BIST 9.949
DOLAR 35,26
EURO 36,68
ALTIN 2.988,45
HABER /  POLİTİKA

Yıldırım: Alevi, Sünni hepimiz ülkenin sahibiyiz

Başbakan Yıldırım Tunceli'de yaptığı konuşmada, "Bu topraklarda bir daha katiyen Dersim yaşanmasına izin vermeyeceğiz." dedi. Yıldırım, vaktiyle Tunceli'nin Dersim olaylarından çok çektiğine vurgu yaptı.

Abone ol

Başbakan Binali Yıldırım, Tunceli'de Seyit Rıza Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, "Alevi, Sünni, Türk, Kürt, hepimiz bu ülkenin sahibiyiz. Her vatandaşımızın başımız, gözümüz üzerinde yeri var." ifadelerini kullandı

"Bu topraklarda bir daha katiyen Dersim yaşanmasına izin vermeyeceğiz." ifadesini  kullanan Yıldırım, "Bizim için Konya neyse, Yozgat neyse, Sakarya neyse, Erzincan neyse Dersim de aynısıdır, aynı şekilde olacak." diye konuştu. 15 Temmuz hain darbe kalkışmasında Dersimli'lerin meydanları sahipsiz bırakmadığını belirten Yıldırım, Dersimli'lerin o gün milli iradeye sahip çıktığını, bunu yedi düvele gösterdiğini, milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan'ı alçak FETÖ'cülere yedirtmediğini, ülkeyi darbecilere bırakmadıklarını ifade etti.

Yıldırım, "Alevi, Sünni, Türk, Kürt, hepimiz bu ülkenin sahibiyiz. Her vatandaşımızın başımız, gözümüz üzerinde yeri var." diye konuştu.

DERSİM OLAYLARI

Başbakan Yıldırım, vaktiyle Tunceli'nin Dersim olaylarından çok çektiğini, büyüklerin çok büyük bedeller ödediklerini, hala onlarını acılarını tamir ettirmek, küllendirmek için uğraştıklarını belirtti. Aşık Veysel’in "Senlik benlik nedir, bırak" deyişinden dizeler okuyan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

"O kadar açık ve net bir mesaj. Bugünkü ihtiyacımız budur. Farklılıklarımızı zenginlik olarak göreceğiz. Cenabıhak bizi nasıl yarattıysa birbirimizi öyle kabul edeceğiz. Kimin Kürt, Türk olacağına biz mi karar veriyoruz? Anamızı, babamızı biz mi seçiyoruz? O halde neyin kavgasını yapıyoruz. Hiçbir kavga yapmayacağız, kardeş olacağız, et ve tırnak gibi olacağız. Terörün, emperyal devletlerin ülkemizi bölmesine izin vermeyeceğiz. İnşallah terörü de bu ülkenin gündeminden çıkaracağız. Terör en fazla zararı buralara Kürt kardeşlerimize, Doğu ve Güneydoğu'ya veriyor. Çünkü buraya yatırım gelmiyor, geç geliyor. Ama şimdi Tunceli'de 4 tane tekstil fabrikası kuruldu. Hem de Avrupa'nın markalarına ihracat yapmaya başladı. Bu huzurun ve güvenliğin sağlanmasıyla mümkün hale geldi. Bu ülkenin hiçbir evladını kaybetmeye rıza gösteremeyiz. Tek bir insanımızı dahi terör örgütlerine kaptıramayız, feda edemeyiz. Herkes her vatandaşımız kendini istediği gibi ifade edecek. Bu topraklarda bir daha katiyen Dersim yaşanmasına izin vermeyeceğiz. Bu kadar açık söylüyorum." Yıldırım, acıları yaşatanları tarihin de kendilerinin de affetmeyeceklerini vurguladı.

ASIRLARCA BİRLİKTE YAŞADIK

Başbakan Yıldırım, "Bizim için Konya neyse, Yozgat neyse, Sakarya neyse, Erzincan neyse Dersim de aynısıdır, aynı şekilde olacak." ifadesini kullandı. Ayrımcılık yapanların kendilerinden olmadığını vurgulayan Yıldırım, "Bizim hamurumuz beraber karılmıştır, bizim birliğimizi bozmaya çalışanlar, özümüz o kadar sağlamdır ki asla buna muvaffak olamazlar. Asırlarca bu topraklarda her renkten, her inançtan beraberce yaşadık." diye konuştu. Erzincan ve Tunceli'nin birbirine çok benzediğine değinen Yıldırım, şöyle devam etti:

"Alevi'si de Sünni'si de Kürt'ü de Türk'ü de kirve olurlar, alışveriş yaparlar, beraber yaşarlar. Hiçbir sorunumuz yok. Sorun nerede? Dışarıdan Türkiye'nin ilerlemesini istemeyen emperyal devletler, aramıza fitne ve düşmanlık tohumlarını atıyorlar. Bakın, benim adım 'Binali'. 'Binali' ismi size ne hatırlatıyor? Binali, Ali'nin oğlu. Benim adımı koyan Alevi bir komşum. İşte Alevi, Sünni ilişkisi bu kadar değerli bir ilişkidir. Bizim inancımızda bu böyledir.

Bu topraklar daima barışın, insanlığın, esenliğin yurdu oldu. Bu vatan zulümden kaçanlar için adeta güvenli bir yuva oldu. 1490 dünyada İspanya'da, Yahudiler zulüm görürken, onları hiçbir ülke kabul etmezken kucak açan, misafir yapan, ülkeye kabul eden Osmanlı devleti olmuştur. Medeniyet, insanlık, merhamet bizdedir."

KÜRT VE ALEVİ KARDEŞLERİMİZİ İSTİSMAR EDENLERE...

Mazluma kapılarını açarken kimliğini, mezhebini, meşrebini sormadıklarını dile getiren Yıldırım, "İnsan değil mi önemli olan insanlıktır. Bizi yaradan Rabbimiz birdir, Peygamberimiz aynıdır, Hazreti Peygamber onun ehli beyitidir, kitabımız birdir. O halde neyin kavgasını yapıyoruz, neyi paylaşamıyoruz?" dedi. Başbakan Yıldırım, alandakilere, "Bizim muhabbetimiz asırlardan beri gelmekte, ilanihaye de devam edecektir." şeklinde seslenerek, şunları söyledi:

"Bizim derdimiz Kürt-Türk kardeşlerimizle değil, bizim derdimiz, sorunumuz bu ülkeyi bölmek isteyen, genç beyinleri, nesilleri zehirlemek isteyen bölücü terör örgütüyledir. İşte Tunceli'nin dağlarında artık onlara rastlayabiliyor musunuz? Onların hepsini imha ettik ve vatandaşlarımızın canına kast etmesinin önüne geçtik. Kobani olaylarında Kürtlerin kanı üzerinden siyaset yapmaya kalkanlara, Kürt ve Alevi kardeşlerimizi istismar edenlere geçit vermeyeceğiz. Değil mi kardeşlerim? Demokratik siyaset kılıfıyla toplumu çatışmaya sürükleyen terör uzantılarını asla aramıza sokmayacağız."