Yüksek Seçim Kurulu, milletvekili adaylarını incelerken yeni TCK yerine eski TCK'yı dikkate aldı.
Abone olAday incelemelerini 14 Mart tarihli 200 sayılı genelgeye göre yapan Yüksek Seçim Kurulu (YSK), bu genelgesinde, 2005'te yürürlüğe giren yeni TCK yerine eski TCK'yı esas alınca BDP'li adaylar yasaklı hale geldi.
Mahkemeler adayların "memnu hakların iadesi" taleplerini "Yeni TCK'ya göre haklarınız zaten iade edilmiş" diye reddedince YSK adayları çizdi.
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK), deprem etkisi yaşatan, aralarında 7 BDP'linin de olduğu 12 bağımsız adayı veto etmesinin altından skandal bir genelge çıktı. Aday incelemelerini 14 Mart 2011 tarihli genelgeye göre yapan YSK, bu genelgesinde, 2005'te yürürlüğe giren yeni TCK yerine eski TCK'yı esas alınca, BDP'li adaylar yasaklı hale geldi. Mahkemeler ise yeni TCK uyarınca, aralarında Leyla Zana ve Hatip Dicle'nin de bulunduğu adayların "memnu haklarının iadesi" (seçme ve seçilme hakkı gibi hakların geri tanınması) taleplerini, 2005'teki TCK uyarınca "Bu haklarınız zaten var" gerekçesiyle reddedince, krize yol açan kararlar çıktı.
Genelge, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 hukukuna göre verilen mahkûmiyetlerin, terör suçu olmayan eylemlerin bile adaylığa engel sayılmasına yol açtı. 1990 tarihli içtihadına göre, sonradan alınan memnu hakların iadesi kararlarını da geçersiz sayan YSK'nın adaylıkları kabulü için tek yol olarak kararını "tam kanunsuzluk" hali nedeniyle iptal etmesi kaldı. Kararla, "korsan vekil" haline gelen Gültan Kışanak ile Sebahat Tuncel'in durumları ise ayrı bir tartışma başlattı.
1 ADAYA DAHA ÇİZİK
YSK, bağımsız adaylarla ilgili kararını il seçim kurullarına gönderdi. Karar, adayların incelenmesi sürecindeki gariplikleri de ortaya koydu. Önceki yıllarda il seçim kurulları bağımsız adayların başvurularını inceliyor, itiraz halinde dosyalar YSK'ya geliyordu. Ancak bu kez il seçim kurulları inceleme yapmadan sorunlu bulmadığı dosyaları YSK'ya gönderdi. YSK da 7 kişilik olağan kurul yerine 11 kişilik genişletilmiş kurulla adayları inceledi. Kurul, kararları oybirliğiyle aldı.
Ağrı İl Seçim Kurulu da sorunlu gördüğü bir isim dışında tüm bağımsız adayların dosyalarını YSK'ya gönderdi. Kurul, BDP'nin bağımsız adayı Murat Öztürk'ü ise veto etti. Belediye başkanlığı seçiminde aday olabilen Öztürk, mahkemeler memnu haklarının iadesine karar vermediği için bu kez aday olamadı. Böylece, seçime giremeyecek BDP'li aday sayısı 8'e yükseldi.
14 MART TARİHLİ GENELGE
BDP'lilerle ilgili kararlar, skandal bir genelgeyi de açığa çıkardı. YSK, 14 Mart tarihli, 200 sayılı genelgesinde, mahkûmiyeti bulunan adayların "765 sayılı TCK ve Adli Sicil Kanunu'nun 13/A maddesine göre, memnu haklarının iadesi kararı alması gerektiğini kaydetti.
Oysa 2005'te yürürlükten kalkan eski TCK'daki "memnu haklarının iadesi" kurumuna, 2005'te yürürlüğe giren yeni TCK'da yer verilmemişti.
Yeni TCK'nın 53. maddesi, mahkûm olduğu cezayı çeken kişinin herhangi bir karar almadan, haklarını geri kazanmasını öngörüyor.
SÜRPRİZ DÜZENLEME
YSK'nın işaret ettiği diğer düzenleme olan, Adli Sicil Kanunu'nun, mahkûm olduğu cezayı çekenlerin, cezaları bittikten 3 yıl sonra memnu haklarının iadesi kararı almalarına yönelik 13/A maddesi ise 2007 seçiminden hemen önce 6 Aralık 2006'da yürürlüğe girdi.
Bu tabloya göre, 2005 öncesi mahkûm olup cezasını çekenler, otomatik olarak memnu haklarını kazanmış hale geliyordu. YSK ise eski TCK'yı ve yeni TCK'dan 2 yıl sonra yürürlüğe giren kanunu esas alarak, ciddi bir hak ihlaline imza attı.
