SGK 1 Ocak'tan itibaren geçici bandrolle satılan ilaçların geri ödemesini yapmayacak
Abone olHastalar yeni yılı ilaç krizi ile karşılayacak. 1 Ocak’tan sonra üzerinde geçici barkod bulunan hiçbir ilacın geri ödemesi yapılmayacak. Bu durumda hastalar aralarında kalpten tansiyona kadar çok önemli ilaçların bedelini cebinden karşılamak zorunda kalacak.
Türk Eczacılar Birliği'nden (TEB) yapılan açıklamada, "Yılın son gününde, ilaç alanında yeni bir kaos gündemde. Sağlık Bakanlığı mevzuatına uygun biçimde üretilmiş ve ambalajlanmış milyonlarca kutu ilacı, Sosyal Güvenlik Kurumu 1 gecede ödememeye karar verdi! Bu nedenle hastalar yarından itibaren pek çok ilacı, bedelinin tamamını ödeyerek alacaklar" denildi.
TEB'nin açıklamasına göre yeni başlayan İlaç Takip Sistemi kapsamında bütün ilaçların yeniden ambalajlanması gerekiyor. Ancak bunların bir kısmı geçici olarak karekodlu olarak ambalajlandı. Bu arada Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü Ağustos aynının başında yayımladığı bir genelge ile, G2D’li ürünlerin 2020 yılının sonuna kadar eczanelerden sunumunun uygun olduğunu duyurdu. İlaçların satışında bir sıkıntı böyleyece yaşanmadı.
Bu sırada Sosyal Güvenlik Kurumu, 30 Aralık 2010 tarihinde yayımladığı bir genelge ile 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren söz konusu ilaçların geri ödemesini yapmayacağını duyurdu.
Sistem mevcut hali ile kalırsa, antibiyotikten, kalp ilaçlarına, ağrı kesicilerden, tansiyon ilaçlarına kadar birçok ilaçta bulunabilecek geçici barkodlar nedeniyle, Sosyal güvenlik kurumu geri ödeme yapmayacak. Bu durumda hastalar, bu ilaçları kendileri bedelini ödeyerek almak zorunda kalacak.
Eczacılar bu karara tepki göstererek açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“SGK’nın bu uygulaması ve hayata geçiriliş şekli ülkemizdeki hiçbir kurum ve kuruluşun benimsemeyeceği, içinde bulunulan çağın kamu yönetimi anlayışına taban tabana ters, açıklanması mümkün görünmeyen bir uygulama. Bizler de sizler gibi, hastalarımız gibi neden bu zamanda böylesi bir uygulama hayata geçirildi diye soruyoruz. Ancak, herhalde bulunamayacağı için olsa gerek, bilime ve akla dayalı herhangi bir yanıt alamadık. Bu nedenle bizler bu soruyu bir de Türkiye hukuk sistemine soracağız. Kısacası bu uygulamaya ilişkin olarak hukuki süreci ivedilikle başlatacağız ve hastalarımızı da bu konuda bilgilendireceğiz.”