

Yıldırım, canlı yayında, her yere ve herkese hizmet götürmüş bir kişi olduğunu belirterek, İstanbul'da yaşayan herkesten oy istediğini dile getirdi. 

Gençlere ve engellilere aylık 10 GB ücretsiz internet sözü

Ekonomik zorlukların İstanbul'da daha çok hissedildiğini bildiklerini dile getiren Yıldırım, "Bu vardır ama bunu aşacak olan kadrolar yine AK Parti kadrolarıdır. Geçmişten de bunun örnekleri var. 2008-2009 küresel krizi Türkiye'yi teğet geçti. Bütün dünya kasıp kavruldu ama biz o işin üstesinden geldik. Onun üzerine bir 17-25 yaşadık, Gezi olayları yaşadık, 15 Temmuz yaşadık, alçak darbe girişimini ve bütün bu badirelerden hamdolsun milletimizin desteğiyle çıktık. Şimdi bu anlamda İstanbul'da yaşayan çeşitli kesimlere yönelik vaatlerimiz var. Bir de 5 yıla yayılmış projelerimiz var." diye konuştu. 

Öğrencilere akbil indiriminde kapsam genişliyor

Gençlere ve engellilere aylık 10 GB ücretsiz internet sözü verdiklerini aktaran Yıldırım, gençlere tüm müze ve tiyatroların, belediyenin tüm spor tesislerinin ücretsiz olacağını kaydederek, "Biliyorsunuz öğrencilerin Akbil'i 40 liraya düşürülmüştü. Şimdi ona liseyi bitirip de üniversiteyi kazanamayan, üniversiteye hazırlanan gençleri de dahil ediyoruz ve 1 yıl boyunca onlar da bu indirimden yararlanacaklar." dedi. 

İstanbul'daki 935 amatör kulübe belediyenin destek verdiğini, amatör spor kulüplerine yapılan desteği 100 bin liraya çıkaracaklarını, Uluslararası E-Spor Olimpiyatlarını İstanbul'da düzenlemek istediklerini kaydeden Yıldırım, bu konuya da büyük önem verdiklerini söyledi. 

"İSPARK, ilk 1 saat ücretsiz olacak, her yerde, herkese

Aile bütçelerine katkıda bulunmak istediklerini kaydeden Yıldırım, "İSPARK, ilk 1 saat ücretsiz olacak, her yerde, herkese." dedi. İSPARK'a ilişkin şikayetlerin belirtilmesi üzerine Yıldırım, bu konuda da çalışma yapacaklarını aktardı. 

Vatandaş-belediye barışı ile cezaları sileceğiz

"Belediye barışı" konusuna da değinen Yıldırım, şöyle konuştu:

"İGDAŞ, İSKİ veya diğer birimlerle vatandaşlar davalık olmuş, ihtilafa girmiş. Bunlara da diyoruz ki 'gelin barışalım', el uzatalım, kucaklaşalım istiyoruz. Böyle bir vatandaş-belediye barışı getiriyoruz. Cezaları siliyoruz, çünkü pratik olarak alınması mümkün değil, yaklaşık olarak 300 milyonun üzerinde bir ceza görünüyor, bunu sileceğiz, ana parayı ödeme kolaylığı getireceğiz. İSPARK'ı da buna dahil edeceğiz. Doğalgazda yüzde 10'luk indirim öngörüyoruz. İSKİ ile suyla ilgili yüzde 46'ya varan, daha çok kalabalık aileler için daha az ödeme sistemini öngören bir düzenleme yapılmış idi. Elektriğe 80, doğalgaza 50 lira destek. Bu esasında Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yapıldı, dar gelirli ailelere bu uygulanıyor. Şu anda 350 binden fazla aile bunu almaya başladı. Gelen elektrik faturalarını belirli bir kilovata kadar oradan 80 lirasını devlet ödüyor."

"AK Parti Grubu 'olur' demese indirimler çıkmazdı" 

İBB Meclisinde AK Parti Grubu'nun istemediği bir kararın geçemeyeceğini kaydeden Yıldırım, su ve ulaşım indirimlerinin kimin yaptığı konusundaki tartışmalara ilişkin şunları söyledi:

"AK Parti Grubu 'olur' demese çıkmazdı. Bunu çarpıttılar. 'Bizim kararımızdı da sahiplendiniz'. Kardeşim kim verdi oyu? Oyu veren AK Parti. Demek ki makul, düzgün bir şeymiş. Hatta değiştirerek verdiler. Yani su indirimi, onların teklifi farklıydı, AK Parti Grubu'nun ki farklıydı. Ulaşımdaki teklif, CHP Grubu'nunki farklı, AK Parti Grubu'nunki farklı. Her ikisinde de AK Parti Grubu'nun verdiği teklif kabul edildi. Gayet doğal bir şey yani. Neticede oylama yapılıyor. Tabii keşke ittifakla çıksa. Belki bazı kararlar ittifakla da çıkabilir. Yani Meclisin gücünü anlatmaya çalışıyorum. Başkan, Meclisle uyumlu çalışmak zorunda."

