Yeni bir kitap; En Son Yürekler Ölür
“Aşk” temasının usta yazarı Canan Tan’dan yeni bir roman geldi... Bu romanda aşkın yanı sıra can alıcı bir konu işleniyor.
Abone olRomanlarıyla okurun duygu dünyasında uzun soluklu konuk olmayı başarmış ender yazarlarımızdan Canan Tan, mart ayında çıkacak son çalışması “” de aşkın yanı sıra gündemin can alıcı konularından biri olan organ nakline kalemiyle dokunuyor.
“” ve “” gibi romanlarıyla kitap listelerinin zirvesini zorlayan Canan Tan bu kez yine ve yeni bir aşk romanıyla okurla buluşuyor.
Birçok eserinde “yüreği” hayatın ana fikri olarak işleyen Tan, yeni kitabının araştırma ve geliştirme sürecini ‘uzun ve yorucu bir maratondu’ cümlesiyle ifade ediyor. Yazar, bu süreci şöyle anlatıyor:
“İşlediğim konu, masa başında oturup yazılacak türden değildi; araştırma, titizlik ve hassasiyet gerektiriyordu. Çünkü temamız aşk olsa da, alt başlığımız organ nakli idi. Tek başıma kalkamazdım bu yükün altından. Ekip çalışması yapmam gerekiyordu. Nerelerden yardım alabileceğimi araştırdım önce.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden değerli hekimlerle çalıştım. Tüm organ nakli emekçilerini sevgilerimle selamlıyorum. Ve başta okurlarım olmak üzere, herkesi bu konuda daha duyarlı olmaya çağırıyorum.”
“En Son Yürekler Ölür” hakkında
Bir kadın... bir erkek... Yüreğe düşen ilk kıvılcımlar... Bulundukları cemiyetin ve basının nitelemesiyle yapılan “ Yılın Düğünü”. Aslında kim tahmin edebilirdi ki aşıkların ‘Araf’a girdiklerini... Hikâye mutlu çiftin geçirdiği kazayla başlıyor aslında. Kadın hafızasındaki son cümle kocasına ait: “Sıkı tutun, Nehir!” Kocasının, Deniz’inin, yaşam savaşı verdiğini öğrenince yıkılıyor. Bedeninin değil, ruhunun derin yaralarında eriyor. Ve ‘acı kayıp’ gerçekleşiyor. Deniz başaramıyor. Sadece yüreği direniyor. Sanki birisi için... Ya bu birisi Deniz’in kalbini taşıyarak Deniz’in aşkına sahip olacağına inanırsa?...
“En Son Yürekler Ölür” yaşamın ölümle bitmeden yeniden başladığı bir kavşakta geçiyor. Acılar eti değil ruhu deşerken ne olursa olsun ‘yürek’ direniyor...
YAZARA DAİR
Ankara’da doğan Canan Tan, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunudur.
Kendisi değişik edebiyat türlerindeki yarışmalarda birçok derece ve ödül almıştır.
-Kelebek (Hürriyet) Gazetesi’nin Senaryo Yarışması’nda Birincilik Ödülü /1979 (Oğlum adlı eser, fotoroman olarak çekildi.)
- 1.Ulusal Nasrettin Hoca Gülmece Öykü Yarışması’nda 1.Mansiyon /1988
- İnkılâp Kitabevi’nin Aziz Nesin Gülmece Öykü Yarışması’nda basılmaya değer görülen İster Mor, İster Mavi adlı kitabıyla, Türkiye’de mizah öyküleri kitabı olan ilk kadın yazar unvanı /1996
- BU Yayınevi’nin Çocuk Öyküleri Yarışması’nda 1.Mansiyon / 1997
- Rıfat Ilgaz Gülmece Öykü Yarışması’nda Birincilik Ödülü, Sol Ayağımın Başparmağı /1997
- İzmir Büyükşehir Belediyesi Çocuk Romanları Ödülü, Sokaklardan Bir Ali /1997
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce verilen Cumhuriyetin 75.Yılı Çocuk Öyküleri Ödülü /1998
- 10.Orhon Murat Arıburnu Ödülleri’nde, uzun metrajlı film öyküsü dalında Birincilik Ödülü /1999
Yeni Asır (İzmir) Gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptı.
Milliyet Pazar’da, güncel olayları esprili bir dille yorumlayan yazıları yayımlandı.
Mimoza dergisinde Çuvaldız, Kazete adlı kadın gazetesinde Kazete-Mazete adlı köşelerde yazılar yazdı.
Yazarın diğer kitaplarından bazıları: “Piraye”, “Eroinle Dans”, “Beyaz Evin Gizemi”, “Çikolata Kaplı Hüzünler”, “Sevgi Yolu”, “Söylenmemiş Şarkılar”, “Yüreğim Seni Çok Sevdi”.