Yeni Diyarbakır açılımı yolda

Terörle mücadelede yeni bir dönem. Yeni bir müsteşarlık kuruluyor. Bakan Atalay'dan yeni açılım sinyalleri verdi.

Terör örgütüyle müacadelede farklı bir dönem başlıyor. Çok boyutlu ve insan hakları yönünde çözüm içeren politikalar üretilecek.

2005 yılında Erdoğan'ın Diyarbakır'da yaptığı tarihi konuşmanın arkası gelecek gibi. Bakan Beşir Atalay yeni açılım sinyalleri vardi. İlk adım olarak Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kuruluyor.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, terörle mücadele konusunda koordinasyonu sağlayacak müsteşarlığın kuruluşuna ilişkin bakanlıkta basın toplantısı düzenledi.

İstihbarat birimlerinin tek bir çatıya bağlanacağını dile getiren Atalay, "Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı"nın altında "İstihbarat Değerlendirme Merkezi'nin kurulacağını belirtti.

Bakan Atalay, İçişleri Bakanlığı'nın konferans salonunda basın toplantısı düzenledi. Atalay, güvenlik kuruluşları ve ilgili kuruluşlar arasında koordinasyonun sağlanması, kamuoyunun bilgilendirilmesi, yapılan faaliyetlere ilişkin işbirliği konusunda faaliyet gösterecek 'Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı' kurulacağını ifade etti.

Müsteşarlığın karar vericiler için politika belirleyeceğini ve güvenlik politikalarına makro düzeyde bakacağını anlatan Atalay, birimin operasyonel fonksiyonunun olmadığını vurguladı.

Esnek bir personel sistemi benimsenen bu kurumun yetkisi ve gücünün yüksek tutulduğuna dikkat çeken Atalay, amaçlarının yeni bir bürokratik birim oluşturmak olmadığını kaydetti.

Konuya ilişkin yasa tasarısının Bakanlar Kurulu'nda imzalandığını ve TBMM'ye gönderildiğini açıklayan Atalay, insan odaklı terörle mücadele edileceğini açıkladı.

GÖREVLERİ
Atalay müsteşarlığın görevlerini şöyle sıraladı:
“-Stratejiler belirlenmesi ve bu konudaki uygulamaların izlenmesi;
- İstihbaratın koordinasyonu, bu konudaki dağınıklığın giderilmesi;
- Kamuoyunun bilgilendirilmesi ve halkla ilişkiler;
- Teröre katılan kişilerin yeniden kazanılması için çalışmalar yapmak...”

Terörün insan hak ve özgürlüklerini tehdit ettiğini ifade eden Atalay, terörizmin zaferinin özgürlüğün yenilgisi olacağını belirtti.

ERDOĞAN'IN 2005 DİYARBAKIR KONUŞMASININ ARKASINDAYIZ

İsmi ne olursa olsun Türkiye'nin önünde bir sorun var. Çözüm için iç ve dış konjonktür her zamankinden müsait. Şu anda bu konuda yapılan çalışmalar büyük destek görmektedir. Zaten yürüyen çalışmalar var. Hükümet olarak açık ifade ediyorum, yeni müsteşarlığın görevleri olarak Başbakanımızın 2005 Ağustos'ta Diyarbakır'da yaptığı konuşmasının arkasındayız.

TÜRKİYE'NİN MESELELERİ TERÖR DAHİL ÇÖZÜMSÜZ DEĞİL

İlelebet terörle yaşamayı değil terörsüz bir hayat istiyoruz. Güçlü bir siyasi irade ile bu mümkündür. Terör dahil Türkiye'nin meseleleri çözümsüz değil. Biz diyoruz ki insan hayatını koruma adına ne gerekiyorsa onu yapacağız.

AÇIK SÖYLÜYORUM DAHA FAZLASINI YAPACAĞIZ

Kullanmamız gereken imkanlar hepsini seferber edeceğiz. Sosyal ve ekonomik alanda yaptığımız reformlara ilaveten daha kuşatıcı adımlar atmakta kararlıyız.. Açık söylüyorum sorunlar çözüm için daha fazlasını yapacağız.

BÜTÜN MESELE İNSANDA DÜĞÜMLENİYOR

İster kültürel ister sosyal yaraları konuşalım bütün mesele insanda düğümleniyor. İnsanın yüreğini zengineştirecek huzurunu artıracak yeni yollar bulmalıyız. Birlikte yaşamanın yollarını bulmak durumundayız. Ne yaparsak hak hukuk ve özgürlük çerçevesimde olacak. Yeni yollar bulmalıyız ki sevgi ve barış egemen olsun.

İSTİHBARAT BİRİMLERİ KISKANÇ

İstihbarat birimlerinin arasındaki dağınıklığın giderilmesini ve koordinasyonu mutlaka sağlacaklarını belirten Atalay; “İstihbarat birimlerinin biraz kıskançlığı var. İstihbarat birimlerini biraz birbirlerine yakınlaştıracağız” dedi.

KORUCULUK KALDIRILMIYOR

Atalay koruculukla ilgli tartışmalara yönelik soruya ise şu yanıtı verdi: “Mardin’deki olayın, vahşetin, tamamen koruculuk üzerine bina edilmesi doğru değil. Hadisenin pek çok faktörü var. Ama ilk gün de söyledim; maalesef işin içinde korucular var. Burası bir korucu köyü, hem öldürülenler hem de zanlılar arasında çoğunluk korucu. Bu, üzerinde çalışılması gereken bir durum.

Kaldırısın gibi, ileri ve erken değerlendirmeler yerinde olmaz. Koruculuğun kaldırılması şu anda söz konusu değil. Meselenin tamamı çözülürken uzantısı olan bu sorunlar da çözülür."