BIST 9.765
DOLAR 35,09
EURO 36,45
ALTIN 2.925,29
HABER /  POLİTİKA

Yeni Anayasa'da yine bir kriz

Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda devam eden Anayasa'nın değiştirilemez maddelerine ilişkin görüşmeden uzlaşma çıkmadı.

Abone ol

Anayasa’nın ‘değiştirilemez maddeleri’ üzerinde görüşmelerine devam eden TBMM Anayasa Yazım Komisyonu’nda uzlaşma sağlanamadı.

AK Parti ve BDP, anayasada ‘değiştirilemez madde’ olmasına karşı çıkarken, CHP ve MHP ‘değiştirilemez maddeler’in bulunması gerektiğini savundu.

CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen başkanlığında yapılan toplantıda, Anayasa’nın ilk dört maddesinde yer alan “Cumhuriyetin nitelikleri”, “Devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti” ile “Değiştirilemeyecek hükümler” ele alındı. ‘Yeni anayasa’da 1982 Anayasası’ndaki gibi değiştirilemez maddelerin bulunuz bulunmayacağı üyeler arasında tartışma konusu oldu. AK Parti ve BDP, “değiştirilemez madde” olmasına karşı çıktı.

CHP ve MHP ise Almanya, İtalya, Yunanistan ve Norveç anayasalarından örnek vererek çağdaş ülkelerin de anayasalarında ‘değiştirilemez maddeler’ olduğunu ifade ettiler. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, 1982 Anayasası’nın ‘darbe ürünü’ olduğunu hatırlatarak, sivil bir anayasada “değiştirilemez madde” bulunmaması gerektiğini savundu. Muhalefet üyeleri ise, AK Parti’nin görüşüne, “hukuki değil siyasi” olduğu gerekçesiyle karşı çıktı.

BAŞKANLIK SİSTEMİNE ŞARTLI REVİZYON

AK Parti’nin ‘başkanlık’ önerisi de ilk dört madde müzakerelerinde gündeme geldi. AK Partili üye Mustafa Şentop, ‘başkanlık’ tekliflerini geri çekebilmeleri için taslağın şekillenmesi gerektiğini, muhalefetin ilk dört maddedeki ‘tavrını’ görmek istediklerini söyledi. Muhalefet partisi üyeleri ise ‘iki konu arasında ilgi olmadığı, AK Parti’nin başkanlığı pazarlık konusu yaptığı’nı savunarak karşı çıktı.

KÜRT TARTIŞMASI

Müzakereler sırasında “Kürt milletini tanısanız da tanımasanız da biz milletiz” görüşünü savunan BDP’li üyeler, ‘resmi dil’in Türkçe olabileceğini ancak anadille eğitimin anayasaya girmesinde ısrarcı olduklarını söyledi. MHP’li Faruk Bal, Kürt nüfusun Türkiye nüfusunun yüzde 10’unu oluşturduğunu söyleyerek BDP’lilere yanıt karşılık verdi. Bal’ın Kürtlerin millet olmadığını ifade etmesi üzerine BDP’li Meral Danış Beştaş, “Ben burada bize yönelik bir hakaret hissediyorum. Kabul etmiyorum” dedi. Bunun üzerine Bal, “Hakaret için söylemedim, çerçeveyi çizmek için söyledim” diye konuştu. CHP’li Atilla Kart ise ulusalcı söylemi ile dikkat çeken CHP’li Birgül Ayman Güler’a gönderme yaptı. Kart, “Biz Kürtleri tanımadık, sıkıntı çektiler. Bazı insanlar, akademisyenler ‘Türkler millettir, Kürtler milliyettir’ diyor. Bu kabul edilebilecek bir şey değil” diye konuştu. MHP’li Bal’ın Kürtlerin cumhurbaşkanı olduğunu ifade etmesi üzerine ise BDP’li Bengi Yıldız, “Kürt olduklarını söyleyerek olamıyorlar. ‘Ben Türküm’ diyerek oluyorlar” dedi.

SAFİNAZ ÖRNEĞİNİ VERDİ

Toplantıda bir süre önce hayatını kaybeden Kürt siyasetçi Şerafettin Elçi’nin örnek verilmesini üzerine CHP’li Kart yaşadığı bir olayı anlattı. Kart, şöyle konuştu:
“1989 yılında Safinaz (İlboğa) isminde bir lise öğrencisi vardı. Sınıfta ‘ben Kürdüm, Güneydoğu’da Kürtler eziliyor’ demişti. Toplumsal önyargılar, devletin refleksi, öğretmenin dirayetsizliği olayı tırmandırdı. Safinaz sürüklenerek okul kapısından çıkarıldı. Safinaz DGM’’de yargıılandı, mahkum oldu. Tutukluyken üniversite sınıvlarına girdi, veterinerliği kazandı. Ertesi yıl tıp fakültesine girdi, şimdi doktor. Ben Safinaz’ın avukatıydım.”

Uzlaşma sağlanamayan toplantıda, müzakereler kaldığı yerden yarın devam edecek.