Avustralya'da bulunan ve 4,4 milyar yıl öncesine ait olan küçük kristal parçasının, yerkabuğunun en eski parçası olduğu teyit edildi. Bu bulgu, Dünya'da yaşamın düşünülenden daha önce başlamış olabileceği ihtimaline işaret ediyor.
Abone olAvustralya'da bulunan ve 4,4 milyar yıl öncesine ait olan küçük kristal parçasının, yerkabuğunun en eski parçası olduğu teyit edildi.
Sözkonusu zirkon Batı Avustralya'nın Jack Hills bölgesindeki kumtaşında bulundu.
Bilim insanları kristalin uranyum ve kurşun atomlarını inceleyerek yaşını tespit etti. Uranyum zaman içinde yavaşça kurşuna dönüşüyor ve bu yönüyle zaman ölçümünde kullanılabiliyor.
Araştırmanın bulguları jeoloji dergisi Nature Geoscience'da yayımlandı.
Bu bulgu, düşünülenin aksine, dünyanın 4,6 milyar yıl önce oluşumundan ve birkaç on milyon yıl sonra Mars büyüklüğünde bir kütle ile çarpışıp Ay'ın ortaya çıkmasından kısa bir süre sonra yerkabuğuna sahip olduğunu gösteriyor. Yerkabuğu oluşmadan önce Dünya erimiş magma topu halindeydi.
'Yaşam daha erken başlamış olabilir'
Fakat yerkabuğunun düşünülenden daha erken oluşmuş olması bilgisi, Dünya'da yaşamın düşünülenden daha erken başlamış olabileceği ihtimaline de işaret ediyor.
Araştırmanın yazarı olan ABD Wisconsin-Madison Üniversitesi'nden Prof. John Valley, bu bulgunun, Yerküre'nin soğuyup yaşam barındırmaya elverişli hale geldiğine dair inancı teyit ettiğini söyledi.
Valley, "O dönem yaşam olduğuna ya da olmadığına dair kanıtımız yok. Fakat 4,3 milyar yıl önce yaşamın olmaması için bir neden yok" dedi.
Yerkabuğu katmanlarının kayması ve hava koşulları, Yerküre'nin ilk oluşan yüzeyinden inceleyecek bir kalıntı bırakmadı.
Kanada gibi sınırlı bölgelerde 3,5 milyar yılı bulan bazı kaya oluşumlarına rastlanabiliyor; fakat Dünya yüzeyinin çoğu birkaç yüz milyonluk geçmişe sahip.
Avustralya'da bulunan zirkonlar, yeni oluşumlarla içiçe geçmiş eski sert kaya parçalarından oluşuyor. Çıplak gözle zor görülen bu madde, ilk sertleştikleri koşulların izlerini taşıyor.
Bu çalışma, Dünya'nın oluşumundan 100 milyon yıl kadar sonra kıtasal kabuğun oluştuğunu ve ısının fazla yüksek olmaması halinde yüzeyde suyun bile bulunmuş olabileceğini gösteriyor.