Başbakan Binali Yıldırım, 24 Haziran seçimleri için AK Parti'nin rahat olduğunu, seçimlere hazır olduğunu söyledi. Darbe heveslilerinin 15 Temmuz'u örnek gösteren Yıldırım, "Çılgınlık yapan bedelini öder" diye konuştu.
Abone olBaşbakan Binali Yıldırım, ortak yayında gazetecilerin sorularını cevapladı. Seçimlerin riskleri de beraberinde getirdiğini; ancak AK Parti'nin en hazır parti olduğunu söyleyen Yıldırım, yeni dönemde adaylık için başvuru yapacağını açıkladı. Darbe heveslilerinin 15 Temmuz'dan gerekli dersleri çıkarması gerektiğini söyleyen Yıldırım, "Çılgınlık yapan bedelini öder" diye konuştu.
Binali Yıldırım, İzmir'de Habertürk, CNN Türk, A Haber ve 24 TV'nin ortak yayınında gazetecilerin sorularını cevaplıyor. Seçimlerin ikinci tura
kalma ihtimalinin sorulması üzerine Yıldırım, seçimlerde hiçbir şeyin garanti olmadığını, her zaman bazı riskler ve avantajların bulunduğunu söyledi. AK Parti'nin seçimlere en hazırlıklı parti olduğunu ifade eden Yıldırım, 24 Haziran ile birlikte Türkiye'de yeni bir döneme girileceğini kaydetti.
İşte Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından bazı satır başları:
"Hiçbir şey garanti olmaz. Seçim her zaman, bulunduğu şartlar içerisinde riskler de bulunur avantajları da var. Ama biz rahatız. Hiç seçim olmayacak gibi çalışırız ama yarın da seçim olacak gibi hazır ve nazır bekleriz. Tabi ki çok daha gayret edeceğiz.
"MECLİS GÜÇLENECEK, İSTİKRAR SAĞLANACAK"
Bu seçim Türkiye'nin önünde yeni bir dönem açacak. Nedir o dönem? Türkiye bir yönetim değişikliğine gitti. 16 Nisan'da bunun kararı verildi. Artık bunun ilk uygulaması yapılacak.
Eskiden milletvekilleri seçilir ama kimin hükümet kuracağı belli olmazdı. Ankara'da işler istediği gibi gitmezdi. Hatırlayın 90'lı yıllarda yaşananları. Ne oldu? Türkiye on yılını kaybetti. O bakımdan bu sistem ne demek? Yüzde 50'den fazla vatandaşın desteğini alacaksınız. Sandıklar açılınca ülkeyi kimin yöneteceği ortaya çıkıyor. Güçlü istikrar, devamlı istikrar. İkili kelimeyle bu sistemin tanımı.
Meclis çok güçleniyor. Meclis, yasama ve denetleme görevini çok daha rahat yapacak. Çünkü yeni sistemde kanun teklifi verme yetkisi yok cumhurbaşkanının. Bir istisnası sadece bütçe konusunda var. Milletvekilleri yapacak bu teklifi de hükümet değil. Cumhurbaşkanının bir kanuna ihtiyacı var ve çağrı yapacak. Bu kadar! Parlamenter sistemde böyle bir şey yok. İktidar kimdeyse kanunu da o yapıyor.
"CUMHURBAŞKANI'NIN PARTİSİ AZINLIĞA DÜŞERSE?"
Eğer cumhurbaşkanının partisi salt çoğunluğun altına düşerse sıkıntı olur. Ancak bu da bir uzlaşmayı beraberinde getirir. Anayasa değişikliği yapılırken bunlar düşünüldü. Cumhurbaşkanı kurduğu hükümetle, memleketin ihtiyacı olan bütün yetkileri verdik. Personel ataması, bakanlıklar konusu yani icraate yönelik ne lazımsa kararnameyle bunu çıkarabiliyor. Büyük reformlara ihtiyacı varsa burada parlamento devreye girecek.
"PKK TÜRKLERİN DE KÜRTLERİN DE SORUNU"
'Türkiye büyük tehditlerle karşı karşıya. Güneyimizde savaşlar devam ediyor. Teröre karşı büyük bir mücadele veriyoruz. Ülkemizi açıktan açığa bölmek istiyorlar. Bunun saklısı gizlisi yok. Sana burada devlet kurdurulur mu? Beka meselesi bu. Misakı Milli sınırları içinde bayrağımızı yurdun her köşesinde dalgalandıracağız.
Bizi bağlayan topraklarımızın bölünmez bütünlüğü. PKK Türklerin de Kürtlerin de sorunu. İnsanların gelecek beklentisi var. Bu yaralar ne zaman nasıl sarılacak bu beklentiler var. Prim vermiyor vatandaş.
MHP'de bayrağımızı tek vatanı milleti savunuyor. Aynı değerleri savunuyoruz. Bizim problemimiz terör örgütleriyle. İki şeyi birbirinden ayıralım. Vatandaşlarımz ile bir derdimiz yok. Bizim terör örgütleriyle derdimiz var. Aynı anda 3 terör örgütü ile mücadele eden bir ülkeyiz bunun başka bir örneği yok dünyada.''
''AVRUPA İLE GERGİNLİĞİ TIRMANDIRMANIN FAYDASI YOK''
Binali Yıldırım, Avrupa ülkelerinde seçim kampanyasına yönelik kısıtlamaya dair de konuştu. Yıldırım ''Dün İçişleri ve Maliye Bakanımız Fransa'daydı. Buradaki prensibimiz bir ülkenin iç işlerine karışma gibi bir niyetimiz yok, şartları zorlayıp gerilim yapmaya da niyetimi yok. Konuşma özgürlüğünden bahsediyorlar sıkça ama kampanyaya kısıtlama getirmek değişik. Avrupa ile geçen yıla göre bu yıl daha iyi durumdayız. Gerginliği tırmandırmanın bize de Avrupa'ya da faydası yok. Dikkatli ve sorumlu davranmalıyız.'' dedi.
''ÇILGINLIK YAPANLAR BEDELİNİ ÖDER''
Darbe yapmak isteyenler 15 Temmuz'u aklından çıkarmasınlar. Bu kadar açık. Çılgınlığın mevzuatı yok. Çılgınlık yapan bedelini öder. Türkiye'nin kazandıklarını yok etmeye kimsenin hakkı yok yaparsa bedelini öder. Hiç bir şey karşılıksız kalmıyor.
YENİ SİSTEM UYUM KANUNLARI
Cumhurbaşkanlığı sistemi devreye gireceği için 24 Haziran'da seçimi yaptık yeni meclisi seçtik sonra yeni sistemin işlemesi lazım. Uyum kanunlarını bir yandan yapıyoruz. Ama sadece bine yakın kanunda değişiklik lazım. Bunu parlamentoda yapsak aylar sürer. Bunun için kanunlardaki uyarlama, uyum Süreçleri var. Ama bunun dışında da şeyler var. Bakanlıkların sayısı azalacak. Ne kadar bakan o kadar brokrasi demek. Tabi bunu cumhurbaşkanı karar verecek.
SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENE KADRO
Benim gönlümde kamuda çalışanların sözleşmeli olmasından yanayım. Sözleşme güvence açısından olumsuzluk getirmiyor. Sözleşme performansı arttırıyor. Verimlilik artıyor. Bölgeler arasında ihitiyaçları planlama yapıyorsunuz, nerede ihtiyaç varsa oraya alıyorsunuz. Yine devlette çalışıyorsunuz. Ücret olarak da kadrolardan aşağı değil.''
ÖNCEKİ HABERLER
