Ali Yiğit Ergenekon Davası'nda çapraz sorguya alındı. Ard arda sorulan sorular Yiğit'i şaşıtrttı. İşte o sorular ve cevapları;
Abone olErgenekon davasının sabahki oturumunda Ali Yiğit ihbar ettiği Oktay Yıldırım'la karşı karşıya geldi. Yiğit'in savunmasının ardından çapraz sorguya geçildi. Çapraz sorgu sırasında Yiğit soru yağmuruna tutuldu. Mahkeme Başkanı, aynı soruları peş peşe soran sanıklar ile avukatlarını sık sık uyardı. Sorularda, Ali Yiğit'in istihbarat elemanı olduğu iması yapıldığı gözlendi.
Ali Yiğit mahkeme heyeti, avukatlar ve tutuklu sanıkların sorularına çelişkili cevaplar verdi.
İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün, Yiğit’in çelişkili cevap verdiğini şu sözlerle dile getirdi:
“Evde polisleri görünce bombalar olduğunu bilerek, eve geri döndün. Eve neden geri döndün? Doğaya aykırı bir şey bu."
Mahkeme Başkanı Şengün’ün bu sorusuna Yiğit şu yanıtı verdi:
“Evde polisleri görünce kaçma gereği duymadım. Kalabalığı görünce eve gittim. Polisler kimsin diye sordular. Ben de daha önce evde oturdum dedim. Kapıyı zorluyorlardı. Ben de zorlamayın, anahtarım var dedim. Gidip anahtarı polislerle aldık."
Mahkeme Başkanı Şengün, “Evi boşalttığın halde anahtar sende neden duruyordu?" sorusunu yöneltti. Yiğit, “Anahtar bendeydi. Kardeşimin yanında duruyordu" dedi.
Duruşma Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel de, sanık Yiğit’e, “Çatıda poşet var mıydı? Çatının yüksekliği ne kadar" sorusunu yöneltti. Yiğit de çatıda poşet bulunduğunu ve çatının yüksek ve karanlık olduğunu söyledi.
Yiğit, Ümraniye’de ele geçirilen bombaların bulunduğu evin dayısına ait olduğunu ve o evde yaklaşık 8-10 ay kaldığını, bombalar bulunmadan önce çatı katına sadece bir kez çıktığını söyledi. Sandığın içindeki bombaları gördükten sonra bir daha çatı katına çıkmadığını söyledi. Bunun üzerine duruşma hakimlerinden biri, “Herkes çatıya çıkabilir mi? Ev sahibi görmeden kimse çatıya çıkabilir mi?"sorusunu yöneltti. Yiğit, “Hayır, herkes çıkamaz. Siyah yuvarlak bir kutunun içindeydi bombalar" yanıtını verdi.
SANIK OKTAY YILDIRIM’IN TEPKİSİ
Ergenekon tutuklu sanıklarından Oktay Yıldırım, Ali Yiğit’in ifadesine isyan ederek, Yiğit’i soru bombardımanına tuttu. Yıldırım, “Bu kadar özensiz bir iddianame hazırlayan savcılar benim çatıda kaç kiremit olduğunu biliyor. Mehmet Demirtaş ile aynı koğuşta kaldım. Örgüt toplantısı dediği toplantılara kaç kişi katılıyor ve kimler katılıyor?" sorusunu yöneltti. Yiğit de, “Dayım ve birkaç kişi ile beraber Oktay Yıldırım katılıyordu" yanıtını verdi.
Ali Yiğit, Ergenekon tutuklu sanıklarından Muzaffer Tekin’in Çavuşbaşı’nda villası olduğunu söyleyince, Tekin buna tepki göstererek, “Çavuşbaşı’nda villam olduğu, orada silahlar olduğu ve Danıştay saldırısı sonrası çıktığı söyleniyor. Benim Çavuşbaşı’nda bir metre kare arsam yoktur. Ben Ali Yiğit’in sadece gerçekleri söylemesini istiyorum. Bombaların yerini bu kadar iyi biliyorsa, kendisi mi dizdi çatıya" diye konuştu.
Ali Yiğit’in dayısı ve Ergenekon tutuklu sanıklarından Mehmet Demirtaş da, “Ali Yiğit’e ne iş yaptığım da sorulsun" dedi. Yiğit, dayısı olan Demirtaş’ın amcasının yanında bin 500, 2 bin YTL maaşla çalıştığını söyledi.
YİĞİT’E YILDIRIM SORULAR
Ümraniye’de ele geçirilen bombaların sahibi olduğu iddiasıyla tutuklu bulunan Oktay Yıldırım, Ali Yiğit’e şu soruları yöneltti:
“O.Y: 2007 nisan ve mayıs aylarında nerede yaşadın?
A.Y: Ağabeyimin evinde kaldım. Yakalandığım tarihe kadar da ağabeyimdeydim.
O:Y: Nisan ve mayıs ayları arasında üç ay var. İfadende ağabeyinin evinde 15 gün kaldığını söylemiştin. Bu saçmalık. Kuvai Milliye’yi nereden biliyor, neden sormuş bana?
