Serdengeçti, ''dışsal bir şok gerçekleşirse bile bu bizi gittiğimiz yoldan fazla uzaklaştırmaz '' dedi.
Abone olMerkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, ''herhangi bir dışsal şok gerçekleşirse, bunun, gittiğimiz yoldan bizi fazla uzaklaştıracağını düşünmüyorum'' dedi. Serdengeçti, liradan 6 sıfır atılarak 2005 yılı başından itibaren Yeni Türk Lirası'na geçilmesi konusunda düzenlediği basın toplantısında, açıklamalarının ardından soruları yanıtladı. Bir gazetecinin ''herhangi bir dışsal şok halinde Liradan sıfır atılması uygulamasının ertelenip ertelenmeyeceği'' yolundaki sorusu üzerine, şöyle konuştu: ''Dışsal şoklar gerçekleşirse, geçici de olsa sapmalar olabileceğini ama buna karşı ne Merkez Bankası'nın ne de hükümetin yapabileceği bir şey olmadığını söyledik. Buna yakın geçmişte en iyi örnek Irak krizidir. İstikrar programında ilerleme kaydedildikçe, bu tür dışsal şokların etkilerinin oranı, geçmişe oranla daha da azalıyor. Buna en iyi örnek yine Irak krizidir. İleride herhangi bir dışsal şok gerçekleşmesi halinde, bunun gittiğimiz yoldan bizi fazla uzaklaştıracağını düşünmüyorum. O bakımdan bir mahsur görmüyorum.'' Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, dünyadaki en büyük kupürün Türkiye'ye ait olmasının Türk Lirası'nın itibarını ortadan kaldırdığını, vatandaşları da psikolojik olarak olumsuz etkilediğini söyledi. Serdengeçti, paradan 6 sıfır atılarak 2005 yılı başından itibaren Yeni Türk Lirası'na geçilmesi konusunda bir basın toplantısı düzenledi. Türk Lirası'ndan 6 sıfır atılması sürecini anlatan Serdengeçti, 2003'de yüzde 20'lik enflasyon hedefinin tutturulabileceği kanısı oluşunca dikkatlerini 2004 enflasyonuna verdiklerini, istikrar programının aksamadan sürdürülmesi ve herhangi bir dışsal şokla karşılaşılmaması halinde bu yılda yüzde 12'lik hedefin tutturulabileceğini gördüklerini ifade etti. Merkez Bankası Başkanı, bunun üzerine paradan 6 sıfır atılmasının yaklaşık 1 yıllık bir çaba gerektireceğini de bildikleri için 2005 başında enflasyon yüzde 12'ye vardığında bu operasyonu gerçekleştirme düşüncelerini Devlet Bakanı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a, ardından da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a açtıklarını kaydetti. Sadece Merkez Bankası'nı değil, birçok kurumu ilgilendiren ve yasal düzenleme gerektiren bu projenin siyasi irade olmadan gerçekleşmesinin mümkün olmadığına dikkat çeken Serdengeçti, siyasi iradenin Eylül ayında Maliye Bakanı'nın açıklamasıyla kendini gösterdiğini vurguladı. Bunun üzerine resmi süreci 19 Eylül tarihinde başlattıklarını belirten Serdengeçti, yasal sürecin de 31 Ocak'ta ilgili yasanın Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla son bulduğunu hatırlattı. Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti, daha sonra Türk Lirası'ndan 6 sıfır atılmasının gerekçeleri üzerinde durdu. 1970'lerde başlayan enflasyon sürecinin etkisiyle emisyon hacminin 1980 yılı sonuna göre 38 bin kat artarak 31 Aralık 2003 itibarıyla yaklaşık 10.7 katrilyon liraya ulaştığına işaret eden Serdengeçti, şöyle devam etti: ''1981'den itibaren çıkarttığımız 20 milyon liraya kadar ki kupürlerde ne yapmışız? Enflasyon ortamında ortalama 2 yılda bir yeni bir kupür çıkartmışız. O iki yıllık dönemde, enflasyon ortalama yüzde 209 seviyesinde gerçekleşmiş. Her defasında çıkardığımız yeni kupürün dolar karşılığı 1982'de 55 dolar iken son yıllara bakıyoruz, 46 dolar, 20 dolar, 12 dolar. Aslında giderek düşen bir şey görüyoruz. Paranın satın alma gücü enflasyon nedeniyle düşmüş ve biz 23 yılda 11 yeni kupür çıkartmak zorunda kalmışız.'' Dünyaya baktıklarında da karşılarına Türkiye açısından vahim bir durumun çıktığını söyleyen Serdengeçti, Endenozya'dan Vietnam'a kadar burada 100 bin liralık değerli kupürler varken, Romanya'da 1 milyon, Türkiye'de ise 20 milyonluk kupür bulunduğunu belirtti. Merkez Bankası Başkanı, ''Dünyadaki en büyük kupürlü banknotunun ülkemize ait olması paramızın itibarını ortadan kaldırmış ve psikolojik olarak vatandaşlarımızı da olumsuz yönde etkilemiştir'' dedi. Bol sıfırlı rakamların parasal değerlerin ifade edilmesinde ve yazılmasında, vezne işlemlerinde, muhasebe ve istatistik kayıtlarında, bilgi işlem programlarında, fiyat etiketlemede, piyasa işlemlerinde, benzin pompalarından, taksimetrelere kadar günlük hayatta da çeşitli sorunlar yarattığını kaydeden Serdengeçti, şöyle konuştu: ''Bazı ekonomik değerlerin katrilyonluk değerlerle ifade edilmeye başlanması, TL'nin değişim ve kıymet saklama aracı olarak kullanılması gibi parasal fonksiyonları da olumsuz etkilemiştir. Dünyada en çok 14 haneye kadar değerlerin ifadesi mümkün olduğu için 99 trilyon liranın üzerinde işlem yapılması mümkün değildir.'' Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, yüksek enflasyon sonucunda vatandaşların ellerine geçen banknotları çabucak kullanıp, bir an önce elden çıkartma eğilimine girdiğini vurguladı. Bu şekilde banknotlarda yüksek devir sayısına ulaşıldığını kaydeden Serdengeçti, bunun ise daha çok vezne işlemi, daha yüksek üretim, dağıtım, Merkez Bankası için daha yüksek stoklama maliyeti demek olduğunun altını çizdi. Bu durumun daha yüksek operasyon riski anlamını taşıdığını da belirten Serdengeçti, söz konusu gelişme nedeniyle sürekli olarak üst değerden yeni banknotlara gereksinim duyulduğunu anlattı. Banknotlar yüksek devir hızına ulaşırken emisyon hacminin milli gelire oranına bakıldığında Türkiye'de başka bir vahim tablonun ortaya çıktığını ifade eden Merkez Bankası Başkanı, şöyle devam etti: ''Emisyon hacminin herhangi bir ülkede milli gelire oranı, her ülkenin kendi ekonomik koşullarına, nakit dışı ödeme araçlarının yaygınlığına, ülkelerin ulusal paralarının rezerv para konumunda olup olmadıklarına göre değişir. Emisyon hacimleri birbirinden farklı. Ama Türkiye'de bu oran yüzde 3 seviyesinde. Koşulları birbirinden farklı birçok ülkenin de son derece altında. Bu dahi Türkiye'nin 30 yıl kronik enflasyon ortamında yaşayarak nasıl bir konuma düştüğünü göstermek açısından önemlidir diye düşünüyorum. Tabi bunun nedeni yüksek enflasyon nedeniyle banknot talebinin düşük olması.'' İşlem hacminin emisyona oranlandığında Türkiye'de yüzde 12.6'lık bir rakamın ortaya çıktığını bildiren Serdengeçti, bu rakamın diğer ülkelerde yüzde 10.5 ile yüzde 3.1 arasında seyrettiğini kaydetti. Serdengeçti, bu verilerin ülkemizde emisyon hacminin milli gelire oranının düşük, ama banknot devir sayısının yüksek olduğunu gösterdiğini belirtti. Merkez Bankası Başkanı, ''Sonuçta, bu şartlarda parasal değerlerde bir sadeleştirme yapılmasının teknik bir ihtiyaç olduğu ortadadır'' diye konuştu. TL'den sıfır atılmasına ilişkin daha önce de çeşitli girişimlerde bulunulduğunu hatırlatan Serdengeçti, Türk Lirası'ndan 5 sıfır atılması konusunda hazırlanan yasa tasarısının 25 Aralık 1998'de Başbakanlık'a gönderildiğine işaret etti. Serdengeçti, daha sonra 6 sıfır atılmasını öngören ikinci yasa tasarısının da 26 Mayıs 2002 tarihinde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı'na iletildiğine dikkat çekti. ''Ancak, enflasyonla mücadelenin muhtelif nedenlerle sürdürülememesi, enflasyon oranının ve bekleyişlerinin uygun düzeye inmemesi gibi nedenlerle, sıfır atma operasyonu bugüne kadar gerçekleşemedi'' diyen Başkan Serdengeçti, sıfır atmanın faydalarını da şöyle açıkladı: ''Bir defa gayet açık olarak fazla sayıdaki sıfırların yarattığı sıkıntı ortadan kalkacak. Enflasyonun düşürülmesi konusundaki başarının ve enflasyonun kalıcı bir şekilde, tek haneli seviyelere düşürülmesi anlamında bir kararlılığın göstergesi olacak. Toplumun ulusal paraya olan güveni yenilenecek. Bankaların ve bankamızın işlem hacmi rahatlatılacak ve bankamızın üretim maliyeti azalacak. Yeni Türk Lirası'na geçişte, 1 milyon Türk Lirası, 500 bin liralar, madeni paraya dönüştürülecek. Böylelikle randıman artacak ve pratik yararlar sağlanacak. Enflasyonun tek haneli rakamlara düşmesiyle, paranın da itibarı artacak.'' Serdengeçti, zamanlama konusunda da, 2005 yılı başının neden seçildiğinin sorulabileceğine dikkat çekerek, defter tutma zorunluluğu olan gerçek ve tüzel kişileri, dönem ortasında ikili kayıt tutmaya zorlamama amacının ilk neden olduğunu belirtti. Bu nedenle, mali yılbaşının düşünüldüğünü anlatan Serdengeçti, ''Gerçekleşmesi beklenen tek haneli enflasyona geçiş süresi nedeniyle de 2005 yılı uygun görüldü'' dedi. Çıkarılan yasa ile Türkiye Cumhuriyeti'nin para priminin ''Yeni Türk Lirası'' olduğunu, Yeni Türk Lirası'nın, alt biriminin de ''Yeni Kuruş'' olarak belirlendiğini kaydeden Serdengeçti, ''Bir yeni Türk Lirası da, Bir Yeni Kuruşa eşittir. Bakanlar Kurulu, Yeni Türk Lirası'ndaki, Yeni kuruştaki, (Yeni) ibarelerini kaldırmaya yetkilidir'' açıklamasında bulundu. Türk Lirası, Yeni Türk Lirası'na dönüştürülürken, 1 milyon Türk Lirası karşılığında 1 Yeni Türk Lirası esasının dikkate alınacağına işaret eden Serdengeçti, geçişten itibaren yapılacak tüm işlemlerde Yeni Türk Lirasının kullanılacağını söyledi.