Hergün Yeni TCK'yla ilgili farklı yorumlar yapılıyor. Bir yorumda Bekir Coşkun tarafından yapıldı. Çoşkun, yeni yasaların "yalakalağı" engellediğine değindi.
Abone olBekir COŞKUN, "Bir kanun yaptırdım hurma dalından" başlıklı yazısında yeni TCK'nın değinilmeyen yanlarını eleştirdi.
ANLADIĞIM kadarıyla AB’nin dayatmaları, ya da düzenleme yasaları dışında, AKP ilk kez çok maddeli bir temel kanun yaptı.
Kanunun adı; TCK, Türk Ceza Kanunu.
Kanunun başı ile sonu birbirini tutmadığı gibi, içi ile dışı da birbirine uymuyor.
Kanunun hedefi ile amacı ise farklı.
Kanunun yapımında görev alanlar dahi televizyonlara çıkıp ‘Bu nasıl kanun?’ diyorlar, arkadaşlarımız onları ‘Üzülmeyin, bir sefer oldu... Bir dahaki sefere iyisini yaparsınız... Olanla ölene çare yok...’ diyerek teselli ediyorlar.
Hangi hukukçu AKP’nin kanununu incelemeye kalksa, ondan uzun süre haber alınamıyor.
Yok eğer çok zorlanırsa inceleyen hukukçular onu çeşitli şeylere benzetiyorlar:
Saatli bomba...
Mayın...
Çin bilmecesi...
Bir teki ‘kanuna’ benzetmiş değil.
*
Ben bu yazıyı perşembeden sonra yazamayacağım. Çünkü AKP’nin Te Ce Ka’sına göre toplumu yasadan soğutma ve yasaya saygısızlık suçu işlemiş olacağım ve kimisine göre müebbet, kimisine göre üç yıl hapis yatmam gerekecek.
AKP’nin Te Ce Ka’sı 1 Nisan’da yürürlüğe giriyor.
Farkındaysanız belli meslek kurumları ve kimi gruplar dışında medyada tepki yok.
Niçin?..
Çünkü kanun iktidara yalakalık yapmayı yasaklamıyor.
Eleştiriyi yasaklıyor.
Böylece medyada iktidara şirin gözükmek isteyenler lehine bir yasal düzenleme yapılıyor sayılır ki, bu mutlu bir şey.
*
Tek umudumuz yargıçların da yasayı okuyunca kafalarının karışma olasılığı.
Nitekim yasayı tartışmak üzere televizyona çıkanlardan hangisinin yasayı okumaya kalktığını uzaktan anlıyorum.
Gözlerinden bir teki daha küçük, ağzı açılıp kapandığında ses çıkmayan, arada bir kulağındaki arıyı kovalayan ve mikrofon yerine yanındakinin kafasını ağzına götüren birisini görürseniz, o AKP’nin Te Ce Ka’sını okumaya kalkmış birisidir.
Hurma kültürü ile kanun bu kadar yapılabilir.
Ne yapacaksınız...
YAZI:Bekir ÇOŞKUN
HÜRRİYET