BIST 9.368
DOLAR 34,44
EURO 36,13
ALTIN 2.958,42

Yeni Türkiye yeni hükümet

Yeni Türkiye'nin Yeni Hükümetinde kimler gidecek, kimler kalacak?

 Yeni Türkiye

Yeni Başbakan

Yeni Bakanlar

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın rahatlığı dikkatinizi çekiyor mu? Favorisi olduğu bir yarışa girdiğinin farkında, adımlarını ona göre atıyor. Seçimi kafasında bitirmiş gibi.

 Teşbihte hata olmasın ama iddiasız rakiplerle aynı gruba düşmüş Real Madrid’in Hocası modunda. Ramazan Bayramı’nı mitingsiz geçirmesini de mitinglerde meydan okumalarını da  buna bağlamalı.

 Futbol 90 dakika, top yuvarlaktır. Derbi maçlarda denk güçler çarpışır. Çoğu maçların ise  favori takımı vardır. Seyirciyi şaşırtmaz; maçı kazanır. Sürprizlere de olabildiğince açıktır futbol. Bir son dakika golü, penaltı düdüğü herşeyi değiştirebilir. FB’nin yaşadığı Pendik faciasını hangimiz öngörebilirdi?

 Siyaset de bir yönüyle futbola benzer. Maçları genelde favoriler kazanır. Sürpriz hiç mi olmaz? Pekala olabilir... Lakin, son 12 yıla bakınca seçmen bizleri şaşırtmadı. Sandıktan hep favori parti çıktı. 10 Ağustos'a az kaldı. Halk ,genel ve yerel seçim beklentilerinin aksine sürprize imza atar mı? Cumhurbaşkanlığı seçiminde daha farklı bir tavır sergiler mi?

Tahmin sicilleri parlak olan isimlere bakarsak seçmenin sürpriz filan yapacağı yok. Başbakan’ın halkın nabzını yokladığı 4 anket firmasından (Pollmark, ANAR, Denge, Genar)  gelen sonuçlar “Reis , bu iş tamam” diyor. Seçim tahminlerinin “üstad”ları Tarhan Erdem, Bekir Ağırdır, Adil Gür gibi isimler de farklı düşünmüyor. Ortak beklenti ilk turda sonuçlanacağı yönünde.

Demem o ki; Başbakan Köşk seçimini kafaya takmış olamaz. O konuda rahat. Yine de zihnini Çankaya’dan daha fazla meşgul eden şeyler olduğunu söyleyebiliriz. Akla hemen “Cemaat, paralel yapı tartışmaları, Gazze, İsrail” gelebilir. O başlıkları zaten siyasi misyonu haline dönüştürdü. İçinde “cemaat ve Gazze” geçmeyen cümle bile kullanmıyor neredeyse. HSYK seçimleri de önemli… Sözü getireceğim yer bunların hiçbirisi değil.

Ağustos’tan zaferle çıksa bile Erdoğan’ı “Eylül Sancısı" bekliyor. Siyasi hayatının en riskli dönemine giriyor Başbakan. Ustalığını göstermesi gereken günler yaklaşıyor. Önünde çoktan seçmeli sınav var. A’dan E’ye seçenek olsa da tercih hakkı bir tane. Öyle bir tercih ki bu, tek hamleyle belki herşey değişecek. Ankara’da taşlar yerinden oynayacak.Taşı gediğine koyarsa ne ala! Yanlış bir hamlenin nelere yol açabileceğini varın siz düşünün…

ERDOĞAN'IN EYLÜL SANCISI

“Eylül Sancısı” sözümü abartılı bulabilirsiniz. Öyle mi acaba?  Başbakan'ın kim olacağı, Abdullah Gül'ün oyun planı, Ali Babacan'sız ekonominin geleceğine dair hazır cevabınız var mı?

"Yok" dediğinizi duyar gibiyim. Cevapların kimde olabileceğine ilişkin fikrimiz de yok. Zaten AK Parti için söylenen bir söz vardır: "Bu partide ne olacağını Allah ve Tayyip Bey'den başka kimse bilmez. Allah'ın işine karışılmaz, Tayyip Bey de işine karıştırmaz". Yine de biz bazı "işaret"lerden yola çıkarak Ankara'nın vaziyet-i umumiyesine göz atalım. Bazı sorulara cevap arayalım...

 SULİETTEKİ RESİM DAVUTOĞLU DİYOR

Başbakan kim olacak? Cevabı hem kolay, hem de zor. Kolaylığı şu: Başbakan kimi işaret ederse o olacak! Henüz isimlendirme yapılmış değil. Kara kalemden çıkan silüeti Ahmet Davutoğlu’na benzetiyoruz, hepsi bu. Bunlar eskiz çalışmaları. Fırçayı elinde tutan Ressam tuvale başka resim çizebilir. Ressamın kafası da karışık olabilir. Belki de kimi çizeceğine henüz karar vermemiştir.

