Yaratıcı ekibin ilk ürünü olan şov aracı insanların reaksiyonlarını ölçmek üzere 4 Ocak 1989 tarihinde Uluslararası Kuzey Amerika Otomobil Fuar’ında tanıtıldı.
Abone olDodge Viper otomobilseverlerle buluşmadan önce şirket yetkililerinin zihninde tasarladığı iki hedef vardı… Bu otomobil Chrysler’in her türlü aracı en düşük fiyata üretebilen en iyi şirket olma özelliğini yansıtacaktı… Fakat daha da önemlisi Viper şirketin gerçekten yeni üretim metotları üretip üretemeyeceğini ve bir aracın üretim masraflarının ne kadar azaltılabileceğini görmek için bir test aracı işlevi görüyordu. Birinci jenerasyon Viper Shelby Cobra’ya benzeyen kaba tasarımlı bir spor otomobildi. Chrysler daha sonra bunu binek bir spor araca dönüştürdü ve üretim bandına aldı. Viper projesinde yer alan mühendislik ekibinin birinci hedefi; 0’dan 160 km/s’ye oradan da tekrar 0 km/s ‘ye 15 saniyede ulaşabilecek performans odaklı bir araç yaratmaktı. Daha fuar bitmeden sipariş yağdığını gören yetkililer için yapılacak tek bir şey kalmıştı: Üretime başlamak! Fuarın ardından seri üretime başlayabilmek için Viper’ın V8 motor ünitesinden güç alan bir versiyonu test edildi. Sadece birkaç ay sonraysa V10 motor ünitesine geçim yönünde karar alındı ve testler bu yönde devam etti. Firma 1990 yılının mayıs ayında Viper’ın alüminyumdan üretilmiş V10 motordan güç alacağını açıkladı. Bu motor bir kamyonda alınıp Viper’a uyarlanmıştı. Araç söz verildiği gibi mayıs ayında Indianapolis 500’ün resmi güvenlik aracı oldu. 1989 yılında tanıtımı yapılan ve katıldığı Uluslararası Kuzey Amerika Otomobil Fuar’ında büyük başarı elde eden konsept aracının ardından 1991 yılının aralık ayında ilk kırmızı Viper RT/10 üretim bandına girdi. Siyah renkteki ikinci model 1993 yılında. Sarı ve zümrüt yeşili renkleri ise 1994 yılında piyasaya çıktı. RT/10’a 1996 yılında yeni tasarımıyla Viper GTS katıldı. GTS RT/10’a göre daha çok müşteriye hitap eden bir araçtı. GTS ile RT/10 ne kadar birbirilerine benzeseler de GTS’in tasarımının yüzde 90’ı yeniydi. Klimalı GTS 1994 model klimasız RT/10’dan 150 kg daha hafifti. Bu hafifleştirme çalışmaları alüminyum süspansiyon sistemi ve yeniden tasarlanan karosere bağlıydı. 2003 yılında Dodge etkileyici modeli Viper’ın artık bir hayli yaşlı kaldığını kabul etti ve yeni nesil için harekete geçti. Tüm otomotiv dünyası Dodge’un motor hacmini düşürerek daha sakin bir Viper yaratmasını bekliyordu. Fakat tahminler yanlış çıktı ve tam tersine 8.3 litre hacminde 500 HP’lik bir motora geçiş kararı alındı. Viper ismiyse biraz daha geri plana itilmişti ve yeni otomobile SRT-10 deniliyordu. 1998 yılı itibariyle 9500 Viper otomobil dünya pistlerinde ve yolarında yerini aldı. Şu anda Amerika Viper Kulübü’nün 1700’den fazla üyesi bulunurken, Amerika genelinde toplam 27 Viper kulübü bulunuyor. Dodge Viper’ın sırrı! Viper’ın 8.0 litre motoru Amerika’da üretilen bir spor otomobilde bulunan en güçlü motor olma özelliğine sahip. Viper GTS Coupe ve RT/10 Roadster’ın 450 HP’lik (GT2 ve ACR modellerinde 460) motoru, süspansiyon ve fren sistemleriyle ayarlanabilir pedal seti ortak. Tamamen bağımsız tasarlanan ön ve arka süspansiyon otomobilin en büyük sırrı. Ancak Viper yine de pek çok Amerikan otomobili gibi çok iyi bir yol tutuşa sahip değil. Viper gibi güçlü bir otomobili durdurmak için önde ve arkada 13 inçlik dört pistonlu büyük fren diskleri kullanılmış. Bu tasarım otomobilin 0-160-0 testini 15 saniyenin altında elde etmesini sağlıyor. Kaynak: www.arabam.com