BIST 9.430
DOLAR 34,42
EURO 36,36
ALTIN 2.847,32
HABER /  GÜNCEL

Yediklerinize daha fazla dikkat edin

Genellikle eğlenceli geçen yaz ayları, bir o kadar da sıkıntılı geçiyor. Gıda zehirlenmesi ve ishal, yazın en kötü yanları. Uzmanlar, "yediklerinize daha fazla dikkat edin"

Abone ol

Kocaeli'nin Gebze İlçesi'ndeki Anadolu Sağlık Merkezi'nin (ASM) Dahiliye Uzmanı Dr. Sadi Rüştü Vural, özellikle yaz aylarında daha çok ortaya çıkan besin zehirlenmeleri ve yaz ishalleri konusunda, sıcakların artmasıyla büyük bir artış olduğunu belirterek, yiyecek seçimlerinde daha dikkatli olunmasını istedi. ASM Dahiliye Uzmanı Dr. Sadi Rüştü Vural, yaz aylarında insanlara daha çok ağız yoluyla bulaşan bazı mikropların, kendini ishal, kusma ve bazen de yüksek ateşle gösterdiklerini belirterek, "Gastro Enterit" denilen bir hastalığa yol açtıklarını ifade etti. Besinlerin taşınmasındaki soğuk zincirinin kırılmasının tehlikeyi artırdığını da vurgulayan Dr. Vural, "Besinlerle bulaşan en önemli hastalıklar tifo, dizanteri, kolera, brucella ile bazı salmonella ve e.coli türleriyle oluşan gastro enteritlerdir. Bu mikroplar özellikle sıcaklarda daha hızlı çoğalıyorlar. Besinler, üreticiden tüketiciye ulaştırılırken, soğuk zinciri kırılırsa mikroplar hızla üremeye başlıyor. Mikropların sayısı arttıkça da hastalık yapma riski de artıyor. Ayrıca yazın insanların denize ve havuza girdikleri sırada, ağız yoluyla pis suları yutmaları da, gastro enteritlerin artmasına sebep oluyor. Bir de yazın ortaya çıkan sinekler, çöp ve pisliklerle yiyecekler arasında mikrop taşıyan bir köprü oluşturuyor. Bütün bunları önlemek için ise, besinlerin üreticiden tüketiciye kadar ulaşmasındaki her safhayı denetlemek, kabuğu soyulabilen yiyecekleri kabuklarını soyarak, soyulamayanları ise çok iyi yıkayarak yemek, çiğ veya az pişmiş et yememek, çiğ süt içmemek, genel temizlik kurallarına uymak ve sineklerle mutlak suretle savaşmak gerekiyor" şeklinde konuştu. Türkiye'de yiyeceklerden bulaşarak insan sağlığını tehdit eden çok sayıda patojen bulunduğunu da ifade eden Dr. Vural, "Fıstık ve ceviz gibi yağlı tohumlarla mısır ve pirinç gibi besinlerde üreyebilen küf toksinleri, pastörize edilmemiş sütteki brucella ve en tehlikelilerden biri olan salmonella, Türkiye'de insan sağlığını tehdit eden patojenler arasında. Patateslerde filizlenme nedeniyle artan solaninin toksini, 20-30 zehirli türü olabilen mantardaki doğal toksinlerle midye, istiridye ve kabuklu deniz hayvanlarından geçen salmonella ve benzeri toksinler de en sık görülenler arasında. Yazın özellikle, elde hazırlandığı için hijyen konusunda özel önem gerektiren ve iç sıcaklıkları zararlı mikropların ölmesini sağlayacak kadar yükselmeyen ızgara köftelerden, havasız ortamda mikropların toksin üretme riski olması nedeniyle bütün olarak çevrilmiş tavuktan, pastörize edilmemiş sütten yapıldığında malta hummasına (brusellozis) neden olabilecek peynirden, vakumlu paketi açılıp kısa sürede tüketilmeyen sosis ve salamlardan uzak durmalıyız. Sütlaç, kazandibi, muhallebi ve dondurma gibi sütlü tatlılar da, hazırlandıktan sonra soğuk ortamlarda tutulmazsa tehlikeli olabilecek gıdalar arasındadır. Çiğ yumurtadan yapılan mayonezin yanı sıra, marul, salata ve maydanoz gibi sebzeler de iyi yıkanmadığında riskli olabiliyor. Bütün bu riskli yiyeceklere rağmen, Türkiye'nin her yerinde en güvenilir yiyecek ise yoğurttur. Izgara ete kıyasla pişmiş tencere et yemekleriyle sebze, sarma ve dolma gibi zeytinyağlı yemeklerde güvenilirdir" şeklinde konuştu. Bütün tedbirlere rağmen hastalık meydana geldiğinde ise, kaybedilen sıvı ve elektrolitler, ev koşullarında ağızdan kusma ve mide bulantısı nedeniyle yerine konamıyorsa ve ateş yükselmişse derhal en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğinin de altını çizen ASM Dahiliye Uzmanı Dr. Sadi Rüştü Vural, "Hastanede ishal ve kusma nedeniyle kaybedilen sıvı ve elektrolitler, serumla yerine konmalı ve eğer etken bir mikropsa antibiyotik tedavisi başlanmalıdır" dedi.