BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

YGS şifresi çözmenin en kısa yolu

Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ardından yaşanan 'şifre' skandalıyla ilgili tartışmalar sürüyor.

Abone ol

Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ardından yaşanan 'şifre' skandalıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Hükümet ve ÖSYM 'şifre yok, sınav güvenli' açıklamalarına karşın ÖSYM'nin eski başkanları ve eğitimciler sınavın şaibeli olduğu ve iptal edilmesi gerektiği konusunda hemfikir. Muhaliflerin sınava ilişkin yorumu ise ilginç: "Bu işte organize bir durum var."

Diğer taraftan kitapçıkların yayımlanmasının ardından kolları sıvayan eğiticimler de şifreleri çözmek için seferber oldular ve şifreleri çözmenin en kısa yoluna ulaştılar.

Eski ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Eres Söylemez, 16 yıl önce sınavların A ve B olmak üzere iki soru kitapçığıyla yapıldığını, ancak Güneydoğu'da bir ilde doğru şıkların anons edildiği bilgisi üzerine 10 ayrı soru kitapçığı uygulamasına geçildiğini söyledi. Cumhuriyet'in haberine göre, ilk yıl bu sistemde biraz zorlandıklarını, ancak daha sonra sistemin iyi oturduğuna dikkat çeken Söylemez, bugün her aday için 1.7 milyon soru kitapçığı basıldığını belirterek, "Sonsuz sayıda kitapçık yapılması da mümkün. Ama bunun nedenini anlamış değilim. Yapanlar bilebilirler ama ben bilmiyorum" dedi.

POLİS KOLEJİ SINAVLARINI HATIRLATTI

Bir skandalda Tunceli'den
Önceki hafta yapılan sınavda Tunceli'de de bir skandal yaşandığı ortaya çıktı. Tunceli Merkez Atatürk Mahallesi'nde bulunan ve Öğrenci Seçme ve Yerleştirme (ÖSYM) sınav kodu 12 olan Vali Mehmet Ali Türker İlköğretim Okulu'nda YGS sınavına girenlerin kitapçık ve cevap anahtarları salon başkanı ve gözetmen tarafından bir tutanakla tam olduğu şeklinde ÖSYM temsilcisine teslim edildi.

Kopyanın soru ya da soru kitapçığıyla bir ilgisinin olmadığını kaydeden Söylemez, "Kopya iddiaları başka türlü. Polis Koleji sınavıyla başlayan bir sınav süreci var orada. Asıl açıklanması gereken o. Öyle sorulardan çıkan bir sorunla karşı karşıya değiliz. Organize bir durum var gibi. İnsanlarda da böyle bir his oluştu. Yoksa soru kitapçığı ve soru sayısıyla ilgili bir problem değil" diye konuştu.

Daha önce sınav sorularını bir ekibin hazırladığını, pedagojik olarak soruların nasıl sıralanacağına bakıldığını kaydeden Söylemez, "Bir silsilesi vardı, hesaplıyorlardı. Ona göre hazırlıyorlardı. Gelişigüzel soruları koyma şeklinde değildi" dedi.

Son sınavdaki şifreleme iddialarıyla ilgili olarak Söylemez, artık bilgisayarla herşeyi yapmanın mümkün olduğunu belirterek, "Eğer bunu bilgisayarla yapıyorsanız, bunun güvenliğini sağlamak için de büyük bir çalışma yapılması gerekir" dedi.

ÇOK YAZIK OLACAK

ÖSYM'nin çok önemli bir kurum olduğunu, yıpratılmaması gerektiğini vurgulayan Söylemez, ÖSYM Başkanı Ali Demir'in açıklamalarının kendisini tatmin etmediğini söyledi. Söylemez, "Bütün hikâye Polis Koleji sınavıyla başladı. ÖSYM'ye senelerini vermiş, uğraşan arkadaşlarımız zan altında kalıyorlar. Çünkü uzun süredir bu konuda bir soruşturma yürütülüyor, ama sonuç alınamıyor. Asıl sıkıntı oradan kaynaklanıyor. Bunların açığa çıkarılıp suçlu varsa suçluların cezalandırılması çok önemli. Güzel bir kurumu hep birlikte mahvediyoruz, hepimizin çok dikkatli olması gerekiyor. Çok yazık olacak. Kişiler geçicidir, ama kurumların kalıcı olması gerekir" diye konuştu.

CUMHURBAŞKANI GÜL'E YAYLIM ATEŞİ

YÖK eski başkanlarından Prof. Erdoğan Teziç, 'YGS'de şifreli kitapçık' iddialarıyla ilgili açıklamalardan tatmin olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül'ü işaret ederek, 'Eğer tarafsız bir makamda olması gerekenler açıklamalardan tatmin olduğunu söyleyebiliyorsa orada tam manasıyla bir vahamet vardır' dedi

YGS'deki şifreli soru iddialarını AKŞAM'a değerlendiren YÖK eski Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, iddianın 1.7 milyongencin geleceğiyle ilgili olduğunu hatırlatarak akademisyenlere konuyu araştırma çağrısı yaptı.

