Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, bugünkü yazısında Cumhuriyet okurlarını adeta ti'ye alarak 'Sözcü okuru mu olacaksınız?' diye sordu.
Abone olYeni Şafak yazarı Salih Tuna bugünkü yazısında, Cumhuriyet okuruna alaycı bir mesaj verdi.
Cumhuriyet okurlarının, gazeteye 'Fethullahçı çizgide ilerleme' eleştirisinin yersiz olduğunu ileri süren Tuna, 'Fethullahçı gazete istemiyorlarmış' başlıklı yazısında hali hazırda cumhurbaşkanı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adının geçmesini prosteto etmeyen, sorgulamayan okurun bu durumu niye yadırgadığını anlamadığını ifade ediyor.
İşte o yazıdan önemli satırbaşları:
Yazısında, paralel yapıya 'The Camia' olarak seslenerek ti'ye alan Tuna, Cumhuriyet gazetesinde son günlerdeki yazar transferleri ve yönetim değişikliğiyle Utku Çakırözer'in Genel Yayın Yönetmeni olmasını adeta diline doluyor:
"Geçen gün CUMOK, Cumhuriyet gazetesini, The Camia'ya yakın çizgiye kaymakla suçladı.
CUMOK da ne mi?
Kendilerini tanımlamalarına bayıldım, aynen iktibas ediyorum: 'Ulusal bağımsızlık, aydınlanma, emekten, halktan yana, yurdunu ve ulusunu özünden çok seven yurttaşlar topluluğu...'
Ne kadar 'sevimli' değil mi?
Açılımı nedir mi?
Merak etmeyin, açılımları daha da sevimli; CUMOK demek 'Cumhuriyet Okurları' demek oluyor.
"NE KADAR MAKLUBE VARSA AFİYETLE YE..."
Anlaşılan o ki, Cumhuriyet gazetesinde son günlerde vuku bulan yazar transferleri ve yönetim değişiklikleri üzerine CUMOK işkillenmiş.
Zira, forum sonuç bildirgesinde şöyle demişler: 'Fethullahçı görünümü kabul etmeyeceğimizi ve bu durumu kökten değiştirene kadar mücadele edeceğimizi bildiririz.'
Dahası, 'Fethullahçı çizgiyi bırakmazsanız Cumhuriyet gazetesini boykot ederiz' diye de ihtar etmişler.
17 Aralık ihanet kalkışmasında piyasaya sürülen ne kadar maklube malzemesi (tape falan) varsa afiyetle ye, Sarıgül şappadak aday olsun ağzını açma, 'Ekmek için Ekmeleddin'e bile gıkını çıkarma sonra da 'Fethullahçı çizgiyi bırakmazsanız' diye ihtar eyle!
Bu kafayla Cumhuriyet'i boykot edeceksiniz de ne olacak, Sözcü okuru mu olacaksınız?
O tarla da çoktan sürüldü, bakalım buna ne zaman uyanacaksınız?"