ERDOĞAN TERS KÖŞE YAPARSA

Köşk adaylığında olmayan “ters köşe” Başbakan isminde olur mu? Hemen söyleyelim, niye olmasın? Sorun aday değil ki! Kimin tercih edileceği. Binali Yıldırım, Mehmet Ali Şahin, Bülent Arınç, Ali Babacan pota altında. Numan Hoca'nın lisansı yok ama maça hazır.  Seçimin hangi turda yüzde kaçla kazanılacağı tercihleri etkiler.

 GÜL EN RİSKLİ KARARINI ALACAK

—  Abdullah Gül ne yapar? İşte kilit soru bu. Aslında rakiplerinden bir kaç adım önde. Milletvekilleri de parti tabanı da istiyor. Tabandaki bu gücü aynı oranda tavana yansımıyor.  Başbakanlıktan farklı rüzgarlar esiyor. Başbakan ‘buyrun’ derse Gül, sorunsuz şekilde döner. Ya demezse? Abdullah Bey de o andan itibaren siyasi hayatının en ‘risk’li kararını alacak. Ya mücadeleye soyunacak ya da kenarda bekleyecek, ”emekli Cumhurbaşkanı” olmayı bile göze alacak.

 BU TARİH GÜL'Ü BİTİRİR

— “Cumhurbaşkanı “Erdoğan sonrası için partinin başladığı hazırlıklara bakarsak “Başbakan Gül” görülmüyor. En azından şimdilik böyle. Yeni bir gelişmeyi somut işaret olarak da görmek mümkün. Parti,10 Ağustos’ta ilk turda seçimin biteceğini kabullenmiş. 11 Ağustos’a MKYK ,23 Ağustos’a da Olağanüstü Kongre tarihi planlanmış. Erdoğan, 11’inde son kez parti MKYK’sına katılıp istifasını sunacak. Belki de o toplantıda yeni Başbakan’ı telaffuz edecek.

Kongre tarihinin 23 Ağustos olması çok “manidar”. Abdullah Gül’ün görev süresi 28 Ağustos’ta bitiyor. Köşk’te resmi görev sürerken Kongre yapılıyor. Bunun anlamı şu: Gül diyelim ki o kongrede partinin başına geçmek istedi, bunun  için Cumhurbaşkanlığından istifası gerekecek

 BABACAN VE BAŞÇI BIRAKIYOR ARTIK KESİN

Eylül, veda ayına dönüşebilir. Neredeyse kesinleşen bir bilgiyi paylaşaım. Ali Babacan Eylül’de bırakıyor. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı da öyle. Babacan ve Başçı’nın vedası ekonomi yönetiminde deprem demek. Babacan, piyasalar için istikrarın “sigorta”sıydı. Babacan giderse yerine adı güçlü şekilde geçen isim Numan Kurtulmuş.

 YENİ HÜKÜMETİN 2 KRİTİK İSMİ

—  Eylül ayında “Yeni Hükümet” kurulacak. Başbakan kim olursa olsun yeni hükümetin koordinatları değişmez. “Çatı”da iki kritik aktör göreceğiz. Yeni Başbakan’ın sağ ve solunda  Binali Yıldırım ile Yalçın Akdoğan olacak gibi. Binali Bey için çok rahat bir şekilde Başbakan olmasa bile Başbakan Yardımcılığı garanti diyebiliriz. Akdoğan da “fiili” etkinliğini yeni “statü” süyle devam ettirir.

 ARINÇ DA VEDA EDEBİLİR

— Eylül vedası Ali Babacan’la sınırlı kalmayabilir. Gelişmeler Bülent Arınç’a da “benden bu kadar” dedirtebilir. Bir de “ 73’ler” vakası var. 3 dönem kuralı gereği yeniden aday olamayacaklar… Bu isimlerden 10 tanesi  kabinede (Bülent Arınç, Ali Babacan, Beşir Atalay, Ömer Çelik, Faruk Çelik, Taner Yıldız, Bekir Bozdağ, Mevlüt Çavuşoğlu, Mehdi Eker, Hayati Yazıcı). Bakarsınız “yenilenme” adına Haziran’a kadar hepsi kenara alınır.

 

Bir gece ansızın...

2'nci dalga Operasyon...

Havada yeni bir "operasyon kokusu" mu var?

Başbakan Erdoğan'ın "bu daha başlangıç" dediği operasyonların devamı mı geliyor?

Evet, siyasetin ve yargının kulislerinde böyle bir hava var.

Kadir Gecesi, sahur vakti polislerin evlerine girilmişti...

Sanki bir gece ansızın yine "birilerinin" kapı zili çalacak gibi!

Tarih olarak 5 Ağustos'u gösterenler var. Ne de olsa büyük operasyonlar Salı günleri yapılıyor!

Hedefte yine Polis'ler ile  yargı mensupları varmış.

Rivayet muhtelif... 150 civarında polis ve savcıdan bahsediliyor!

Kimlerin adı geçmiyor ki? Kamuoyunun adlarını ezberlediği birçok ünlü isim..

Bir de "gazeteciler"... Eşgalleri veriliyor. Sakallı, bıyıksız 11 isim fısıldanıyor.

Ankara'da hava kurşun gibi ağır...