BIST 9.420
DOLAR 34,34
EURO 36,43
ALTIN 2.835,80
HABER /  MEDYA

Yeni Şafak yazarı: Haydi itiraf edelim aslanlar gibi

Yeni Şafak gazetesi yazarı Serdar Tuncer'in "itiraf" başlıklı bugünkü yazısı sosyal medyada yankı uyandırdı.

Abone ol

-Haydi itiraf edelim: Oynamadan, eğip bükmeden, kıvırmadan, mertçe, delikanlı gibi... Ne derler diye düşünmeden, ‘ne desinler’in hesabına hiç girmeden

İşte bu sözlerle yazısına başlıyor şair-yazar Serdar Tuncer. Dini ve ahlaki yozlaşmaya dikkat çektiği "İtiraf" başlıklı yazı sosyal medyada ses getirdi.

"VICTORİA SECRET'IN YENİ MELEKLERİ ARAKAN'IN ŞEYTANLARINDAN DAHA FAZLA DİKKAT ÇEKİYOR"

Dindar kesimi nefis muhasebesi yapmaya çağıran ünlü isim, köşesinde "Victoria Secret’ın yeni melekleri, Arakan’ın şeytanlarından daha fazla dikkat çekiyor ümmetin son umudu olan güzel ve büyük Türkiye’mde." diye yazdı.

ASGARİSİNİ BİLE VERMEMEK İÇİN TANIDIK HOCAYA KIRK TAKLA ATTIĞIMIZ ZEKATIMIZDAN

Dini ibadetlerde ihlastan uzaklaşıldığını, gösterişe önem verildiğini hatırlatan Tuncer, yazısında "Uykuya kurban ettiğimiz en son sabah namazımızdan bahsediyorum sermaye derken... Asgarisini bile vermemek için tanıdık hocaya kırk takla attığımız zekâtımızdan... Daha vakit öğleyi bulmadan bir gıybete, bir haram nazara feda ettiğimiz oruçlarımızdan... Dönüş uçağına binmeden hiç eylediğimiz haccımızdan, telaffuzu yarım yamalak, mânâsı kırık dökük kelime-i şehadetimizden... Tevazu peçeli kibrimizden, ihlas libaslı riyamızdan, zekâ kılıklı üçkağıtçılığımızdan, uyanıklık suretli dalaveremizden söz etmiyorum hiç. Kulluğu ibadetten ibaret zannedişimizden ve onun bile hakkını veremeyişimizden bahsediyorum.Google var yahu, İmam-ı Âzam da kim oluyor?" ifadelerine yer verdi. 

"BİZ BİR YAMUKLU VAR"

"Haydi itiraf edelim ama Müslümanca" diyen Tuncer, yazısını böyle tamamlıyor:

(...)İstanbul’da patlayan bombaya kayıtsız kalan Batı’ya sövmekte haklı  gördük hep kendimizi. Kendi doğumuzdaki yahut güneyimizdeki bir ülkede hemen her gün kendini patlatan canlı bombaların öldürdüğü insanlara bir Batılı lakaytlığıyla baktığımızı fark etmedik hiç. Heyhat ki heyhat! Herkes kendi doğusunun bigânesi!

Haydi itiraf edelim. Harbi ama yani utandırmadan dansözleri...

Tuttuğumuz takımın mağlubiyetine üzüldüğümüz kadar üzülmüyoruz zalimler elinde can veren kardeşlerimize. “Vah, vah”larla seyrettiğimiz haberler bir an evvel bitse de meftunu olduğumuz dizimiz başlasa, şöyle biraz keyfimiz gelse diye bekliyoruz televizyon başında. Victoria Secret’ın yeni melekleri, Arakan’ın şeytanlarından daha fazla dikkat çekiyor ümmetin son umudu olan güzel ve büyük Türkiye’mde.

Bu işte bir yanlışlık var. Bizde bir yamukluk var. Ve biz doğrulmadan o yanlış düzelmeyecek, düzelmez!

“Emrolunduğumuz gibi dosdoğru ol”madan biz, bize dosdoğru olmayı emreden kitaba hakkıyla râm olmadan, bu emre muhatap oluşuyla sakalları ağaran güzelin ardına tam bir teslimiyet ve sadakatle, gayret ve muhabbetle düşmeden bu iş asla olmayacak.

VE itiraf etmeye utansak da bilelim ki, bu iş olmadan, biz ne olursak olalım bizden bir şey olmayacak!