2005 yılında piyasaya çıkması planlanan yeni Türk Lirası'nın boyutu ile ilgili farklı görüşler ortaya atılıyor.
Abone olBazı kişiler yeni banknotların dolarda olduğu gibi değeri ne olursa olsun aynı boyutta olması ve cüzdana rahatlıkla girmesi gerektiğini savunurken, karşıt görüştekiler karışıklığa yol açmamak için değerine göre farklı boyutta basılması gerektiği yolunda görüş bildiriyor. Prof. Dr. Erk, liradan sıfır atılmasının şirketlerin muhasebeleri ve günlük yaşantı dışında hiç bir yarar sağlamayacağını söyledi. Yeni uygulama ile birlikte işletmelerin kullandığı muhasebe tekniklerinde önemli değişikliklerin ortaya çıkacağını ve vatandaşların yeni paraya alışma süreci yaşayacaklarını ifade eden Erk, şöyle devam etti: ''Bilgisayarlarda yeni program değişiklikleri yapılacağından şirketlerin masrafları ilk etapta yükselecektir. Ancak, daha sonra elde edilecek kazançla bilgisayarların daha düşük programlarla çalışması sağlanacaktır. Toplumun da yeni liraya çok iyi hazırlanması gerekir. Daha önce paralarından sıfır atan ülkelerin daha sonra neler yaşadıkları gözden geçirilmeli, teknik ve psikolojik olarak hazırlık yapılmalı. Aksi taktirde sıklıkla teknik hatalar yapılabilir.'' Erk, yeni para ile ilgili boyut tartışmalarının da ilgi çekici olduğunu vurgulayarak, halkın kültür ve okur-yazar oranı gözönünde tutularak banknotların farklı boyutlarda olmasının kullanımda kolaylık getireceğini kaydetti. Erk, para boyutlarının aynı olmasının sadece paranın sahte olup olmadığını belirleyen cihazların kullanımı açısından fayda sağlayacağını belirterek, şunları söyledi: ''Bu da önemli bir ayrıntı ancak, bizim öncelikli olarak vatandaşın rahat kullanımını düşünmemiz gerekiyor. Yeni lira ülkemizdeki koşullar dikkate alındığında farklı boyutlarda olmalı. Türkiye'de okur-yazar oranı düşük. Birçok kişi paranın değerini boyutuna göre anlıyor. Bu durumda vatandaşların hata yapmaması için boyut ve renk gibi unsurların farklı olması gerekir.''