Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Hilmi Bengi, ''Haber ajansı için bana göre doğru habercilik, hızlı habercilikten önce gelir'' dedi.
Abone olBengi, Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ve Adıyaman Valiliği işbirliğiyle düzenlenen 11. Yerel medya Eğitim Semineri'nde ''Ajans Haberciliği'' konusunda seminer verdi. Sunumunu Anadolu Ajansı'nın haber ve fotoğraflarının gösterildiği sinevizyon eşliğinde yapan Bengi, ajansların ürünlerinin haberle sınırlı olmadığını vurguladı. Haber ajanslarının haber yanında abonelerine başka ürünlerde sunduklarını vurgulayan Bengi, ''Bu ürün kimi zaman fotoğraftır, grafiktir, kimi zaman ilandır, kimi zaman hazır sayfadır. Ajanslar belli bir bedel karşılığında hazırladıkları ürünleri abonelerine geçerler'' diye konuştu. Bengi, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Sekreteri Yardımcısı Süleyman Ukav'ın dünkü konuşmasında ajansların para karşılığında haberlerini ilettiğini vurgularken bir yanlış anlamayı düzeltmek istediğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Haber ajansları ürettikleri haberleri para karşılığında satarlar ama para karşılığında temin etmezler. Yani maalesef o şuradan çıkmıştır, bazı kötü örnekler vardır, biliyorsunuz, para karşılığında haber yapan. Bunlar gazeteci sayılamazlar, onlar bizim mesleğimize dahil olamazlar. Haber ajansları para karşılığında haber almazlar, yada senin haberini şu şekilde pazarlayacağım deyip o tarz menfaat ilişkisi içinde haber yapmazlar. Haber ajansları elde ettikleri haberleri bir emek sarf ettikleri, bir gayret, bir efor harcadıkları için, haber üretiminin maliyetini de hesaplayarak elde ettikleri haberleri abonelerine satarlar. Dün sayın Süleyman Ukav da bunu kastetmişti.'' BEDELSİZ HABER Bengi, ürettiği haberi satamayan haber ajansının, haber ajansı olamayacağını, bir ajansın haberini bedelsiz satmaya kalkışması halinde bunun sorgulanması gerektiğini belirtti. Haberin bedelsiz satılması halinde haber ajansının tarafsızlığına gölge düşeceğini vurgulayan Bengi, şunları anlattı: ''Ajans bedelsiz olarak ürününü satmaya çalışıyorsa o durumda meslekten öteye bir propaganda boyutu devreye girer. Bedelsiz olarak dağıtılan bir habercilik söz konusu ise o durumda kuşkuyla yaklaşmak lazım, 'acaba niye bu haberi bana bu şekilde iletiyor' diye. İleten, o haberi pompalayan, dağıtan kaynak üzerinde bir araştırma yapmak, haber kuruluşlarının hakkı olsa gerekir. Ancak, haber ajansları ürünlerini pazarlarken kar amacı gütmezler, eğer kar amacı güderse elde ettiği haberi ticari bir ürün gibi fahiş fiyatla pazarlamaya kalkarsa bu durumda da akla bazı sualler gelir. Habercilik bir kamu hizmetidir. Ama eğer siz haberinizi değerinin üzerinde kar ile satarsanız, kar amacı güderek haberinizi satmaya kalkarsanız bu durumda da haber ajansının tarafsızlığı noktasını sorgulamak hakkımızdır. Bu da basın özgürlüğünü bir başka açıdan zedeleyen unsurdur.'' DOĞRU HABERCİLİK Bengi, haber ajanslarının rekabet ortamı içerisinde hızlı haber peşinde koştuklarını, haberlerini bir an evvel abonelere iletmek için yoğun çaba sarfettiklerini vurguladı. Haber ajanslarının haber, fotoğraf ve görüntülerini gelişmiş teknolojinin en son aletleriyle aktardıklarını belirten Bengi, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Ancak, haber ajansı için bana göre doğru habercilik hızlı habercilikten önce gelir. İlla ilk ben geçeyim kaygısı içerisinde teyit edilmeden, doğrulatılmadan geçilen haberde yanlışlık ortaya çıkacağı, yaptığı yanlış haber çok çabuk ortaya çıkacağı için, hız saygınlığınıza gölge düşürebilir. Bu açıdan, bu pastadan pay alabilmeleri için, bu arenada söz sahibi olabilmeleri ve saygınlıklarını sürdürebilmeleri için doğru habercilik hızlı habercilikten önce gelir. Haber ajansları basın meslek ilkelerini göz önünde bulundurarak çalışır ve mevzuata da saygı duymak zorundadır. Haber ajanslarının ülkemizde bir Anayasal dayanağı vardır.'' Bengi, Yeni Basın Yasası'nın haber ajanslarını güvenceye alan hükümler içerdiğini vurguladı. Yasanın 24. maddesinde ifade edilen yayın konusunda cezai düzenlemelerin 5 milyondan 40 milyar liraya varan para cezaları öngördüğünü ifade eden Bengi, düzenlemeyle haber ajanslarının haberlerinin abone olmadan kullanılmasının, internet teknolojisinin verdiği imkanlardan yararlanılarak çoğaltılmasını önlediğini bildirdi. Bengi, Basın Yasası'nı hazırlayanlara teşekkür etti. AJANS ÇALIŞANI DUYDUĞUNU HABER YAPMAZ Abonelerine en sağlıklı haberi geçme kaygısındaki ajansların, haber neredeyse orada olmak zorundu olduklarını belirten Bengi, ajans çalışanlarının duyduğunu değil gördüğünü, tanık olduğunu, belgelediğini haber yaptığına dikkati çekti. Duyumlar üzerine ajans haberciliği yapılamayacağını vurgulayan Bengi, ''Duyumlar ancak bir istihbarattır. Mutlaka kanıtlanması, belgelenmesi, teyit edilmesi gerekir. Haber ajansı teyit almadan haberini iletmez. Eğer imkan varsa fotoğrafını çekerek bunu belgeler, imkan varsa dokümanlarını toplayarak haberini belgeler, günümüzde görüntüsünü çekerek de haberine de destek bir unsur ortaya çıkarmış olur'' dedi. Bengi, konuşmasının ardından medya mensuplarının sorularını yanıtlarken, her ülkenin bir milli haber ajansı olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin milli ajansının da Anadolu Ajansı olduğunu kaydetti. Anadolu Ajansı'nın kar amaçlı bir kuruluş olmadığına dikkati çeken Bengi, ''Anadolu Ajansı, haberi kamuya iletiyor, paylaşıyor. Haber karşılığı olarak Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nden bir pay alıyor. Haber üretiyoruz ve bu haberin bir maliyeti oluyor. Herkesin hakkını teslim ederiz. Biz milli bir ajansız, bizim habercilikte tercih edilmemiz de haksız rekabet olarak algılanmamalı'' diye konuştu. TPAO Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen seminere Vali Hikmet Tan, Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zafer Ersoy, Belediye Başkanı Necip Büyükaslan ile seminere katılan çok sayıda gazeteci izledi.