Çözüm Sürecinin geldiği noktayı ve Abdullah Öcalan'ın basın toplantısı isteğini değerlendiren MHP Ankara milletvekili Özcan Yeniçeri İnternethaber'e çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Abone olNESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Artık bu sürecin bir çözüm süreci olmadığını ülkenin çözülme süreci olduğunu belirten Özcan Yeniçeri, İnternethaber'e şu açıklamalarda bulundu:
AKP ÖCALAN'IN REHİNESİDİR
"Çözüm sürecinin geldiği son aşama, bağımsız birleşik Kürdistan aşamasıdır. Öcalan'ın bu kadar küstahça taleplerde bulunması da iktidarın kendisini şımartması ve Öcalan'ı adeta her şeyin çözümleyici ve sonuçlandırıcı olarak konumlandırmasıyla yakından alakalı. AKP iktidarı, Öcalan'ı Güneydoğu'da yaşayan bütün ahalinin bütün temsilcisi olarak sunmuştur. Onu, Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olarak muhatap almıştır. Ve özellikle iktidarın, Öcalan'ı halk kahramanı yapması ve Güneydoğu'nun lideri haline getirme operasyonu, 3 kadın teröristin Avrupa'da öldürülüp, Türkiye'ye gelmesi sırasında hiçbirisi Diyarbakır'lı olmadığı halde Diyarbakır'da onlara tören düzenletmesi, Türk bayraklarının olmadığı, Öcalan posterlerinin asılı olduğu bir ortamda bu duruma izin vermesi ile başladı, Nevruz kutlamalarıyla devam etti."
"Yalnızca Güneydoğu halkı değil, Başbakan Erdoğan ve hükumet yetkilileri de Öcalan'ın söyleyeceklerine milleti adeta yoğunlaştırdılar. Dolayısıyla bugün gelinen aşama yarın gelinecek aşamayı gösteren önemli bir emaredir. Şu an AKP, Abdullah Öcalan'ın rehinesidir. Abdullah Öcalan eğer, ben bu hareketi yeniden başlatıyorum, yeniden öldürmeler başlayacağız dediği andan itibaren AKP'nin artık sonu gelmiş olacaktır."
BÜTÜN İKTİDARLAR BESLEDİKLERİ CANAVAR TARAFINDAN YUTULURLAR
"Abdullah Öcalan şu anda sözüne hükumet tarafından en fazla itibar edilen, hükumet tarafından korumaya alınmış ve en yüksek değer adledilen bir kişi haline getirilmiştir. Bütün iktidarlar besledikleri canavarlar tarafından yenilip yutulurlar, tarih bunun örnekleriyle doludur. Bu bağlamda, Öcalan'ın hükumete vermiş olduğu mesaj şudur; Birinci aşamadan sonra ki çekilme falan söz konusu değildir. Sanal bir kamuoyu manüplasyonuyla çekilme yapıldığı iddia ediliyor, bunlar yalan çekilme falan yoktur. PKK'nın halk arasına karışması, araziye uyması ve tabiri yerindeyse siviller arasına intikal ederek bir anlamda bir devlet yapılanması gibi bir yapılanmaya teşkil edecek bir hale geldi. Bugün YDGH hareketi ya da sivil kolluk güçlerinin ortaya çıkması, diğer taraftan maliyenin görevini yapacak birimlerin kurulması ve bu arada devlet görevlerini yer,ine getirecek şekilde KCK unsurlarının örgütlenmesini bu dağdaki unsurlar meydana getiriyor."
TSK ÇEKİLDİ PKK ÇEKİLMEDİ
"İktidar artık askeri bunların üzerine göndermiyor, artık polis bunlara operasyon yapmıyor ve dolayısıyla Güneydoğu'da taşlar bağlanmış köpekler serbest bırakılmıştır. Artık çok rahat icra-i sanat yapmaktadırlar. Orada, hükumet hazırlıkları, özerklik hazırlıkları yapılmaktadır. Arkasından federasyon ve bağımsızlığa gidecek sistemi oluşturmaya çalışıyorlar. Zaten bölgenin adını da Kuzey Kürdistan olarak söylediler ve sınırları tanımadıklarını yüksek sesle söylediler. Van milletvekilleri de bunu, "Mahalli seçimlerin sonucunu bekliyoruz özerklik ilan etmek için" diye dile getirdi zaten."