"Ortak sayaç okuma modeli getiriyoruz"

Yıldırım, Avrupa ve Asya yakası dağıtım şirketleriyle ilgili şikayetlerin olduğunu, bu konunun direkt belediyeyle ilgili olmamasına rağmen bu konuda İstanbulluların hakkını, hukukunu korumak adına vaziyet etmeye kararı aldıklarını, sorunların çözülmesi için gayret edeceklerini söyledi.

Yıldırım, şöyle devam etti:

"İlk etapta elektrik faturasını, su faturasını, gaz faturasını daha da indirmek için ortak sayaç okuma modeli getiriyoruz. Doğalgazcı gidiyor okuyor, elektrikçi gidiyor okuyor, o gidiyor su okumaya geliyor. Bunu kaldırıyoruz, bir sefer rahatsız edeceksin, gidecek okuyacaksın, orada ortak maliyet olacak ve onu da üçe böleceksin. Buradan bir azalma olacak. İkinci bir konu da belediye vergisi var, elektrik üzerinden yüzde 5, iş yerlerinde yüzde 1. Konutlardaki belediye vergisini tamamen kaldıracağız. Bu da ciddi bir iyileştirme sağlayacak. Akıllı şehir uygulamalarına geçeceğiz. İstanbul'un tamamını biz ekranda hangi sokakta lamba var, hangisinde yok, otobüs nereye gitti gitmedi hepsini görebileceğiz. Bunu da gençlerle yapacağız. Günde 31 milyon 500 bin veri toplanıyor. Bu verileri analiz edip buradan akıllı şehir uygulamalarına yönelik programlar yapacağız ve akıllı şehir konseptini hayata geçireceğiz."

Yıldırım,  İstanbul'da okuyan tüm öğrenciler için ücretli staj yeri bulmalarını sağlayacakların, kırtasiye desteklerini artıracaklarını belirterek, "İstanbul'un 70 bin sokağı var. Sokakları da caddeler gibi gece gündüz pırıl pırıl aydınlık olacak. Kamera olacak, lambalar olacak. Güvenlik. Kadınlarımız gece yarısı sokaklarında rahatça gezebilecek. Bu çok önemli. Bu da sahadan bize gelen önemli bir talep." dedi. 

Yıldırım, engelliler için hizmetleri artıracaklarını, ev kadınlarına aile bütçesine katkı sağlaması için, el emeği göz nuru işlerinin Büyükşehir Belediyesi birimlerinde satışa sunacaklarını, ailelere bin liraya kadar katkıyı öngördüklerini söyledi. 

"Motosikletler iki köprüden de bedava geçecek"

Motosikletlilere de müjde veren Yıldırım, "Motosikletler, iki köprüden de bedava geçecekler. 3 milyon geçiş ücreti var. Bir para değil, bir de biliyorsunuz, bu trafiği rahatlatmış olacağız. Motoparklar yapacağız. Onlara özel park yapacağız. Bariyerleri, oto korkulukları değiştireceğiz." dedi.

Evlenecek çiftlere destek

Evlenen çiftleri de destekleyeceklerini belirten Yıldırım, istihdam projelerini de şöyle açıkladı:

"Her yıl 50 bin gencimize kısmi zamanlı iş vereceğiz. Bunu Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile beraber planladık. Onlar destekleyecekler. Türkiye çapında bir proje bu. İstanbul aslan payını alacak. 50 bin gencimizi her yıl istihdam edeceğiz. Ayrıca Gençler Dairesi kuracağız belediyede. Bu dairede girişimcilik hangarları kuracağız. Yazılım, kodlama, yapay zeka, katma değeri yüksek teknolojik ürünler, akıl terini esas alan işler. Gençlere 100 bin liralık girişim sermayesi vereceğiz. Projeleri eğer başarılı olursa zaten o projeleri biz de satın alacağız veya başkaları da ihtiyacına göre satın alacağız." 

Entegre edilmiş taşımacılıkta İstanbul kartı kullananlara deniz taşımacılığının ücretsiz olacağını aktaran Yıldırım, bunun amacının denizin daha çok kullanılması olduğunu ifade etti. 

Binali Yıldırım, her mahallede en az bir kreş olacağını, ihtiyacı olan okulların temizliği ve çevre bakımı için okullara görevli temin edeceklerini ifade ederek, "Son önemli vaadim, 'bomba', öğretmenler toplu taşımadan ücretsiz yararlanacak. Tamamen ücretsiz. Polisler, askerler gibi. 108 bin öğretmen var. Bunlar da toplu ulaşımdan para vermeden yararlanacak. Bu geç kalmış bir şey." diye konuştu. 

Yıldırım, İstanbullulara rahat akan bir trafik sunacaklarını, ilk etapta toplu ulaşımın yüzde 48'inin raylı sistemle yapılmasını hedeflediklerini vurguladı.