Türk sinemasının yeni yüzleri zirveye oynuyor. Marie Claire Dergisi kasım sayısında Yeşilçam'ın 25 genç ismiyle dev bir prodüksiyona imza attı.
Abone olYeşilçam onlara emanet . Gelecek vadeden eğitimli ve yetenekli genç isimler, ilk kez bir araya geldi. Risk almayı göze alan yeni jenerasyon, sessiz ve derinden merdivenleri tırmanıyor. Hemen hepsi televizyon dizileriyle ekran karşısındaki milyonlar tarafından tanınan genç oyuncular, güzellikleriyle de dikkat çekiyor. Yeşilçam'ın genç yüzleri Marie Claire Dergisi kasım sayısında Yeşilçam'ın genç yüzlerini bir araya getirdi. İşte ışıltılarıyla Türk sinemasına gelecek vadeden yeni yetenekler. NAZ ELMAS Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü mezunu. Gora filminde erotik film yapımcısının sekreteri rolüyle sinemaya adım attı. Naz Elmas "Onlarca kitap okuyorum, İngilizce'mi geliştirmeye çalışıyorum ve sürekli gerçek hayatı izliyorum. Ben bir yaşam koleksiyoneriyim." diyor. TUBA ÜNSAL 24 yaşında. Sinemaya Mumya Firarda filmiyle adım attı. Vizontele Tuuba, Kolay Para ve Hızlı Adımlar'da rol aldı. Ünsal; oyunculuk ve trend setter'lık arasında çok doğru bir orantı olması gerektiğine inananlardan. Bunun için de Sienna Miller'ı örnek gösteriyor. AZRA AKIN 1981 doğumlu Dünya Güzeli'miz Azra Akın; masalların modern versiyonlarının anlatıldığı Anlat İstanbul filminde canlandırdığı Pamuk Prenses rolüyle sinemaya adım attı. Akın oyunculuğu gelecekteki tek kariyeri olarak görüyor ve ekliyor; "Birçok kişi Amerika'da oyuncu olmayı düşlüyor. Ama pazar çok büyük ve oraya girmek çok zor. Ben ülkemde tecrübe kazandıktan sonra, daha başarılı ve güçlü bir alt yapıyla oraya gitmeyi daha uygun buluyorum. Yurt dışında doğup büyüdüğüm için Türkçe'mde sorun yaşasam da gittikçe kendimi eğitiyor ve özel diksiyon dersleri alıyorum" diyor. GAMZE ÖZÇELİK 23 yaşındaki Gamze Özçelik yeni jenarasyon içinde sinemaya en büyük aşkla bağlı olanlardan biri... 17 yaşında girdiği Miss Turkey'den bu yana geçen dört yıl boyunca uzun bir yol kat eden Gamze Özçelik, oyuncu olmak azmiyle hızla ilerliyor. Eğitim alıyor, set ve stüdyo arasında mekik dokuyor ve yakında daha güzel projelerle oyunculuktaki iddiasını ispatlamaya kararlı. Gamze Özçelik'in sinemayla tanışması Oğuzhan Tercan'ın yönettiği Hırsız Var filmiyle gerçekleşti. Kendisinin de ifade ettiği gibi artık çok daha disiplinli ve kendinden emin CEYDA DÜVENCİ 1977 Bursa doğumlu... Marmara Üniversitesi İktisat Bölümü mezunu. Sinemaya; Herşey Çok Güzel Olacak filmiyle adım attı. Düvenci son bir yıldır Bilgi Üniversitesi'nde "Film Okuma Atölyesi"ne devam ediyor. "Oyunculukta; tamam ben bu işi bitirdim' denemez hiçbir zaman. Bildiğim bir şey var ki büyüklerime saygıyı ve unutmadan yaşıyor, oyunculuğu da gereken saygıyı ve disiplini göstererek yapıyorum." diyor. BESTE BEREKET 1982 doğumlu Beste Bereket; Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nü bitirdi. 42. Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü aldığı film Türev onun profesyonel anlamda ilk çalışması. "İzleyen, düşünen ve çalışan ve her şeyin farkında insanlar var yeni nesilde. O yüzden iyi işler çıkacak bence ve çıkıyor da. İyi işlerin içinde iyi durabilmek istiyorum. Bu işte bedenin, sesin, duygunun sürekli geliştirilmesi gerekir. Sinema emek ister" diyor. DOLUNAY SOYSERT Özel Moda Koleji'nden mezun olduktan sonra, Müjdat Gezen Sanat Merkezi Tiyatro Bölümü ve İstanbul Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü'nde eğitim aldı. 1994-1998 yılları arasında İstanbul Şehir Tiyatroları'nda pek çok oyunda da yer aldı. Eğitimine Amerika'da, Nebraska Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nde devam etti. New York'ta çeşitli workshop'larda sinema ve televizyon oyunculuğu üzerine çeşitli programlara katıldı. En başarılı genç nesil oyuncularından biri olarak