Yeşilay'da Başkan Balcı'ya darbe girişimi iddialarına kurumun İstanbul Fatih Şubesi Başkanı Ramazan Akgün'den yanıt geldi.
Abone olAkgün, söz konusu iddiaların gerçek dışı olduğunu belirten bir yazı yayımladı.
İşte Ramazan Akgün'ün iddialara yanıtı..
Bir müddettir Türkiye Yeşilay Cemiyeti'nden medyada haberler yer almaktadır.
Bu habere kaynak teşkil eden olaylar: Türkiye Yeşilay Cemiyeti sabık Genel Başkanı Muharrem Balcı'nın, Cemiyeti tek başına yönetme arzu ve isteklerinden kaynaklanmaktadır.
100 yıla yaklaşan bir maziye sahip Türkiye Yeşilay Cemiyeti'ni mazisinden soyutlayarak, bugüne kadar bütün gönüllü kadroları "ACZ" içindeymiş gibi göstermek, Türkiye Yeşilay Cemiyeti'ne ve mazisine yapılabilecek en büyük hakarettir!
Türkiye Yeşilay Cemiyeti'nin madde bağımlılıklarıyla mücadele etme alanı olmaktan çıkarıp, kişisel kavgalarının alanı haline getirmeye çalışmak; densizliktir!
Türkiye Yeşilay Cemiyeti gönüllüleri; mazisi ile birlikte bir bütün olarak, madde bağımlılığı meydana getiren hiçbir ürünün; lobicilik faaliyetini yapmazlar, yapamazlar, yapmamıştırlar!
Sayın Muharrem Balcı, Genel Başkanlık makamındaki ısrarını, Türkiye Yeşilay Cemiyeti'nin kendisinden kaynaklanan başarıları engellemeye yönelik; rantçılar, lobiciler, darbeciler olarak ifade etmektedir. Bu ifadeler sorumsuzluktur! Bir Cemiyetin bir numaralı koltuğu bu sorumsuzluğu kaldıramaz!
Türkiye Yeşilay Cemiyeti: Muharrem Balcı'nın Genel Başkanlık yaptığı dönemde; Türkiye Yeşilay Cemiyeti Temsilini tek başına yürütmek istemiştir.
Sorunların kaynağında bu ihtiras yatmaktadır. Genel Merkez Yönetim Kurulu bu ihtirasla uğraşmak zorunda kalmıştır.
Türkiye Yeşilay Cemiyeti fiziki mekanları ve personeli sadece Muharrem Balcı'nın şahsi tasarrufu şeklinde çalışmış ve çalıştırılmıştır!
Bu dönemde meydana gelen Genel Merkez Yönetim Kurulundaki tereddütleri, bazen hukuk karmaşası yaratarak, bazen kendi sosyal çevresini devreye sokarak; Genel Merkez Yönetim Kurulu üzerinde yılgınlık meydana getirmiştir. Böylelikle Genel Merkez Yönetim Kuruluna karşı sorumsuzca Türkiye Yeşilay Cemiyeti'ni kişisel hırslarıyla yönetmeye çalışmıştır.
Aynı taktiği Türkiye Yeşilay Cemiyeti Fatih şubesinde uygulamak istemiş ve direncimizle karşılaşmıştır.
Açıklamalarından ve Twitter paylaşımlarından da anlaşılacağı gibi, "elinden oyuncağı alınmış bir çocuk gibi" feryat etmekte, Türkiye Yeşilay Cemiyeti gönüllüsü olan birçok kişiyi itham etmeye çalışmaktadır.
Muharrem Balcı şu sorulara cevap vermelidir:
Türkiye Yeşilay Cemiyeti kurumsallaşmasında çalıştırdığını iddia ettiği kaç kişi yakın akrabası ve tanıdığıdır? Bu kişiler ne kadar ücret almaktadır?
Türkiye Yeşilay Cemiyeti'nin de geliştirdiği iddia ettiği platformlar için, nasıl projeler uygulanmakta ve bütçelendirilmektedir?
Faaliyet raporu olarak bahsettiği konuların tamamına yakını, şahsının Ülke içi ve Ülke dışı protokol gezileri ve ziyaretlerinden oluşmaktadır. Bu gezilerin harcamaları nedir? Bu gezilerden bağımlılıklarla ilgili hangi projeler hazırlanmış, hayata geçirilmiştir? Bağımlılıklarla protokol gezilerinde mi mücadele edilmektedir?
Türkiye Yeşilay Cemiyeti kamu yararına bir kuruluştur. Buraya yapılan bağışlar vergi matrahlarına gider olarak kaydedilmektedir. Bu konuyu kamuoyunda kendisine "tezgah kuruluyor" diye çarpıtacağına, her şeyi aklımıza ve vicdanımıza uygun halde yönetilmesinden niye çekinmektedir?
Türkiye Yeşilay Cemiyeti şahsından "borç" olarak aldığı paraları tekrar şahsına öderken hangi gelir kaynağı kullanılmıştır? Yeşilay'ın böyle bir gelir kaynağı mevcut ise, şahsından niçin borç alınmıştır?
Sayın Muharrem Balcı kamuoyunun ve bizlerin zekasıyla alay edip, Yeşilay'ın amacına uygun ne gibi bir hizmette! Bulunmuştur? Bulanacaktır?
Sivil toplum kuruluşları birçok gönüllü ile amaçları doğrultusunda topluma ve insanlığa hizmet etmektedir. Cemaatli, cemaatsiz ayrımı yapmaksınız, kimseyi itham etmeden; istifade etmek, erdemli yöneticilerin feraseti ve yeteneğidir.
Türkiye Toplumu, sivil toplum kuruluşlarından tek kişilik kahramanlıklar beklememektedir.
Kendi amacına yönelik faaliyetlerle, Türkiye Yeşilay Cemiyeti'miz de; toplum vicdanını harekete geçirecek faaliyet, söz ve davranışlar sergilenmelidir.
Bunun için hiçbir kimliğin ötekileşmeyeceği; tutunulacak bir dal, sığınılacak bir vicdan olmalıyız.
Kişisel öfke nöbetlerinin sonlanacağı Genel Kurulumuzu 31 Ekim 2012 tarihinde inşallah yapacağız.
Yeni dönemde birbirinden istifade etmesini bilen, birbirine tutunmanın; topluma tutunmak olduğuna inanan gönüllüler ile Türkiye Yeşilay Cemiyeti, mazisine yakışır şekilde büyümeye devam edecektir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur...
ÖNCEKİ HABERLER
