Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl dünya nüfusunun yüzde 10-20'si gribe yakalanıyor ve gribe yakalanan 250 ile 500 bin arasında insan hayatını kaybediyor.
Abone olÖlenlerin büyük bir kısmını ileri yaştaki kişiler oluşturuyor. Her yıl milyonlarca insanın yakalandığı, önemli ölçüde iş gücü ve ekonomik kayıplara neden olan grip hastalığı, yaklaşan kış mevsimi nedeniyle kendini yeniden hissettirecek. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüce, Ekim başından Kasım ayı ortasına kadar olan sürede, özellikle 65 yaşın üzerindeki yaşlılar ile akciğer, böbrek hastalığı olanların grip aşısı olmaları gerektiğini ifade ederek, aşılanmış olan yaşlılarda ve başka bir hastalığı olanlarda gribe bağlı komplikasyon, hastaneye yatış ve ölümün azaldığını söyledi. Her yıl değişik bir antijen yapısı ile karşımıza çıkan grip virüsünün tüm kış boyu hüküm sürerek salgınlara neden olabileceği belirtiliyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafından, bu yıl beklenen suşun geçen yıllardan farklı bir suş olduğu açıklandı. Ateş, kas ve eklem ağrıları gibi belirtilerle seyreden grip infeksiyonunu, diğer solunum yolu infeksiyonlarından ayırmak gerektiğini belirten Prof. Dr. Ayşe Yüce, grip ve grip aşısı ile ilgili bazı bilgiler verdi. Prof. Dr. Yüce, ''Gribe benzeyen hastalıklar daha çok sonbaharda görülürken, grip sadece kışın görülür. Ateş, eklem ağrıları ve öksürük yakınmaları olanların hekime başvurması ve gereksiz yere antibiyotik kullanımından kaçınmaları gerekir. O nedenle özellikle risk faktörleri taşıyan kişilerin Ekim başından Kasım ortasına kadar olan süre içinde aşılanması gerekir. Grip virüsü her yıl farklı bir şekilde karşımıza çıktığı için, aşı da her yıl tekrarlanmalıdır. Aşının koruyuculuğu sağlıklı kişilerde yüzde 70-90, yaşlılarda ise 30-70 civarında olup biraz daha düşüktür. Ancak aşılanmış yaşlılarda komplikasyon, hastaneye yatış ve ölüm oranı daha azdır'' şeklinde konuştu. YÜKSEK RİSK GRUPLARI Dünya Sağlık Örgütü önerileri doğrultusunda grip aşısı yapılması gereken yüksek risk grupları şöyle sıralanıyor: 65 yaşın üzerindeki kişiler, kronik kalp, akciğer, böbrek ve şeker hastalığı olanlar, bağışıklığı baskılanmış kişiler, yani kemik iliği ve organ nakli yapılanlar, kanser ve AIDS hastaları, sinir ve kas sistemi hastalıkları bulunanlar, uzun süre Aspirin kullanması gereken çocuklar ve gençler, sağlık çalışanları, huzurevi ve bakımevinde kalanlar. Aşılanmaması gereken gruplar ise, gebeliğinin ilk üç ayında olanlar, başka ateşli hastalığı olanlar, yumurta alerjisi olanlar. Grip aşısının yan etkileri konusunda da bilgi veren Prof. Yüce, ''Yan etkiler, aşılanmadan 6-12 saat sonra görülmeye başlar. Aşı yerinde ağrı, hassasiyet olabilir. Ateş, kırgınlık, kas ağrıları olabilir ve nadiren alerjik tepkiler görülebilir. Bu belirtiler 1-2 gün sürer. Aşı uygulamasından sonra 15 gün içinde koruyuculuk başlar ve birkaç ay devam eder. Gripten korunmada aşıdan başka alınması gereken önlemler de vardır. Hasta kişilerle temasın önlenmesi, el yıkama, kalabalık yerlerde bulunmama, halkın bilgilendirilmesi ve temizlik çok önemlidir'' dedi. Toplumda herkesin aşılanması gerekir mi, sorusunun yanıtının zor olduğunu söyleyen Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüce, sağlıklı kişilerin de aşılanabileceğini, ancak 'Toplumda herkesin aşılanması gerekir' gibi bir önerileri olmadığını da sözlerine ekledi.