Yeni Başbakan 'Uzun adam' olacak!
Paralel Bakanlar! O'na pabuç bırakmayız
AK Parti kulisleri hareketli. Herkesin aklı fikri Pazar günü yapılacak seçimlerde. Sürpriz bekleyen yok. Bahis oynar gibi tahminler yapılıyor. Başbakan Erdoğan’ın yüzde 60’a kadar oy alabileceğine inananlar var.
SÜRPRİZ
İSİM YENİ UZUN ADAM AK Parti kulisleri sürpriz bir isimle çalkalanıyor. Erdoğan'ın
yerine 'yeni Uzun Adam' gelecek deniliyor. |
1O Ağustos sonrasından söz açılınca işler karışıyor… Erdoğan,
ilk turdan zaferle çıkarsa elini çabuk tutacak. Ertesi gün MYK ve
MKYK’yı toplayıp partinin yeni genel başkanı ve Başbakanının
belirlemesi bekleniyor. İşte o gün ve sonrası ne olacak? O noktada
kafalar haddinden fazla karışık.
Başbakan’ın partisi üzerinde tam hakimiyeti tartışılmaz. Şimdilik,
”O ne isterse o olur” deniyor.
”Şimdilik...” diyorum. Zira, siyasetin de bir
realitesi var. 11 Ağustos’tan itibaren ister istemez bazı dengeler
değişecektir.
Şu anda ANAP’laşma yaşanmıyor. ”Türk
Büyükleri” arasında görünür bir savaş yok; AK Parti’de
”Cadı kazanı” kaynıyor denemez. Yine de bu
olmayacağı anlamına gelmez. Erdoğan kazansa da, kaybetse de, seçim
ikincu tura kalsa da 11 Ağustos’la birlikte hiç birşey eskisi gibi
olmayacaktır.
MECLİS'TE KONUŞULAN BAŞBAKAN
ADAYLARI
Size sadece Meclis’teki bir günlük gözlemimi aktarayım. Belki ne
demek istediğim daha iyi anlaşılır
Genel beklentiye bakılırsa “Başbakan” namzeti ikiye
inmiş:
Ahmet Davutoğlu ya da Binali Yıldırım bayrağı
devralacak. Ahmet Hoca’ya bir süredir “kesin
Başbakan” gözüyle bakılıyor. Başbakan Erdoğan, Binali
Yıldırım’ı bir süredir yanından ayırmıyor. Binali Bey’e parti
grubunda sempatinin yüksek olduğunu gözlemliyorum. Bakanlık
başarısı, uyumuyla Başbakan olarak tercih edileceğini söyleyenler
hiç de az değil…
Birbirine hiç de benzemeyen iki siyasi figür. Davutoğlu ve Yıldırım
çok farklı iki “ekol”, ”tarz” olarak duruyor. Davutoğlu’nda
“İdeoloji”, Yıldırım’da “İcraat” baskın.
AK PARTİLİ VEKİLLER KİMİ İSTİYOR?
Tercih milletvekillerine bırakılsa gruptan açık ara Abdullah Gül
çıkar. Gül’ün devre dışı bırakılma ihtimali bile şimdiden sıkıntı
kaynağı olmuş. Haziran seçimlerine gidilirken partinin başında
Gül’ün olmasını isteyenler çoğunlukta. “O olmazsa iktidarı
kaybederiz” şeklinde kaygı cümlelerini duymak mümkün.
Bülent Arınç, Ali Babacan, Mehmet Ali Şahin, Beşir Atalay’ın geçiş
dönemi Başbakanlık ihtimali neredeyse konuşulmaz olmuş…
YENİ İSİM MEHMET
MÜEZZİNOĞLU
Bir de sürpriz isimler dolaşmaya başlamış AK Parti kulislerinde.
Etrafımızın AK Parti milletvekillerince çevrili olduğu bir anda şu
diyaloglar yaşandı örneğin:
- Hepiniz ters köşe olacaksınız. Size Başbakan’ı
söyleyeyim mi; Mehmet Müezzinoğlu olacak
-Yok canım! Müezzinoğlu ismini Ahmet Hoca’yı istemeyen o iki
kişi (eski ve yeni bakan) ortaya atıyor
- Sen yine de yaz bir kenara. Müezzinoğlu, Başbakanımıza çok
yakındır. Atatürk’ten sonra ikinci Balkan göçmeni, AB pasaportlu
Başbakan olacak. O olursa Akdeniz ve Ege’yi CHP’nin elinden alırız
.
Bunları dinledikten sonra Meclis’in bu yaz sıcağında niye
çalıştırıldığını anlıyorum. Ya bu sesler Anadolu’ya yayılsaydı?
Cumhurbaşkanlığı seçim konsantrasyonu belki de kaybolacaktı! Belli
ki milletvekillerinin bundan dolayı Meclis’te bırakıldığı,
meydanlardan uzak tutuldu.
Yiğit Bulut’a pabuç mu bırakırız?
Başbakan Başdanışmanı Yiğit Bulut’un Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan’a “paralel” imasında bulunduğu sözleri duyunca…
Meclis’te tanık olduğum kimi diyaloglar hatırıma geldi!
Yerel seçmden sonraki günlerdi… Meclis’te bazı AK Parti’liler
sadece Babacan değil özellikle görevden alınan Bakanlarla ilgili
aynı şeyleri konuşuyordu. Hatta Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç’ı da işin içine katacak şekilde.
Bu isimler en hafif tabirle “gaflet”le suçlanıyordu .
Kabinenin önemli bir ismiyle karşılaştım. Bir gece önce sosyal
medyada yazılıp çizilenlere öfkeliydi. Şöyle dediğini
hatırlıyorum:
- Şu hale bakar mısın? Yiğit Bulut kim Ali Babacan kim ya!
Bunlara pabuç mu bırakırız kardeşim. Eğer susuyorsak memleketi,
partimizi sevdiğimizden. Ekonomiye bir şey olmasın diye ağzımızı
açmıyoruz.
Yine AK Partililerin olduğu bir ortamdayız. Bürokrasideki
değişim konuşuluyor. Ölçünün kaçırıldığını düşünüyor. Arkadaşına
yakınıyor:
- Arkadaş, yeni bakan arkadaşlar sanki CHP’den iktidarı
devralmış gibi. Adalet, Gençlik, Aile, Bilim-Sanayi, Ulaştırma…
Bütün kadrolar değişiyor.
- Tabi değişecek. Onlar paralel!
- Helal olsun o zaman Egemen Bağış’a! Dokunulmayan tek Bakanlık
onunki. İçeri “paralel” sinek bile almamış. AK Parti’yle en uyumlu
kadro AB Bakanlığında o zaman!
- Aman paralel olmasın da! Ölçü bu!
- Egemen Bağış’ın gösterdiği basireti diğer bakanlar
gösterememiş mi diyorsun.
- Normal günler değil ki yaşadığımız…At izi, it izine karışır
böyle zamanlarda…