BIST 9.673
DOLAR 35,16
EURO 36,57
ALTIN 2.959,13
HABER /  GÜNCEL

Yeni Asyacılar Gülen'i de, AKP'yi de eleştiriyor

Geçen hafta başında gündeme oturan ve bugün bakanların istifasıyla yeni bir boyuta taşınan "yolsuzluk ve rüşvet" operasyonunda Nurcular ne diyor? Sinan Onuş Ankara'da Yeni Asya gazetesi Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz ile konuştu.

Abone ol

Geçen hafta başında gündeme oturan ve bugün bakanların istifasıyla yeni bir boyuta taşınan "yolsuzluk ve rüşvet" operasyonunda Nurcular ne diyor?

Nur hareketi dendiği zaman öncelikle Fethullah Gülen’in "Hizmet" hareketi akıllara geliyor. Ancak Türkiye’de Gülenciler dışında Nesilciler, Yazıcılar, Meşveret, Kurdoğlu ve Yeni Asya grubu da yer alıyor.

AKP hükümetini destek anlamında grupların ve Nursi’nin hayatta kalan az sayıdaki öğrencisinin tavrının birbirinden farklı olduğu biliniyor. Kimi gruplar eleştirirken ve tartışmaya girmek istemezken, hayatta kalan öğrencilerinden Mehmet Fırıncı’nın geçen hafta Yeni Şafak gazetesinde hükümete verdiği destek dikkatlerden kaçmıyor.

Nurcuların Yeni Asya kolu, son dönemlerde çok öne çıkmasa da Nur hareketi içinde ağırlığı bilinen ve kabul edilen hareketlerin başında geliyor. Kolun yayın organı Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz, “yolsuzluk ve rüşvet” operasyonu ve sonrasında yaşananları BBC Türkçe’ye değerlendirdi.

Kâzım Güleçyüz, kendini Nurcu olarak niteleyen hareketlerin Gülencileri, Nurcu olarak kabul etmediklerini onaylıyor. Güleçyüz, "Onun da kendi beyanları var. ‘Ci-cu ekleriyle tanımlanan şeyleri tasvip etmiyorum’ diyor. Bu bağlamda Nurculuk izafesini de reddettiğine yönelik açıklamaları var" diyor.

Güleçyüz, "yolsuzluk ve rüşvet operasyonu" sonrasında yaşananlar için genel duruşlarını, "Tartışan taraflardan birini seçmek değil, haktan, doğrudan yana olma gayreti" olarak açıklıyor.

Doğrunun neresi olduğunu ise "İddiaların üzerine gidilip bunların aydınlatılması ve bir sorumluluk varsa gereğinin yapılmasıdır" diye özetliyor. Bunun da yargının hiçbir etki altında kalmadan görevini yapmasıyla mümkün olacağını belirten Güleçyüz, “Birtakım şeyler örtbas edilmek isteniyormuş gibi izlenim veriliyor ve mesele başka zeminlere taşınmak istenircesine bir iktidar çatışması olarak sunuluyor. Bu da çok doğru değil” diyor.

“Parti tercihi siyaset değil”

Yeni Asyacıların, AKP’ye başından bu yana mesafeli olduğu biliniyor. Güleçyüz, bunun nedenini “Hükümet her ne kadar din adına siyaset yapılmasının yanlış olduğunu anladık dese de gene geldikleri nokta aynı yolda devam ettiklerini gösteriyor. Biz başından beri siyaset alanında dinin bir araç olarak kullanılmaması gerektiği görüşündeyiz. Bediüzzaman Said Nursi’nin ifade etmiş olduğu ilkeler, prensipler ortada” diye açıklıyor.

Güleçyüz böyle diyor ama Yeni Asyacıların geçmişte Adalet Partisi (AP) ve Doğru Yol Partisi’ni (DYP) desteklediği biliniyor. “Bu durum, Nursi’nin öğretisine ters düşmüyor mu” sorusunu ise Kâzım Güleçyüz, “parti tercihi siyaset değil” diye yanıtlıyor.

Siyasetten kasıtlarını “aktif siyasete katılmak, parti kurmak, iktidara talip olmak” diye ifade eden Güleçyüz, “Bizim geçmişte vermiş olduğumuz destek bugünkü tartışılan manada bir siyasi aktörlük anlamında değildi. Biz o desteği verirken bunu ne pazarlık konusu yaptık ne de milletvekilliği, bakanlık ya da ihale taleplerimiz oldu” diyor.

Güleçyüz, Gülen’in bedduasını onaylamıyor ve “Dua, Allah’la kul arasındaki yüksek iletişim vasıtası. Bunun siyasi polemiklere konu yapılması çok yanlış. Dinle siyasetin iç içe götürülmesinin büyük sakıncalarından biri de burada net olarak ortaya çıkıyor” diyor.

Yeni Asyacılar “kavgada kazananın olmayacağını” söyleyerek “itidal çağrısı” yapıyor. “Doğrular ortaya çıkar ve halk kazanmaz mı” sorumuza Güleçyüz, “Kavga çözüm değil. Tek çare sistemi topyekûn demokratikleştirmektir. 11 yıllık iktidarınızda, elinizde bu kadar imkan varken bunu yapmadıysanız ne yolsuzluktan ne de bürokratik vesayetten şikayete hakkınız var. Biz, bunun çözümünün samimi ve herkesi kapsayan bir demokratikleşmeden geçtiğini düşünüyoruz” diye yanıt veriyor.

Güleçyüz, “AKP, parti yoluyla iktidar ve devlete hakim olma stratejisi takip ediyor. Gülen hareketi de devlet içinde kadrolaşarak aynı hedefe yürümeye çalışıyor. Biz ikisini de tasvip etmiyoruz. Cemaatler manevi hizmetler için vardır. Bu nedenle iktidara ulaşma hedefleri olmaması lazım” diyerek Gülen hareketine destek vermediklerinin de altını çiziyor.