kabul ediliyor. BERRAK TÜZÜNATAÇ Fotoğraf çekimi yapan arkadaşını ziyaret etti ve tesadüfler onu sinemaya soktu. Şimdi Beyza'nın Kadınları adlı filmle sinemaya 'merhaba' demeye hazırlanıyor. Disiplini ve konsantre gücünü ilk sırada tutuyor. Halen İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünde okuyor. Bunun yanı sıra Beşiktaş Kültür Merkezi'nin (BKM) Oyunculuk Okulu'nda eğitim almaya başlayan Berrak Tüzünataç, şimdi de Ödünç Hayatlar adlı televizyon dizisinde oynamaya hazırlanıyor. IRMAK ÜNAL Dört yaşında, Pazar günleri annesinin peşi sıra gittiği Ankara Akün Sineması'nda tanışmış sinemayla. Hatırlayabildiği ilk film ise Marry Poppins ve Oz BüyücüsüSan Francisco'da Academy of Art College'da okuduğu yıllarda kendisine büyük destek olan ve yol gösteren eğitmeni Charlie Holliday olmuş. "Bana Hollywood'un haritasını çıkarttı ve şansım olduğuna dair beni yüreklendirdi" diyor. "Sinema kariyer açısından benim için ayrı bir yerde çünkü yola sinemaya olan aşkım yüzünden çıktım. Maceramın başlangıç sebebi o" diyen Ünal duru, doğal ve kaygılardan sıyrılmış oyunculuğa şık. Duvara Karşı'da Sibel Kekilli'nin yarattığı karakterin ise muhteşem olduğuna inanıyor. Oyunculuk ve yönetmenliği beraber götürmek ise en büyük hayali. ÖZGE ÖZBERK Sinemaya Gora ile adım attı. Sosyal bilimler okurken bırakıp konservatuar sınavlarına girecek kadar gözü kara bir sanat aşığı. "İnsan içinde bu kıvılcımların oynaştığını biliyorken o yönde gitmemesi, hayata 1-0 galip yenik başlaması olurdu" diyor. Çemberimde Gül Oya dizisinde drama oyunculuğuna yatkınlığını keşfetmiş. Ama aklı sinemada. "TV mi yoksa sinema oyunculuğu mu?" diye sorulduğunda "Dizi unutulur gider fakat sinema baki kalır" diyor. FADİK SEVİN ATASOY 1975 doğumlu. Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunu, dört yabancı dil biliyor. Dört yaşında sahneye çıktı ve bir daha inmedi. 42. Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü'nü aldı. İkinci filmi "Döngel Karhanesi" kısa bir süre önce vizyona girdi. Lakabı "Bukalemun" çünkü her rolünde farklı bir tipe bürünüyor. Cahide Sonku ve Türkan Şoray idolleri arasında. Kendisi gibi genç oyuncular için "Çoğalmamızı bütün kalbimle, sahnelerimiz ve sinemamız adına umut ediyorum." diyor. BURCU KARA 1980 doğumlu Burcu Kara; Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümü mezunu. Haber spikerliği yaparken Abdullah Oğuz'dan "O Şimdi Mahkum" filminde bir haber spikerini canlandırması teklifini almış. Sinemaya da böyle küçük fakat güçlü bir 'merhaba' demiş. Biz onu Haziran Gecesi adlı dizi ile tanısak da Kara; "TV oyunculuğu tükenen bir çalışma, her hafta bir yenisi geliyor çünkü. Sinema ise sonsuza kadar süren bir sihir taşıyor. Bir hayat o. Bunun yanı sıra herkesi ve her şeyi zaman içinde elemine ediyor ve yalnızca iyileri bırakıyor" diyor. Yeni nesil oyuncular için de; "Daha eleştiren gözlerle bakıyorlar, duygusal değiller. Hataları, eksikleri görüyorlar, körü körüne izlemiyorlar, iyi de yapıyorlar" yorumunu getiriyor. SEDA AKMAN Uğur Yücel'in Yazı Tura'sı ve Teoman'ın Balans ve Manevra'sı Seda Akman'ı sinemanın genç ve başarılı oyuncuları arasına katan iki farklı çalışma. 1978 yılında Kütahya'da doğan Akman ancak 18 yaşına geldiğinde ilk sinema salonu ile tanışabilmiş. Yokluklar hayal gücünü körükler misali dört elle sarılmış hayata oyuncu olabilmek için. Uğur Yücel'in Yazı Tura'nın setinde kendisini çok yüreklendirdiğini, ancak yeteneğini ilk keşfedenin birlikte çalıştığı Renda Güner olduğunu söylüyor ve ekliyor; "Bir oyuncunun 'oyuncu' olabilmesi için bir ışığı mutlaka olmalı. Beyazperdeden yaydığınız o ışık izleyicinin kalbine gidebilmeli. Star ve oyuncu arasındaki farka inanıyorum. Her oyuncu star değil her star olan da oyuncu değil ve hiçbir oyuncu star gibi davranmak zorunda değildir." Kaynak: www.sabah.com.tr