ZATEN O HAKKA SAHİPSİNİZ
BDP'li adaylarla ilgili mahkeme kararları da garip durumu ortaya koydu.
Zana, 11 Mart 2011'de Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nden haklarının iadesini istedi. Mahkeme ise Zana'nın 1994 tarihli cezasının 2007'de yeni TCK'ya uyarlandığını 2008'de bütünüyle tamamlandığını kayıt altına aldı. Mahkeme, "yeni TCK'ya göre düzenleme yapılıp 53. maddenin zaten uygulanmış olduğuna" karar verdi. Bu nedenle, eski TCK uyarınca memnu haklarının iadesi kararı verilemeyeceğini belirten mahkeme, nihai değerlendirmenin YSK tarafından yapılması gerektiğini belirtti. Dicle ve Ağrı adayı Öztürk için de benzer kararlar çıktı.
Mahkemeler, yeni TCK'dan dolayı, eski TCK'yı esas alan genelgedeki taleplere yanıt veremedi.
Bu kararlar, YSK'ya da sunuldu. Ancak ısrarla "memnu haklarının iadesi" kararı arayan YSK, 7'si BDP'li 12 bağımsız adayın, Ağrı İl Seçim Kurulu da 1 BDP'linin başvurusunu reddetti.
ORTAK GEREKÇE
YSK'nın kararında, BDP adayları Zana, Dicle, Ertuğrul Kürkçü, Gültan Kışanak, İsa Gürbüz ve Salih Yıldız ile diğer bağımsızlar Harun Özcan, Abdullah Kızılay, Çiçek Otlu ve Nezir Sincar'ın adaylığının reddine "memnu haklarının iadesine ilişkin karar ibraz etmemeleri" gerekçe gösteriliyor.
BDP'li Sebahat Tuncel'in cezasının 5 yıllık erteleme süresinin dolmadığı, bağımsız aday Şerafettin Efe'nin ise mahkûm olduğu para cezasını yatırmadığı için aday olamadığı kaydediliyor. Bu isimlerin Anayasa'nın 76 ve Milletvekili Seçimi Kanunu'ndaki gerekli koşulları taşımadıkları ifade ediliyor.
BDP'liler, YSK kararı uyarınca, mahkemelere yeniden başvurup memnu hakların iadesi talebinde bulunabilir. Mahkemeler de bu belgeyi verebilir.
Ancak 1990 tarihli YSK içtihadına göre, kurul, yasal süreler bittikten sonra alınan bu tip kararları geçersiz sayıyor.
TAM KANUNSUZLUK HALİ
Kritik karar, kesin nitelik taşıdığından, kararda itiraz yolu bulunduğuna yönelik hiçbir ifade de yer almadı. Bu durumda, BDP'lilerin önünde sadece genelgenin ve kararın "tam kanunsuzluk" hali içerdiğini belirterek yeniden görüşülmesini isteme yolu kaldı.
HANGİ İSİM NEDEN VETO YEDİ?
Tuncel için yol kapalı
* İstanbul adayı Sebahat Tuncel: YSK, 2007'de cezaevinde tutukluyken vekil seçilen Tuncel'in Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçundan 1 yıl 6 ay hapis ve 91 TL para cezasına mahkûm edildiğini, bu kararın 22 Temmuz 2007 seçimlerinden 19 gün önce, 3 Temmuz 2007'de kesinleştiğini, bu nedenle 2007'de adaylığı önünde engel oluşturmadığını bildirdi. Ancak ertelenen bu cezanın 5 yıllık "deneme" süresinin henüz bitmediğini belirten YSK, Tuncel'in bu nedenle aday olamadığını kaydetti. 22 Temmuz'dan önce verilen kararla o dönemde de seçilme hakkını kaybetmiş olması gereken Tuncel, aynı karar nedeniyle parlamentoda bulunmasına rağmen parlamentoya seçilemeyecek isimler arasına girdi. Diğer isimlerden farklı olarak Tuncel'in memnu haklarının iadesi kararı alma hakkı da bulunmuyor.
* Elazığ adayı İsa Gürbüz: 2004'te hırsızlık suçundan aldığı ceza ertelenen Gürbüz'ün 5 yıllık deneme süresi bitmeden, 2009'da yeniden suç işlemesi karara gerekçe gösterildi.
12 EYLÜL KARARLARI
* Hakkâri adayı Salih Yıldız: Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nin Temmuz 1981 tarihli, 171 sayılı kanun uyarınca verdiği 2 yıl hapis cezası, başvurusunun reddine gerekçe gösterildi. YSK, ne sonradan değişen düzenlemeleri, ne 2005'te yürürlüğe giren TCK'yı dikkate aldı. 30 yıl önceki karar için de memnu haklarının iadesi kararı istedi.