A.Y: Elindeki kağıtlarda gördüm. Kuvai Milliye takvimleri geldi önce. Ondan sonra sordum.
O:Y: Evde arama yapıldığında dayısın da var mıydı yanında?
A.Y: Hayır yalnızdım.
O:Y: Çatıya ilk çıktığında kutu neredeydi. Elektrik direği çatının neresinden geçiyor?
A.Y: Sağda duruyordu kutu. Elektrik direğinin nerede olduğunu hatırlamıyorum.
O:Y: Muzaffer Tekin adını nerede duydun. İfadene bu adı kim yazdırdı.
A.Y: Kimse yazdırmadı. Danıştay olayında basından öğrendim.
O:Y: Danıştay nedir?
A.Y: O kadar edebiyat bilmiyorum. Çalışmaktan okuyamadım.
O:Y: Babasıyla ihbar konusunda pazarlık yaptığı söyleniyor. Evde arama saat kaçta yapıldı.
A.Y: 4’te yapıldı.
O:Y: Sanık bahsettiği avukatla hangi evinde görüştü.
A.Y: Bayrampaşa olabilir. Avukatıma sorun.
Mahkeme Başkanı Şengün: Bir avukatla nerede görüştüğünü nasıl bilmezsin. Avukatın yanında mıydı?
A.Y: Bayrampaşa veya Tekirdağ’daydım.
O.Y: Bayrampaşa ve Tekirdağ cezaevlerine böyle bir görüşme olup olmadığının sorulmasının, Ali Yiğit’in telefonlarının dinlenip dinlenmediğinin de sorulmasını istiyorum. Gözaltındayken, polisle dışarıda yemek yedi mi? Elleri kelepçeli miydi?
A.Y: Tatbikat için gittiğimizde acıktığımı söyledim yemek yedik. Ellerim kelepçeli değildi. Çok rahattım.
O.Y: Bombalarını bulunduğu kolinin bandı ne renkti.
A.Y: El bombaları ve siyah bir kutu olduğunu gördüm Kahverengi koli bandı vardı.
O.Y: Bombalar bulduğunda, babası ne olduğunu sorduğunda babasına ne yanıt verdi.
A.Y: Babam sordu, bilmiyorum dedim. Sonra gidip beraber baktık.
O.Y: Ali Yiğit, kutuda C4 bombaları olduğunu iddia etmiş. C4’leri nereye koydu
A.Y: Ben C4 olduğunu söylemedim.
KERİNÇSİZ DE YİĞİT’İ SORGULADI
Ergenekon tutuklu sanıklarından Kemal Kerinçsiz de kendisi ile ilgili iddiaları nedeniyle Yiğit’e sorular yöneltti.
K.K: Ben kendisin ne zaman aramışım
A.Y: Kemal Bey, tutuklanmadan 3-4 ay önce beni aradı.
K:K: Benim yerime başkası aramış olabilir mi?
A.Y: Evet olabilir. Ama sesinden hatırlıyorum.
K:K: Lokantada ona baskı yapıldı mı yoksa doğruyu söylemesi mi istendi.
A.Y: Kimseden baskı görmedim. İfademdeki bazı yerleri değiştirmemi istediler. Muzaffer Tekin’in siyah Mercedes’le manavıma gelmesi gibi.
Mahkeme Başkanı Şengül: Sen o sözleri baskıyla mı söyledin
A.Y: Hayır. Kafamda Muzaffer Tekin’in gelmediği netleşti.
K.K: Kendi avukatının yanında başka bir avukatla savcıyla görüşmeye gitmesini söyledin mi?
AY: Söyledi, ben kabul etmedim. Başka bir avukat daha olsaydı kafam daha çok karışacaktı.
K.K: Oynanan oyun bu zavallı çocuk zerinden oynanıyor. Muzaffer Tekin’i tanımadığını, basından gördüğünü söylemiş mi? Gazete ve televizyon takip etmediğini söylediği halde bunu nasıl öğrenmiş. Muzaffer Tekin’in ismi polis tarafından mı söylendi.
A.Y: Hayır. Muzaffer Tekin’in ismini basından gördüm.
Mahkeme Başkanı Şengül: Lokantada sana vaatte bulunuldu mu?
A.Y: Kimse tarafından baskı görmeyeceğim söylendi. Rahat edeceğim ve babamı suçlamam söylendi. Babam silah kaçakçılığı yapıyordu.
K.K: Ev, araba vaadinde bulunuldu mu lokantada?
A.Y: Hayır.
K.K: İhbarı baban mı yaptı?
A.Y: Bilmiyorum. Yapacağını söylemişti. Beni cezaevinde ziyarete geldiğinde ihbarı kendisinin yaptığın söyledi. Baskı altında olduğu için ihbarı babamın yaptığını söylemedim. Babam, bombaları gördükten 3-4 ay sonra ihbar etti. Benim evi boşatmamı beklemiş.