BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Yiğit Özgür, Milliyet'te

Özgür, “Beni okuyanlar benimle karşılaştıklarında kendilerinden daha sıkıcı birini görünce çok şaşırıyorlar” diyor.

Abone ol

Son dönemlerin en çok güldüren karikatüristlerinden Yiğit Özgür, Milliyet Gazetesi’nde… Pazar günleri Milliyet Pazar’da çizecek olan Özgür, “Beni okuyanlar benimle karşılaştıklarında kendilerinden daha sıkıcı birini görünce çok şaşırıyorlar” diyor. İşte Özgür’le kısa bir röportaj: Yiğit Özgür son dönemin en çok güldürenler listesinin ilk sıralarında yer alan genç karikatüristlerden biri. Biz de Özgür'ün Penguen dergisinden sıkı takipçisiydik. Hatta bir süre sonra bir hafta sonrasını bekleyemeyip internet sitesi Ekşi Sözlük'te adına açılan sayfaları incelemeye, esprilerini internetten birbirimize yollamaya bile başladık. Ve artık Yiğit Özgür, o çok komik karikatürlerini Milliyet Pazar'da çizecek. Özgür 27 yaşında. Karikatüristliğe küçüklüğünden beri ilgisi varmış. Askerliğin ardından İstanbul'a gelip elinde dosyalarla Leman dergisinin kapısını çalmış ve işe başkalarının esprilerini çizerek başlamış. Biz onun ilk ciddi karikatür denemeleriyle Penguen dergisinde karşılaştık. Özgür, Milliyet'in Popüler Kültür ekiyle ise daha geniş kitlelere ulaştı. Bu arada sekiz yıldır Bilim Çocuk dergisinde çiziyor. "Bizim eve çok sayıda karikatür dergisi girerdi" Galiba işi insanları güldürmek olanların en zorlandıkları konu onlardan her zaman komik olmalarının beklenmesi. Özgür de normal hayatında, sohbet sırasında sizi kahkahadan yere yatıran bir adam değil. Hatta kendisini "sıkıcı" bile buluyor. Ama bu sessizliği ve sıkıcılığı sayesinde gözlemleyebildiğini, beslendiğini, o komik karikatürlerin ortaya çıktığını belirtiyor. Bir insan neden büyüyünce karikatürist olmak ister? Sizin de doktor, mühendis, astronot olmak gibi hayalleriniz yok muydu? 6 yaşında karikatürist olmak istemiyordum tabii. Çocuk, astronotu bir yerde görür, hayran olur ve sever. Polisin yolda duruşu etkiler ve "Ben polis olayım" dersiniz. Ama maaşlarından haberiniz yoktur. Bizde ise eve girip çıkan çok fazla karikatür dergisi olurdu. Babam ve annem de ilgiliydi. Ben de dergilere bakardım. Biraz büyüyünce "Bu iyi bir meslek" demeye başladım. Konu sıkıntısı çekiyor musunuz? Çok sık değil. Nereden beslendiğinize ve beslenme biçiminize bağlı. Nereden besleniyorsunuz peki? Nasıl bir çevre sizinki? İsterseniz eskilere, çocukluğunuza dönelim. Popüler değildim. Bu camiada çalışan insanlarla konuştuğunuzda bir asosyallik vardır. Çok sessiz, hatta sıkıcıydım. Ama mutlu bir çocukluk yaşadım. Antalya'da anneanne ve teyze dahil 6 kişilik bir aileydik. Böyle bir çevre beslendiğim yer. Herkes kadar okuyorum, sinemaya, tiyatroya gidiyorum. İlgi alanlarım orta düzey ama bunların içinden cımbızla çıkardığım şeyler daha güzel oluyor. Okurlarınız karikatürlerinizdeki espriler gibi sizin de çok komik olmanızı bekliyordur mutlaka. Okurlarla karşılaşınca kendilerinden daha sıkıcı bir hayat yaşayan insanlar olduğumuzu görünce hayal kırıklığına uğruyorlardır mutlaka. Sizin esprileriniz "South Park"takiler gibi sanki. İzler misiniz "South Park"ı. "The Simpsons"da benimkine daha yakın espriler görüyorum. Ama "South Park"ı da bir süre izledim. Severim de. Bir gün yine karikatür düşünürken aklıma gelen ama çizmediğim bir konuyu o hafta "South Park"ta gördüm. Tüm bölüm o esprinin üzerine kurulmuştu.