BIST 9.636
DOLAR 34,64
EURO 36,38
ALTIN 2.930,45
HABER /  GÜNCEL

Yeni yasaklar geliyor! AVM'lerde test zorunluluğu, kafelerde aşısızlara ayrı yer...

Yaz aylarında gevşeyen pandemi önlemlerinin, sonbaharla birlikte yeniden sıklaştırılması için çalışmalar başladı. Lokanta-kafe gibi kapalı mekanlar ve kamu kurumlarında aşısızlara ayrı yer ayrılması, test zorunluluğunun AVM’leri de kapsaması gibi önlemler gündemde.

Abone ol

Koronavirüs nedeniyle ölüm sayısının azalmaması, aşıya olan ilginin beklendiği kadar artmaması ve kış aylarıyla birlikte kapalı mekanlara girme zorunluluğu nedeniyle bir dizi yeni önlem gündeme gelecek.

Hürriyet gazetesinden Nuray Babacan'ın haberinde yer alan bilgiye göre, yeni kararların, eylül ayının ikinci yarısından sonra alınacağı iddia ediliyor. Hastanelerde yoğun bakımlarında doluluk oranlarının artması nedeniyle hazırlıklar da yoğunlaştı.

Özellikle üniversitelerde yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte, toplumsal hareketlilik de artacak. Veli ve öğretmenler arasında aşısızların sayısında azalma olacağı ve zorunlu PCR uygulamasının, bu kesimde aşı yaptıranların sayısını arttıracağı öngörülüyor.

Masadaki öneriler

Tartışılan yeni önlemler ana hatlarıyla şöyle:

- Öneriler arasında aşı yaptırmayanlara PCR testi zorunluluğu getirilen alanların kapsamının genişletilmesi, AVM’lerin de bu kapsama alınması bulunuyor.

- Toplantılarda, kapalı mekanlar ve kamu kurumları için ‘ikili’ uygulamalar öngörülüyor.

- Dışarıya hizmet veren kamu kurumları, lokanta ve kafeler ile kütüphane gibi mekanlara aşısızlar için ayrı bölüm yapılması tartışılıyor. Bunların uygulanmasında güçlükler yaşanacağını dile getirenler de oluyor.

- Parasız yapılacak PCR testlerinin, bir süre sonra paralı olarak uygulamaya konulmasını dile getirenler de bulunuyor.

Dünyada da pandeminin seyri aynı

Yapılan değerlendirmelere göre, dünyada pandemi seyrinde hiçbir değişiklik yaşanmadı. Sorun geçen yılki boyutuyla devam ediyor. Dünya genelinde günlük 400 bin vaka yaşandığı bunun da beklenenden yüksek olduğu dile getiriliyor. Ülkelerin, toplumsal bağışıklıkla ilgili hesaplarının da beklendiği gibi olmadığı, tek umudun aşının koruyuculuğu olduğu ifade ediliyor. Ekonomik gerekçeler ve uzun süren kurallar nedeniyle toplumlarda ‘pandemi körlüğü’ oluştuğu, bu halin kışa girilmeden ortadan kalkması gerektiği ifade ediliyor.