TBMM Genel Kurulu'nda Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) Tasarısı'nın 3 maddesi daha kabul edildi. Buna göre bazı suçlarda gizli soruşturmacı görevlendirilebilecek.
Abone olTBMM Genel Kurulu'nda Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) Tasarısı'nın 3 maddesi daha kabul edildi. Kabul edilen 139. maddeye göre, uyuşturucu imal ve ticareti, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, silahlı örgüt ve bu örgütlere silah sağlama, silah kaçakçılığı ile tarihi eser kaçakçılığına ilişkin suçlarda, gizli soruşturmacı görevlendirilebilecek. Soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilmemesi halinde hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcı kararıyla gizli soruşturmacı görevlendirilecek. Bir kamu görevlisi olan gizli soruşturmacının kimliği değiştirilebilecek. Bu kimlikle hukuki işlemler yapılabilecek. Kimliğin oluşturulması ve devam ettirilmesi için zorunlu olması halinde gerekli belgeler hazırlanıp, değiştirilip kullanılabilecek. Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin karar ve diğer belgeler, ilgili Cumhuriyet başsavcılığında korunacak. Bu görevlinin kimliği, görevinin sona ermesinden sonra da gizli tutulacak. Gizli soruşturmacı, görevini yerine getirirken suç işleyemeyecek ve görevlendirildiği örgütün işlemekte olduğu suçlardan sorumlu tutulamayacak. Madde üzerinde CHP Grubu adına söz alan Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun, tasarının bu maddesine karşı olduklarını söyledi. Saygun, AK Parti Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu'nun ''telefonlarının dinlendiğini kendisine ilettiğini'' ifade ederek, ''Yetkisi olmadığı halde milletvekili dinleyenlere bir de yetki verirseniz neler olacağını takdirlerinize bırakıyorum'' dedi. ''YENİ İSTİHBARAT ÖRGÜTÜ'' AK Parti Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay da kişisel görüşlerini açıklarken, tasarının söz konusu maddesine karşı çıktı. ''Bu madde ile ajan-provokatörlüğü resmi hale getiriyoruz'' diyen Yarbay, ''Şimdiye kadar ne çektiysek gizlilikten çektik'' diye konuştu. Türkiye'de MİT, Genelkurmay Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün istihbarat birimleri bulunduğunu belirten Yarbay, tasarının bu maddesi ile ''4. istihbarat örgütünün'' kurulduğunu, bundan sonra savcıların da istihbarat örgütü olacağını iddia etti. Yarbay, ''İleride bir kargaşada, bu örgütler birbirini öldürür'' dedi. Abdullah Çatlı ve Alaattin Çakıcı gibi isimlerin resmileştirildiğini iddia eden Yarbay, ''Bu madde devleti zayıflatır, töhmet altında bırakır. Bunun sonu gizli tanık ve gizli sanığa kadar gider'' diye konuştu. BAKANDAN CEVAP Milletvekillerinin eleştirilerine cevap veren Adalet Bakanı Cemil Çiçek, tasarının kendi içinde dengeleri olan hak ve özgürlükleri olabildiğince teminat altına alan bir düzenleme olduğunu söyledi. Çiçek, şunları söyledi: ''Biz iki şeyi gözetiyoruz. Bunlardan birisi hak ve özgürlüklerdir. Bu düzenlemenin birçok noktada hak ve özgürlüklere yeni teminatlar getirdiğini, mahkemelerin daha aleni bir yargılama yapmasını, daha adil bir yargılama yapmasını ve kısa sürede gerçeğin ortaya çıkarılmasını hedeflediği aşikardır. Ama öbür taraftan da sosyal düzenin korunması esastır. Sosyal düzen bozulduğu andan itibaren hiçbir özgürlüğü kullanma hakkınız yoktur. Bu düzenlemeyi yaparken hem devlet ve toplum olarak bizim geçirdiğimiz tecrübeler, hukuk devleti olarak yeryüzünde mevcut olan devletlerin uygulamaları dışında hiçbir hüküm getirmedik. Sayın Yarbay'ın söylediği tarzda ne tarihte bir devlet var ne de bugün bir devlet var. Eğer bir sanal toplum ve devlet için usul hukuku yapılsın istiyorsa ona bir söyleyeceğim yok. Usul kuralları, belli tecrübelerin sonunda ortaya konulan trafik kuralları kadar hayati kurallardır. Uyuşturucu tacirleri lise önlerine kadar dağılmaya başladı. Gençlik tehdit altında. Kapkaç.... Bu nevi suçları devletin örgütleri nasıl takip edecek, nasıl izleyecek ve gelecek kuşakları uyuşturucu belasından, kapkaçtan kurtaracak...'' 47 AYRI ÖRGÜT Bakan Çiçek, Türkiye'de cezaevlerinde 47 ayrı örgüt mensuplarının barındığını bildirerek, Türkiye'nin örgütlü suçlar açısından ya hedef ülke veya geçiş ülkesi olduğunu söyledi. Bütün bunlar hesaba katılmadan bir düzenlemenin yapılamayacağını kaydeden Çiçek, ''Ben de özgürlüğün ne anlama geldiğini biliyorum, komisyon da biliyor, sizler de biliyorsunuz. Özgürlükler kadar, Türkiye'yi, suç örgütlerinin cirit attığı, her isteyenin istediğini yaptığı, geleceğimizi tehdit edecek bir ortamı onlara vermememiz lazım'' dedi. Çiçek, 1 Eylül 2004'te yürürlüğe giren Alman Ceza Usul Kanunu'nda da aynı tür maddenin bulunduğunu hatırlatarak, ''Özgürlükleri kısıtlayan, polis devleti imajı yaratan bir düzenleme yapmadık. Bu yasa, güzel bir yasa'' diye konuştu. TBMM Başkanvekili Ali Dinçer, maddenin kabulünden sonra birleşime ara verdi.