BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,70
ALTIN 2.975,36
HABER /  GÜNCEL

Yiğit ve Taner nihayet yüzleşti

Yiğit duruşmada, talebi üzerine tanık olarak dinlenen eski bakan Güneş Taner'i yalancılıkla suçladı.

Abone ol

İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde çete kurarak Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları gerekçesiyle 11 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşmasına tutuksuz sanıklardan Korkmaz Yiğit ile Yavuz Ataç ve avukatları katıldı. Korkmaz Yiğit'in daha önceki duruşmalarda ''Mahkemede yüzleşmek istiyorum'' diyerek tanık olarak dinlenmesini istediği dönemin yetkililerinden Güneş Taner, bugünkü celsede hazır bulundu. Yaklaşık 1.5 saat süren ifadesi sırasında Güneş Taner, Türkbank ihalesinin televizyondan canlı yayın ile yapıldığını, şeffaf bir şekilde yapılan ihaleye fesat karıştırılmasının mümkün olmadığını belirtti. Korkmaz Yiğit'in, Alaattin Çakıcı'nın ilgisinin olduğuna dair Türkbank İhalesinden önce kendisine herhangi bir bilgi ulaşmadığını ifade eden Güneş Taner, ''Emniyet Genel Müdürlüğü'nden Korkmaz Yiğit'in Çakıcı'yla irtibatı olduğuna dair bana veya Hazine'ye herhangi bir yazı gelmedi. Bankanın Yiğit tarafından devir alınması için Hazine ön izin vermiştir. Söz konusu belge benim ya da Hazine'nin dikkatine gönderilmiş olsaydı, kendisine banka sahibi olması için gerekli ön izin de verilmezdi'' diye konuştu. Güneş Taner, sonra öğrendiğine göre ihaleden önce Emniyet Genel Müdürlüğü'nün TMSF'ye Çakıcı ile ilgili yazının gönderildiğini öğrendiğini söyledi. Güneş Taner, bu anlatımından sonra yaklaşık 40 dakika Korkmaz Yiğit'in sahibi olduğu Bankespres'in TMSF'ye devri sırasında yaptığı görüşmeleri anlattı. Korkmaz Yiğit'in kasetinin yayınlanmasından sonra Bankekspres'teki mevduatların çekilmeye başladığını kaydeden Güneş Taner, şunları söyledi: ''Bankadaki kaynaklar mevduat çekilişini karşılamaya yetmedi. Mevduatlar devlet teminatı altında olduğundan Hazine murakıplarınca banka incelemeye alındı. İnceleme sonucunda bankanın mevduatının dünyada eşi görülmemiş şekilde dış bankalarca çekildiği görüldü. Bunun üzerine Korkmaz Yiğit ile İstanbul'da Emlak Bankası'nda bir görüşme yaptık. Görüşme sırasında bankanın durumunu kendisine sorduğumda durumu kabul edip,'Ben bu paraları aldım. Bu paraları öderim. Bana makul bir süre verin' demesi üzerine kendisine bir ayrıcalık tanıyamayacağımı, yaptığı suçlardan dolayı görevimim bana kendisi hakkında suç duyurusunda bulunmamı emrettiğini söyledim. Korkmaz Yiğit bana, hiçbir şart altında cezaevine girmek istemediğini, tutuklu bulunmasının mümkün olmayacağını, kendisine burada her türlü işkence ve eziyet edileceğini, bunların olmaması için teminat istediğini söyledi. Kendisine böyle bir teminat veremeyeceğimi söylemem üzerine, kendisini garantiye alabilmek için bir video bandı hazırladığını, tutuklanması halinde bunu yayınlatacağını ifade etti. Ben de kendisini korkutmak için elinden geleni yapma hakkına sahip olduğunu söyledim. O gün bankanın TMSF'ye devri için taahhütnameyi Korkmaz Yiğit imzaladı. Bunun üzerine TMSF bankaya kaynak aktardı. Ancak Korkmaz Yiğit daha sonra hisse devri ile ilgili anlaşmayı imzalamak istemedi. Bunun üzerine onu aradım. Kendisi bana bankayı 100 milyon dolara aldığını, 60 bin dolar da masraf yaptığını söyleyerek bankaya bir müşteri bulunmasını istedi.'' Güneş Taner'in bu anlatımları sırasında Yiğit oturduğu sanık sandalyesinden ayağa kalkarak, ''O hep yalan söylüyor. Ben hep susuyorum'' deyince mahkeme başkanı sanık Yiğit'e müdahale ederek yerine oturmasını istedi. Mahkeme başkanı bir uyarı da tanık Güneş Taner'e yaptı. Anlatımlarının davanın konusu olan Türkbank ihalesiyle ilgili olmadığına dikkat çeken mahkeme başkanı, tanığa dava konusunu anlatmasını istedi. Taner bunun üzerine, ''Evet anlattıklarım Türkbank ihalesiyle ilgili değil. Bankekspres'in soyulmasıyla ilgili konuları anlatıyorum'' dedi. Taner'in ifadesinin ardından sanık avukatlarının tanığa yönelttikleri soruların çoğu savcının da görüşü alınarak mahkeme heyetince reddedildi. Avukatlar, savcı makamının sanıkların lehine ve aleyhine olan delilleri toplamakla görevli olduğunu, ancak iddia makamının bu duruşmada aleyhe olan delilleri toplamakta olduğunu ifade etti. Avukatların bu sözleri tutanaklara geçirildi. Korkmaz Yiğit'in, Güneş Taner'e ''İhaleden bir gün önce Erol Aksoy'u arayarak, 'Bu ihaleye asılma, alsan da sana vermeyeceğiz'' dediniz mi? şeklindeki sorusunu mahkeme yerinde bularak tanığa yöneltti. Bu sırada Korkmaz Yiğit mahkeme heyetine 'Lütfen yeminini hatırlatın' deyince Taner, 'Onun yemini yemin de bana hatırlatılmasını istiyor' dedi. Taner, Aksoy ile böyle bir görüşme yapmadığını söyledi. Tanık olarak dinlenen dönemin Hazine Müsteşarı Yener Dinçmen de ihaleye fesat karıştırılmasıyla ilgili bir bilgisi olmadığını kaydetti. Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının talebi doğrultusunda daha önce talimatla ifadesi alınan dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ile Merkez Bankası Genel Müdürü Gazi Erçel'in sanık avukatlarının da bulunduğu bir duruşmada yeniden ifadesinin alınmasını karar bağlayarak duruşmayı erteledi. İstanbul DGM'den görevsizlikle gönderildiği tarihten beri yapılan duruşmalarda dönemin yetkilileriyle mahkemede yüzleşmek istediğini söyleyen Korkmaz Yiğit, yaklaşık 2 saat süren duruşmada gerginliğini gizleyemedi. Tanık Güneş Taner'e sorulmak üzere 2 sayfalık bir soru listesi hazırlayan Yiğit'in çabaları sonuçsuz kaldı. Yiğit'in sorularını tutanaklara geçti, ancak mahkeme tanığa sorma gereği duymadı.