12 MART KARARLARI
* Mersin adayı Ertuğrul Kürkçü: YSK, eski Dev-Genç lideri Ertuğrul Kürkçü'nün, 12 Mart 1971 muhtırasından sonra, Kızıldere'de yakalanıp İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 3 No'lu Askeri Mahkemesi'nce 8 Nisan 1975'te çarptırıldığı, 1974 affı kapsamına giren 30 yıl ağır hapis cezasını da adaylığa engel buldu. YSK, 2005'te yürürlüğe giren TCK'daki "infaz bitmişse haklar kazanılır" yorumunu Kürkçü için de kabul etmedi. Kürkçü ise memnu haklarının iadesi edilmiş olduğunu savunuyor.
DİĞER BAĞIMSIZLAR
* Çanakkale adayı Harun Özcan: 2008'de "resmi belgede sahtecilik" ve "dolandırıcılık" suçundan mahkûm olduğu 2 yıl 11 aylık ceza nedeniyle adaylığı reddedildi.
* Diyarbakır adayı Abdullah Kızılay: 2009'da "hakaret" suçundan verdiği 22 ay ceza alması reddine gerekçe gösterildi.
* Gaziantep adayı Çiçek Otlu: 2005'te örgüt üyeliği suçundan 6 yıl 3 ay hapse mahkum edilmesi nedeniyle başvurusu reddedildi.
* İzmir adayı Nezir Sincar: 1999'da 1 yıl 6 ay hapisle cezalandırılması gerekçe gösterildi.
* İzmir adayı Şerafettin Efe: Mahkûm olduğu para cezasını yatır- madığı için redde- dildi.
* Diyarbakır adayı Hatip Dicle: YSK, Dicle'nin adaylık başvurusunun reddedilmesine 9 Mart 2007'de "silahlı örgüte üye olma" suçundan 7 yıl 6 ay hapse mahkûm olmasını gerekçe gösterdi. Bu ceza, Dicle'nin, Leyla Zana, Selim Sadak ve Orhan Doğan'la birlikte, 1994'te milletvekiliyken tutuklanıp cezaevine konuldukları davada verilen 15 yıllık cezanın AİHM tarafından mahkûmiyet nedeni sayılması üzerine yapılan yeniden yargılama sonunda verilmişti. Oysa Dicle ile diğer DEP'liler, 1994'ten 2004'e kadar 10 yıl cezaevinde kaldıkları için uyarlanan bu cezayla fazladan hapis yatmış hale gelmişlerdi. Buna rağmen YSK, 2005'teki yeni TCK'yı esas almak yerine eski TCK ve aleyhe olan 2006 tarihli Adli Sicil Kanunu hükmü uyarınca memnu hakların iadesi kararı istedi.
* Diyarbakır adayı Leyla Zana: YSK, Dicle ile bire bir aynı durumdaki Zana için de aynı yorumu yaptı ve lehe olan temel kanunu görmezden gelerek "Karar yoksa adaylık da yok" dedi.
4 İSİM NASIL VEKİL YAPTI?
* Siirt adayı Gültan Kışanak: YSK, halen milletvekili sıfatı taşıyan Kışanak'ın İzmir DGM tarafından 1992'de 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu'nun "hükümetin emrine karşı gelmek" başlıklı maddesi uyarınca 1 yıl 4 ay 15 gün hapis ve 55 bin lira para cezasına mahkûm edilmesini kararına gerekçe gösterdi. 2007'de yine YSK tarafından seçilmesine engel bir hal bulunmadığına karar verilen Kışanak hakkındaki bu kayda, kızlık soyadı olan "Özer" üzerinden araştırma yapılınca ulaşıldı. Kışanak'ın bu cezayla ilgili "memnu haklarının iadesi" kararı ibraz etmediğini bildiren YSK, herkesin TC kimlik numarası üzerinden bakılan sabıka kaydına neden kızlık soyadı üzerinden bakıldığı, 2911 sayılı kanuna muhalefet suçunun terör suçu olmamasına rağmen neden terör suçu kapsamında sayıldığı, 2005'te yürürlüğe giren TCK'nın 53. maddesine uyarınca haklarını geri kazanmasına rağmen neden ısrarla memnu haklarının iadesi belgesi istediği sorularını ise yanıtsız bıraktı. En önemlisi de bu yoruma göre Kışanak'ın 4 yıllık vekilliğinin usulsüz biçimde yapılıp yapılmadığı sorusu da askıda kaldı.