BIST 9.627
DOLAR 35,24
EURO 36,79
ALTIN 2.961,36
HABER /  GÜNCEL

Yeniçağ'dan Bahçeli'ye salvo

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin 'milliyetçilik' tanımı ülkücü camiada tartışmalara yolaçtı. Yeniçağ Gazetesi'nin köşe yazarları Devlet Bahçeli'yi eleştiri yağmuruna tuttu.

Abone ol

Yeniçağ'ın MHP ve Bahçeli'ye karşı ''muhalefet''i bu hafta başından itibaren ''topyekûn mücadele'' biçimini almış görünüyor. Buna yol açan gelişme de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 4 Mayıs'ta yaptığı ''milliyetçilik'' değerlendirmesi oldu.

Yeniçağ, ''Türkiye, farklı renklerden, farklı ton ve farklı kokulardan oluşan büyük bir çiçek bahçesidir'' diyen Bahçeli'ye ateş püskürüyor.

Bazen ''büyük basın''ın işlerine fazlaca dalıyor, öbür gazeteleri ihmal ediyoruz... Mesela ne zamandır size ''milliyetçi'' Yeniçağ gazetesinde MHP'ye karşı yürütülen muhalefetin boyutlarından söz etmek istiyor, bir türlü beceremiyorduk... Fakat iş, ''büyük basın'' gazetelerinin olan biteni haber olarak işlemesi noktasına gelmiş durumda ve biz artık bu işi daha fazla erteleyemeyiz... Bugünkünü ''uvertür'' niyetine sayın, önümüzdeki günlerde devam edeceğiz...

Yeniçağ'ın ''muhalefet''ini bu hafta başından itibaren ''topyekûn mücadele''ye döndüren gelişme, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 4 Mayıs'ta yaptığı ''milliyetçilik'' değerlendirmesi oldu.

Yeniçağ'da konuyu ilk değerlendiren yazar olan Ferruh Sezgin'e göre (9 Mayıs) Bahçeli'nin, ''Türk milli kimliğinin oluşmasında kanbağı ve soybirliği değil, vatandaşlık bağı esastır'' sözleri ''Türk milliyetçiliğinin tam ortasına bir bomba gibi düşmüş''tü...

Sezgin, ''Bütün ikinci cumhuriyetçiler, federasyoncular, bölücüler, yabancı muhipleri, kısacası Türk soyundan olmayan ve Türklüğe düşman herkesin mal bulmuş mağribî gibi sarıldığı'' bu milliyetçilik tanımının sahibinin ''Türk milliyetçiliğini temsil etme iddiasındaki bir siyasi partinin lideri olamayacağını herhalde herkesin anlamış olması gerektiği'' kanısındaydı...

Sezgin, ''Kan bağı ve soy birliğini reddeden bir MHP Genel Başkanı olur mu?'' başlıklı yazısında, basın toplantısındaki, kendi deyişiyle ''talihsiz'' sözlerin bir dökümünü de yapıyordu... Bunlardan birkaçını aktaralım: ''(Türk kimliğinin oluşmasında) kan bağı ve soy birliği değil, vatandaşlık bağı esastır. Türk vatandaşlarını Türk milletine bağlayan bağ, sadece ve sadece hukuki bir bağ olan vatandaşlık bağıdır.''

''Türk vatandaşlığı ve Türk kimliği, Türk milletini ortaklaşa oluşturan Türk vatandaşlarının etnik kökenlerini, din ve dillerini inkâr anlamına gelmez… Aynı şekilde, Atatürk'ün 'Ne mutlu Türk'üm diyene' vecizesi de bu anlayışın bir ifadesidir. Burada, Türklük, ırka dayalı bir anlam taşımamaktadır.''

''Kan bağına ve soya dayalı milliyetçilik anlayışının her şekli, Türk milliyetçiliğine yabancıdır ve aykırıdır. Türk milliyetçiliği din, dil, ırk, mezhep temelinde ayrılıkçılığa kapalıdır. Türk milliyetçiliği, Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesi Türk sayan, her türlü ayrımcılığı ve dışlamayı reddeden, birleştirici, toparlayıcı ve bütünleştirici bir zihniyeti temsil eder.''

''Türkiye, farklı renklerden, farklı ton ve farklı kokulardan oluşan büyük bir çiçek bahçesidir.''

VE ÜMİT ÖZDAĞ...

Sezgin'den bir gün sonra, yani dün Yeniçağ ve Akşam'ın ortak yazarı Ümit Özdağ girdi devreye... Özdağ, ''MHP ve mozaikçilik'' başlıklı yazısında şöyle diyordu:

''MHP'nin içine girdiği ideolojik çöküş süreci devam ediyor. Başbuğ'dan 'Türk Birlikçi, düzen karşıtı, AB'ye karşı tavırlı, ne mozaği ulan'lı ve Türk' olarak devralınan MHP'yi Dr. Bahçeli sonunda AB'ci, statükocu, düzene eklemlenmiş, Türk Birliğine karşı, mozaikçi ve nihayet 'Türkiyeci' yapmıştır.

MHP'nin hiçbir kırmızı çizgisi kalmamıştır. Mevcut MHP'nin 1965-1997 arasındaki program esasında radikal Türk milliyetçisi olan MHP ile en ufak bir ilgisi yoktur.''(...) ''Bahçeli, Türk milliyetçiliğinin bütün fikri ve ideolojik kutsallarını geçtiğimiz seneler içinde teker teker imha ettikten sonra nihayet 4 Mayıs 2005'de yaptığı basın toplantısında Ülkücü Hareketin millet ve milliyetçilik tanımını da değiştirmeyi denemiştir.''

Kaynak: