BIST 9.949
DOLAR 35,23
EURO 36,71
ALTIN 2.980,57
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Yeni yasa olsaydı Baykal mağdur olmazdı

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, TGRT Haber'e konuştu, "Yeni yasa olsaydı Deniz Baykal mağdur olmazdı" dedi.

Abone ol

Haftalardır tartışılan 'internet yasası' onaylandı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 'onay imzası' kurumadan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, TGRT Haber'e özel açıklamalar yaptı.

Elvan, 'interneti kapattıkları' iddialarını komik buldu, "İnterneti yasaklamıyoruz, kapatmıyoruz, kaldırmıyoruz. Biz köylere, mezralara internet götüren bir Hükümetiz" dedi.

"AVRUPA'DA 'SANSÜR' YORUMU YAPILMIYOR"

Elvan, kabul edilen internet yasası üzerine yapılan tartışmalar için, "Trafik bilgilerinin saklanması, içeriklerin kaydedilmesi, bir fişleme değil. Kullanıcının, internette ziyaret ettiği  sayfaların depolanmasına yönelik çalışma, 'detaylı bir telefon faturası' gibi düşünülebilir... Dünyada uygulanmayan bir sistem değil. Tüm gelişmiş ülkeler uyguluyor. Amerika, İngiltere, İtalya, İsveç, Norveç, Çek Cumhuriyeti, Sırbistan, Slovenya... Hepsinde bu bilgiler tutuluyor. Daha başka ülkelerde de benzer uygulamalar yapılıyor. Avrupa Birliği'nin de bu yönde bir direktifi var. Onlarda 'sansür' yorumu yapılmıyor. Avrupa'da çok daha sert yaptırım, uygulamalar mevcut ve yürürlükte" değerlendirmesinde bulundu.

"DENİZ BAYKAL, BUGÜN MAĞDUR OLMAZDI"

Gerçeklerin tam olarak yansıtılmadığını, doğru olarak anlatılmadığını belirten Elvan, "İnternet yasası değişikliği, özel hayatın gizliliğine yönelik bir düzenleme de içeriyor. Gecikmesinde sakınca olan bir hâl var ise... Kişinin ailesine, eşine, çocuğuna yönelik, özel bazı videolar, fotoğraflar olursa, bu tür durumlarda, yetkili kurumlara, 'hemen' müdahale yetkisi verilecek. Deniz Baykal olayı özelinde gidersek, benzer bir olay bugün yaşansa, TİB Başkanlığı'na bildirilir bildirilmez, erişim virüs gibi yayılmadan durdurulacak, mağduriyet ortadan kaldırılacak. Kişilik hak ve hürriyetini koruma altına alıyoruz. Özel hayata saygı getiriyoruz. Şantajı, tehditi, karalamayı, iftirayı ortadan kaldırıyoruz. Bu düzenlemeyi yapmasaydık, eski yasalara göre; mahkemeler, iki satırlık, bir paragraflık bir suç için internet sitesini olduğu gibi kapatacaktı. Biz o küçük bölümü, içeriği, video veya fotoğrafları kaldırmaya yönelik bir yetki getirdik" şeklinde konuştu.

"ESKİ YASA, UYGULANABİLİR DEĞİLDİ"

Lütfi Elvan, sosyal medyayı bütünüyle kontrol altında tutmanın zor olduğunu hatırlatarak, "Çalışmayan eski düzenlemede, diyelim ki; herhangi birinin ailesiyle ilgili bir video servis edildi. Bununla ilgili 2 gün mahkemeye başvuramazdınız. Eski yasa diyordu ki; 'o videoyu kim koymuşsa ona gideceksin, cevap bekleyeceksin.' 2 günün sonunda mahkemeye başvuru hakkı doğuyordu. Çaresiz olduğunuz video görüntüsü iyice yayılsın, detaylar öğrenilsin diye herhalde... Mahkeme de 2 gün sonra, bunu '3 gün içinde sonuçlandırmakla' yükümlüydü. Özetle 5 gün sonra neticelenecek bir videonun, kaldırılmasına da gerek yok, zaten bütün dünyaya yayılmış olacak. Mahkeme karar verdi; 'Evet haklısın, bu video kaldırılmalı' diye hüküm verdi. O zaman da siz, tek tek o videoyu kullanan siteleri dolaşıyorsunuz, 'Lütfen bunu kaldırın' diye. Eğer bu video yurt dışından yapılmışsa vay halinize... Yani hiçbir şey yapamıyorsunuz, fiili olarak bugüne kadar mahkeme sonuçlarını uygulatabilmiş, netice alabilmiş kimse yok. Yasanın uygulanabilirliği yok. Şimdi birkaç saat içinde bütün bunlar ortadan kalkacak" dedi.

"İNGİLTERE BAŞBAKANI'NA ŞANTAJ YAPABİLİR MİSİNİZ"

'Bu sadece bizim sorunumuz değil, ana muhalefeti de tehdit ediyor' diyen Elvan, "Bir ülkenin Başbakan'ı dinleniyor, şantaj yapılıyor ve bütün internet sitelerinde yer alıyor. Hangi ülkede bu söz konusu olabilir. İngiltere Başbakanı telefon konuşması yapacak, o mahrem sosyal medyada dolaşacak, mümkünatı yok. Amerika'da benzer bir şey olmuştu; 2 kişi sınırdışı edildi, ülkeden çıkarıldı. Telefon tapeleri, ses kayıtları hep yasadışı yollarla elde edilmiş. Siyasiler de bunları kullanıyor. Hepimiz bunların karşısında olmalıyız. Hepimizin başına gelebilecek şeyler... Dolayısıyla internet düzenlemesine destek vermeniz gerekiyor. Facebook, twitter gibi erişim sağlayıcıları nasıl ki; Avrupa'da bu tür denetimlere uymak zorundalarsa, Türkiye'de de bunlara uymak zorunda... Biz kişilik hakkını korumak zorundayız" ifadelerini kullandı.

"550 MİLYON DOLAR'LIK YATIRIM YAPTIK, SANSÜR İÇİN Mİ"

Lütfi Elvan, 'interneti yasaklıyorlar' iddialarına tepkiyle cevap verirken, "Bırakın ilçelere, beldelere; biz, köylere, mezralara internet götürüyoruz. Dünyanın hangi gelişmiş ülkesinde var? Hangi gelişmiş ülkede, 3-5 hane olan köylere internet götürülüyor? En ücra köşedeki vatandaşlarımız bile bugün isterse, internet kullanabiliyor. Türksat 4A uydusu vesilesi ile Moskova'daydım yakın zamanda... Otelin lobisinde telefon çekiyor, 20. kata çıkıyorum çekmiyor. Moskova'nın merkezinde mobil telefonunuz çekmiyor. Bizim şu anki fiber altyapımız, mobil telefonda ve internet hızında, Avrupa'nın birçok ülkesinden çok çok daha iyi konumdayız... İnanılmaz bir altyapı yatırımı gerçekleştirdik. Bunları sağlayan bir İktidar'ın interneti yasaklaması, kaldırması, kapatması mümkün mü? Bugün 62 milyon vatandaşımız internet kullanıyor. Bunu AK Parti Hükümeti sağladı. 10 yıl önce hangi mağazada internet, bilgisayar görüyordunuz? Bugün köydeki bakkallarda internet var, bilgisayar var. Birkaç ay sonra 4B uydusunu da fırlatacağız. Ne için? 550 milyon Dolar para harcadık o iş için... Niye yapıyoruz bunları? İnterneti kapatmak için mi?" diye sordu.

"DÜNYA LİDERLERİ DE HAKARETE SAVAŞ BAŞLATTI"

4B uydusu uzaydaki yerini alınca, Türkiye'de internet kapsama oranının yüzde yüz olacağının altını çizen Lütfi Elvan, "Biz, 4B ile Irak, Suriye, Ürdün, Lübnan ve Afganistan'a internet hizmeti sunacağız. Bu kadar çok düzenleme yapan, bu kadar çok yatırım yapan bir İktidar'ın sansürle suçlanması, interneti yasaklaması söz konusu olabilir mi? 2007'de internet yasasını çıkardığımızda, 'sansür geliyor' diye çığırtkanlık yaptılar. Sansür mü geldi? 2009'da internet kullanımını teşvik amacıyla bir düzenleme yaptık, manşetler attılar; 'İnternette sansür dönemi' diye... Gayri ahlaki, hakaret, iftira, kötü söz, özel hayatın mahremiyetini istismar eden görüntülerin kullanılması Avrupa'da da tartışılıyor. Dünya liderleri, kendi alanlarını ihlal eden ifadelerin, görsellerin kullanılmasına karşı savaş açtı. Gelişmiş ülkelerde de çok yoğun bir şekilde 'kötüyü' engellemeler söz konusu... Gerçek alanda yasak olan şeyler, sosyal medyada da yasak olmalı, olacak" uyarısında bulundu.

"HIZLI TREN, SEÇİMLER'E YETİŞECEK"

Eskişehir-İstanbul hızlı tren hattını seçimlerden önce açmak istediklerini anlatan Lütfi Elvan, "Çok yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Bakanlığımızın en üst düzey bürokratından, en alttaki arkadaşımıza kadar herkes sahada şu anda... Sürekli takip ediyoruz, firmaları sıkıştırıyoruz. Ama bir taraftan biz bitirilmesi yönünde baskı yaparken, diğer yandan da özellikle Kocaeli ve Sakarya il sınırları içerisinde çalışmaları engellemeye yönelik sabotajlar da oluyor. Kocaeli-Sakarya hattında, 28 kilometre'lik kablo kestiler, böylece hızlı tren açılışını geciktirmek istiyorlar. Bu kesilen kablolar tekrar kullanılamıyor da, onlar artık hurdaya çıkıyor, yenilerini Almanya'dan satın alıyoruz. Ancak bütün yıldırmalara rağmen çalışmaları sonuçlandırıp, seçimlerden önce bu yatırımı da sonuçlandıracağız. Birileri kasetler, ses kayıtları ve bu tür sabotajlarla uğraşırken, biz de hizmet ediyoruz. Hortumu kestik, yolsuzlukları önledik, yatırımlarımız büyüdü. Bunları çekemiyorlar" dedi.