HAREKETE GEÇİLMELİ

Konu yargıya intikal etti. Öncelikle buradan çıkacak sonucun beklenmesi lazım. Burada önemli olan husus akademisyenlerin harekete geçmesidir. Matematikçiler, istatikçiler, tüm akademisyenlerin harekete geçmesi gerekir, suskun kalmak gibi bir lüksleri yoktur.

KORKU ORTAMI MI VAR?

Eğer bu olmuyorsa olaya 'Akademisyenler bunu yapmıyorlar mı, yapamıyorlar mı' diye bakmak gerekir. Eğer yapmıyorlarsa bu bir tercih meselesidir. Yapamıyorlarsa sayın Yarımağan'ın belirttiği gibi bir korku ortamının varlığı söz konusudur.

BİRİLERİNİN TATMİN OLMASI

Beni hiçbir şey tatmin etmez. Bulgular ve iddialar değerlendirilerek sonuna kadar gidilmelidir. Bizim zamanımızda, her ihbarı gerçekmiş gibi değerlendirir, en ufak bir şüphenin üzerine bile tüm kuvvetimizle giderdik. 1.7 milyon çocuğun kaderinin ve geleceğinin söz konusu olduğu bir ortamda benim tatmin olmamın ya da başkalarının tatmin olmasının bir önemi yoktur.

TAM BİR VAHAMET

Bu durumda tarafsız bir makamda bulunması gereken kişiler, 'Ben açıklamalardan tatmin oldum' diyorsa orada kelimenin tam manasıyla bir vahamet vardır. Böyle bir ciddi konu siyasilerin kanaatleriyle de sonuçlandırılamaz. Yalnız şifre iddiaları değil, ÖSYM'de ihale iptalleriyle ve matbaa personelin optik eşleştirme işleminde görev aldığıyla ilgili tüm iddiaların üzerine gidilmesi bir zorunluluktur.

ŞİFRE ÇÖZMENİN EN KISA YOLU

HABERİN DEVAMI İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...

[PAGE]

ŞİFRE ÇÖZMENİN EN KISA YOLU

YGS şifreli kopya skandalını bir an önce çözüme kavuşturmanın bir yolu da öğrencilerin üzerlerinde karalama yaptıkları kitapçıkların incelenmesi. Eğitimcilere göre öğrencilerin şifreleme yöntemini uygulayıp uygulamadıkları karalama üzerinden tespit edilebilir, bunun için savcılığın harekete geçmesi gerekiyor. Eğitimcilere göre matematik testinde 30 net ve üzeri yapan öğrencilerin kitapçıkları incelenerek şifrelemelerle ilgili karalama yapılıp yapılmadığı tespit edilebilir.

Radikal'e konuşan eğitimcilerin bu konudaki görüşleri ise şöyle:

Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç Öztürk: Matematik testinde 30 ve üzeri net yapanların kitapçıklarını savcılık isteyip inceletebilir. Hatta sınav sonuçlarını beklemeden soru kitapçıkları üzerinden rasgele bir inceleme yapılsa bile şifre karalaması yapılmışsa tespit edilebilir. Savcılık nasıl bir inceleme yapıyor, bunu bilmiyoruz. Bu yöntem için savcılık adayların orijinal, üzerinde karalama yaptıkları kitapçıkları isteyebilir.

Eğitim-İş Genel Sekreteri Levent Akça: Esas incelenmesi gereken orijinal, öğrencilerin el yazılarıyla işlem yaptıkları kitapçıklar olmalı. Başka çaresi yok. Öğrenci işlem yaparken şifreyi kitapçığa işlemişse açığa çıkacaktır.

Eski Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer: Savcılık karalanmış kitapçıklar için bir bilirkişi oluşturup inceletmeli. Buna öncelik vermek gerekiyor.

ALGORİTMA SIZMASA DA 'ŞİKE' OLABİLİR!

Eğitimcilere göre 'şifre' veya 'algoritma' dışarı sızdırılmış olmasa bile, binlerce kişi günler öncesinden algoritmayı aramaya başlamış olabilir.

İstanbul Kültür Üniversitesi ARGE Merkezi Yöneticisi ve www.dogrutercih.com Koordinatörü Burak Kılanç:

"Algoritma dışarı sızmamış olsa bile her kişiye özel soru kitapçığının hazırlanacağı ÖSYM tarafından kamuoyu ile paylaşılınca, bu konuya kafa yoran bazı dershane öğretmenleri, cevapların bir algoritma ile sıralanacağını önceden düşünmüş ve sınav öncesinde kendilerince bazı şifre çözümleri üretmiş olabilirler.

Bunu öğrencileri ile paylaşmış olabilirler. Bazı haber kaynaklarında YGS'nin hemen öncesinde Google'da mod-medyan konusunda yapılan aramaların yoğunlaşması bu şekilde açıklanabilir. Kitapçıkların üzerinde şifre varmış da deşifre ediliyormuş gibi bir karalama yapılıp yapılmadığına bakarak bunun tespitini yapmak mümkün. Belirli net sayısı üzerindeki öğrenciler üzerinden de denetleme yapılabilir."