BIST 9.227
DOLAR 34,38
EURO 36,51
ALTIN 2.880,41
HABER /  GÜNCEL

Yazın siyah giyin

Tıpta gelinen son nokta, yaz mevsiminde beyaz giyilmesi yönündeki bilginin pabucunu dama attı.

Abone ol

Dr. Zerrin Öğretmen ve Dr. İlgül Zeren Bilgin, yazın giyilen beyaz kıyafetlerin güneşten gelen ışınları direkt olarak el yüz ve vücudun içine yansıtarak insanlarda cilt kanseri oluşmasına sebep olduğunu ifade etti.

Tıpta gelinen son nokta, yaz mevsiminde beyaz giyilmesi yönündeki bilginin pabucunu dama attı. Dermatologlar artık güneş ışığının zararlarından korunulması için yazın koyu renk elbise giyilmesini ve vücudun çıplak bırakılmamasını öneriyor. Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serap Öztürkcan, güneş ışınlarının zararlarından korunmak için siyah renkli, uzun kollu elbise giyilmesi gerektiğini ifade etti. İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Kliniği uzmanları Dr. Zerrin Öğretmen ve Dr. İlgül Zeren Bilgin de siyah rengin güneş ışığını emdiğini, beyaz giysinin ise ışığı yansıttığını belirterek Öztürkcan"ın görüşüne destek verdiler. Prof. Dr. Öztürkcan, Dr. Öğretmen ve Dr. Bilgin, güneşten koruyucu kremlerin de sadece deniz kenarlarında değil, günde üç saatte bir güneş gören yerlere sürülmesi gerektiğinin altını çizdiler.

Deniz turizminin artması ile birlikte bütün dünyada deri kanseri vakaları 5 kat arttı. Ülkemizde güneşten korunma yöntemlerine yeterince başvurulmuyor. Bu durumun önüne geçilmesi için yazın koyu renk elbise giyilmesini öneriyor.

Söz konusu uzmanların verdiği bilgilere göre ultraviyole A, B ve C ışınları cilt kanseri gelişiminde etkili. En tehlikeli olan ultraviyole C ışınını ozon tabakası tutuyordu. Ancak, ozon tabakasının delinmesi ile bu ışın, özellikle Avustralya bölgesinde dünyaya ulaşmaya başladı. Kanser yapıcı ışınların camdan da geçme özelliği bulunuyor. Hatta yağmurlu ve bulutlu havalarda bile güneş ışığı vücuda etki yapabiliyor. Bu nedenle güneş kreminin yalnızca sokağa çıkarken sürülmesi yetmiyor. Üç saatte bir yenilenmesi gerekiyor.

Prof. Dr. Öztürkcan, “Açık daha ferah gibi görünüyor ama siyah zararın azaltılması açısından olumlu yönde etkili. Ancak bu tür giysileri giymeye alışkın olmadığmız için biz halkımıza daha ziyade güneş koruyucuları öneriyoruz. Çok sıcak yerlerde uzun kollu elbise, pantolon giyilmesi zor. Bunun yerine daha fazla koruyucular, koruyucu kullandırmamız gerekiyor. Aslında bu bir eğitim işi. Çocuklukta ve okulda başlanmalı. Hatta derslere girmeli. Bu bir halk sağlığı problemi.” dedi.

Uzmanlara göre sadece deniz kenarlarında değil her zaman açık alanlarımıza güneş koruyucu kremleri sürmemiz gerekiyor. Sürdükten 20 dakika sonra dışarı çıkmak etkisinin başlaması açısından önemli. Ancak hangi kremi kullanacağımızı ise hekime danışmakta fayda var.

Güneş kremlerinin bütçeye oldukça yüksek bir yük getirmesi nedeniyle ek güneşten korunma yöntemleri gerekiyor. Siyah rengin güneş ışığını emmesi bu nedenle yansıtıcı özellikteki beyaz giysi yerine siyah renklilerin tercih edilmesi bu açıdan önem arz ediyor. Bikini yerine tişörtle güneşlenmenin uygun olacağını kaydeden doktorlar, kollara ve yüze sürülecek kremle korunmanın sağlanabileceğini ifade ediyor. Kimyasal koruyuculu güneş kremlerinin iki yaşından küçüklere kullanılması sakıncalı, altı aydan küçüklere ise yasak olduğu vurgulanıyor. Güneşlenmekten hepten kaçınmanın ise yanlış olduğunu ifade eden uzmanlar, D provitamininin, peynir ve sütle vücuda alındıktan sonra güneş ışığı yardımıyla D vitaminine dönüştüğünü vurguluyorlar.