Yeşilçam'ın Sultanı yıllar sonra itiraf etti: "Tahsilimi tamamlamamak içimde hep ukde oldu".
9’uncu Sarıyer Edebiyat Günleri’ne onur konuğu olan Türk Sineması'nın Sultan'ı Türkan Şoray Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ile söyleşi gerçekleştirerek edebiyatın sinemadaki yeri ve önemini vurguladı, filmlerinden hatıralarını sevenleriyle paylaştı. usta oyuncu, "Ben tahsilimi tamamlayamadım. Bu da içimde hep ukde oldu" açıklamasını yaptı.
Türkan Şoray, 9’uncu Sarıyer Edebiyat Günleri’ne onu konuğu olarak katıldı. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ile söyleşi gerçekleştiren Şoray, gençliğinden, oyunculuğa adım attığı yıllara, meslek hayatından filmlerine ve rol arkadaşlarına kadar pek çok anılarını anlatırken dikkat çeken bir açıklama yaptı.
Birçok usta ismin yanı sıra 400 yazar ve 40 yayınevinin katıldığı Haydar Aliyev Parkı’nda 5 Haziran’da son bulan programın onur konuğu ise Türkan Şoray oldu. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ile söyleşi gerçekleştiren Şoray, edebiyatın sinemadaki yeri ve önemini anlatarak geçmişte oynadığı filmlerden hatıralarını sevenleriyle paylaştı.
Usta oyuncunun açıklamaları...
“Biliyorsunuz ben Rumeli Hisarüstü Mahallesi’nde yaşıyorum. "Sultan" filminin çekildiği ev kullanılmaz durumda olsa da hala yerinde duruyor. Ama mahallemizle tanışması 1973 yılında yaptırmış olduğu okul. Bu okulun hikayesi nedir” sorusunu yanıtlayan Şoray, “Ben bir gün arabamla Boğaziçi Üniversitesi civarlarından geçerken birkaç çocuk gördüm. Soğuk bir havaydı. Nereye gittiklerini sordum. Okula gittiklerini söylediler. O gün okul yaptırmaya karar verdim. Çünkü ben tahsilimi tamamlayamadım. Bu da içimde hep ukde oldu” diye konuştu.
"Türkan Şoray için Yılmaz Güney ne ifade ediyor?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Yılmaz Güney, benim için bir numaralı sinema adamı ve halk adamı. O kadar güzel bakıyordu ki, o kadar içten ve yüreğinden bakıyordu ki ziyaretine gittiğim zaman. Kitabımda da anlattım Sakarya’da onu ziyaret ederken arabaya bindim, döndüm baktım kapıdan bana el sallıyor. En son gördüğüm an oydu".
Türkan Şoray, "Sizin dönemin filmleri daha sıcak ve samimi olarak yorumlanıyor. O filmlerin hala akılda kalmasının temel sebebi nedir?" sorusunu ise “Toplum değişiyor, yaşam şartları değişiyor. Eskiden yolda gördüğümüz herkesle selamlaşırdık, komşu kültürümüz vardı. Şimdi bir yabancılık başladı. Yani yaşam kültürü değişti. O yıllarda yaşam öyleydi, sıcacıktı. Bir dayanışma vardı. Filmlerde de o samimiyet vardı” sözleriyle cevap verdi.