Gazete, Konsey'e yetkinin devredileceği 30 Haziran tarihinin radikal güçlere fırsat vereceği yorumunda bulundu.
Abone olABD'de yayımlanan New York Times gazetesi, ABD'nin Irak'taki Geçici Hükümet Konseyi (GHK) ile iktidar devrine ilişkin anlaşmayı imzalamasıyla, ''Irak'ta radikal güçlere kapının açıldığı'' yorumunu yaptı. Gazetenin başmakalesinde, ''bu güçlerin karmaşık zamanlarda en iyi şekilde organize oldukları ve en açık seçik gündemi ortaya koydukları'' belirtildi. Makalede, iktidar devri için öngörülen 30 Haziran'ın ''nihai tarih değil, bir işaret'' olduğu kaydedilerek, ''Aşırı uçlara gündemi belirleme fırsatı verilmemelidir'' denildi. ''Washington yönetimine radikal güçlerin önünü kesme ve bazı koşullar yerine getirilmediği takdirde yönetim devrini erteleme'' çağrısı yapılan makalede, ''Kürtlerin iktidarı ve bağımsızlığının bu açıdan merkezi rol oynadığı'' belirtildi. Makalede daha sonra şu ifadelere yer verildi: ''1991 yılından bu yana kuzey Irak'ta özerk bir bölgede yaşayan Kürtlerin, Saddam devrildikten sonra, Türkiye gibi komşuların kaygılarını azaltmak amacıyla özerkliklerinden vazgeçecekleri düşünülüyordu. Ancak özyönetime geçiş için tanınan sürenin çok kısa olması, bunu imkansız kıldı. Kürtler aslında bağımsız bir devlet hayal ediyor. Muhtariyetlerini muhafaza etmek ise onların asgari talebi. Bu talep kabul edilebilir, ancak bunun şartları vardır. Kürtler, Kerkük'ün petrol kaynaklarının kendilerine ait olduğunu düşünüyor. Oysa değil. Bu kaynaklar ulusal varlığın bir parçası. Şubat sonunda hazır olacak anayasada petrolün federal makamların kontrolü altında olacağı ve Kürtlerin bundan paylarına düşeni alacağı yazılı olacak. Silahlı 50 bin Kürt de federal komuta altındaki muhafız güçlerinin bir kolu haline gelecek.'' Türkmenlerin haklarının da federal ve yerel makamlar tarafından korunması istenen makalede, ''Şiilere ayrılıkçılık için davetiye çıkarmadan Kürtlerin özerkliği nasıl kabul edilebilir?'' sorusu dile getirildi. Irak'ın yeniden yapılandırılması konusuna BM'yi karıştırmayan, uluslararası çabalara da fırsat tanımayan Amerikan yönetiminin, devlet oluşturma aşamasında, başlangıçta yerleşen sistemin kolay kolay değişmeyeceğini unutmaması gerektiği kaydedilen makalede, ''Bu açıdan bakıldığında, 30 Haziran nihai tarih değil, bir işarettir. Aşırı uçlara gündemi belirleme fırsatı verilmemelidir'' ifadelerine yer verildi.