Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan dövize dayalı kur sistemiyle ilgili Barış Soydan'dan dikkat çeken bir iddia geldi. Soydan bu sistemin daha önce eski Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan tarafından 'riskli' bulunarak reddedildiğini yazdı.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün açıkladığı TL mevduata kur garantisi sistemine yönelik değerlendirmeler gelmeye devam ediyor. Halk TV yazarı Barış Soydan, Erdoğan'ın açıklamasını "İktidar şapkadan tavşan çıkarayım derken Türkiye ekonomisine çok ağır yan etkileri olan zehirli bir ilacı içirdi. Dün açıklanan TL mevduata kur garantisi sisteminin tek cümlelik özeti böyle" diyerek yorumladı.
Bu uygulama üç yıl önce tartışıldı, sakıncalı bulundu
Barış Soydan son yazısında, TL'ye kur garantisi sisteminin 2018 yılında, Rahip Brunson krizi sonrasında ekonomi yönetiminin gündeminde olduğunu fakat sonrasında projenin sakıncalı bulunup rafa kaldırıldığını ifade etti. O dönem dolar kurundaki sert yükselişi önlemek adına çeşitli politika seçeneklerinin müzakere edildiğini belirten Barış Soydan, "TL'ye kur garantisi sistemi de masaya getirilen alternatifler arasındaydı. Ama bu sistemin 'önemli riskler içerdiği' kanaatine varılmıştı. Çünkü uygulama, tıpkı bugünkü gibi TL mevduat sahiplerine kurdaki gelişmelere göre sağlanacak ilave getirinin Hazine kaynaklarından aktarılması esasına dayanıyordu. 2018 yılında yapılan değerlendirmede, TL mevduatın tamamına böyle bir hak tanınmasının, olası kur senaryolarında kamu maliyesi açısından çok yıkıcı etkiler çıkarabileceği sonucuna ulaşılmıştı" ifadelerini kullandı.
Bakan Elvan sakıncalı buldu
Sakıncalı görüldüğü için 2018 yılında rafa kaldırılan seçeneğin bu yıl tekrar eski Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'a da sunulduğunu belirten Soydan şöyle yazdı:
"Öğrendiğime göre bazı Cumhurbaşkanlığı danışmanlarının ısrarla desteklediği bu öneriye Lütfi Elvan, yukarıda anlattığım sakıncaları sebebiyle karşı çıktı. Bu sistemin kontrolden çıkması halinde ve/veya olası bir büyük kur şokunda kamu maliyesinin ağır darbe yiyeceğini, bunun sonucunda ülke risk priminin iyice artarak kur şokunu daha da derinleştireceğini anlattı. Elvan ayrıca bu uygulamanın toplumun bazı kesimlerinden diğerine (yani birikim sahiplerine veya üst gelir grubuna) servet transferi anlamına geleceğini de ifade etti."