"Bütün bunlar gösteriyor ki PKK hareketi belli bir aşamaya geldi. Bu aşamada da en önemli sorun Abdullah Öcalan'ın konumu ve durumu. PKK bu hükumetle girmiş olduğu ortaklıktan hiçbir zaman eylemlerini durdurmadı sadece eylemlerin niteliklerini değiştirdi, çekilme falan yapmadı daha fazla yerleşecek şekilde yönetilmesini sağladı. Zaten Öcalan gerillanın çekilme sürecini çift taraflı olarak tanımlamıştı, Türk Silahlı Kuvvetleri de çekilecek diye şart koşmuştu, gerçekten de Türk Silahlı Kuvvetleri çekildi fakat PKK çekilmedi. Daha sonra Öcalan, gerillanın çekilerek azalacağı görüşüne katılmıyorum, aksine gerilla daha da güçlenerek yerleşecek demişti. Tam da dediği gibi oldu."
HER ŞEY ÖCALAN'IN DAHA ÖNCE SÖYLEDİĞİ GİBİ GİDİYOR
"Sızan İmralı tutanaklarında Öcalan'ın söylediklerine bakılırsa olay İmralı'da Öcalan'ın söylediği gibi gidiyor. Öcalan dün BDP kanalıyla yaptığı açıklamada şunu demek istemiştir; Bak artık son aşamaya geldin, senin dış politikan iflas etti, sırtını dayadığın Mursi gitti, ondan sonra Suriye'nin kuzeyinde de PYD meydana geldi, diğer taraftan Amerika ile de aran açık, eğer beni de devre dışı bırakırsanız, bölgede temas kurabileceğiniz hiçbir unsur kalmayacak. Dolayısıyla Öcalan hükumet sayesinde kendisini çok çnemli bir konumda görüyor."
"Bunlar sebebiyle hükumete, biz çekilmemiş olsak bile, siz söz verdiğiniz şu ikinci aşamayı yerine geitirin diyor. İkinci aşamada demokratik paketler var, bu paketlerin içeriğinde ise KCK'lıların serbest bırakılması, Öcalan'ın durumunun iyileştirilmesi ya da dışarıya çekilmesi. Öacalan, mümkün olduğu kadar alanını kamuoyunu daha iyi yönetecek şekilde genişletmeye çalışıyor. Kendi dişine göre de bir hükumet buldu, bir taraftan PYD'nin üzerine gitmeyin diyor, diğer taraftan baraj yapmayın, karakol inşa etmeyin, böleden korucuları çekin diyor. Önce özerklik sonra bunun üzerinden bağımsızlığa gidecek bir yapının oluşmasını sağlayın demeye gitiriyor. Bunalrın lideri benim, beni de halkla ve basınla daha fazla buluşturun, sonra da durumumu düzelterek benim bölgeyi intikalini sağlayın anlamına gelen bir yaklaşım içinde bulunuyor."
"Ancak, zaten BDP'liler görüşmeye giderken Beşir Atalay'ın hayal gibi dediği demokratikleşme paketini Öcalan'a götürdüler. Dolayısıyla kimsenin bilmediği Öcalan'ın bildiği hükumetin atması gereken adımları ifade eden teklifler manzumesi de kendisine sunuldu. O bakımdan artık çözüm süreci diye bir süreç yoktur, Türkiye'nin Güneydoğu'sunun Türkiye'den çözülmesi süreci vardır. Herkesin aklını başına devşirmesi gerekiyor, yarın bugünkünden çok daha büyük taleplerle ortaya çıkacaklar ve Türkiye daha vahim gelişmelere gebe diye düşünüyorum."