Yazıcıoğlu'nun dış politika yorumu

BBP Genel Başkanı Muhsih Yazıcıoğlu, cami açılışı için gittiği Hollanda'da, dış politika hakkında önemli yorumlar yaptı. İşte, Yazıcıoğlu'nun önemli açıklamaları şunlar:

Büyük birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Amsterdam'da daha önce kilise olan ve geçen Eylül ayında yapılan çalışmaların tamamlanması sonucu camiye dönüştürülen Süleymaniye Camii'nin açılışına katıldı. Açılışta konuşan Yazıcıoğlu, "Türkiye, Avrupa'nın uygulamak istediği Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) bir parçası haline getirilmek isteniyor. Türkiye'deki iktidar bu amaçla hazırlanmış olan bir iktidardır. Türkiye, dış politikada ABD'nin, iç siyasette AB'nin, ekonomide de IMF'nin kontrolüne girmiştir. Önceki iktidarlar bunu başlatmıştır. Şimdiki iktidarda bunu devam ettirmektedir" dedi. AK Parti iktidarının BOP'a girmeyi içine sindirdiğini söyleyen Yazıcıoğlu, "BOP'nun bir ayağı İsrail, bir ayağı Kuzey Irak, bir ayağı Kıbrıs, bir tarafı da güney Kafkaslar'dır. Biz borç sarmalı içinde bulunmuş, iki kolu bağlı ve önceden de kontrole alınmış bir duruma düşürülmüşüzdür. Biz zina tartışması yaparken, hava alanlarımız ve limanlarımız ABD'nin kullanıma açılmıştır. Kimin haberi var. Bakanların haberi var mı sorun, meclisin haberi var mı sorun, hani Türkiye tezkereyi reddetmişti. Türkiye zina tartışması yaparken, bir cambaza baktırırken, öbür taraftan 6 tane havaalanımız, 7 tane limanımız ABD'nin kullanımına açılmıştır" diye konuştu. Yazıcıoğlu, "1999 Helsinki Zirvesi'nde Türkiye maalesef Güney Rum Kesimi'ne AB girişi için onay vermiştir. Böylece Londra ve Zürih anlaşmalarından kaynaklanan avantajlarımız ortadan kaldırılmıştır. Annan planında, Kuzey Kıbrıs'ın evet demesi sağlanmıştır. Bunları yaptıktan sonra Kuzey Kıbrıs'a uygulanan izolasyon kaldırılacaktı ve tanınacaktı. Bu iyi niyetlerin karşılığını alacaktık. Bu zaman içinde böyle olmadı. Bizim verdiğimiz her taviz karşı tarafın avantajını ve kozlarını arttırmaktı. Güney Kıbrıs kendisini, Kıbrıs'ın tek sahibi gibi tanıtmaya çalışmıştır. KKTC'yi tanıtalım diye bir sürü taviz verirken, Rum'un Kıbrıs'ın tek sahibi olarak tanınmasını getirecek ve Türkiye'ye bunu kabul ettirecektir. Bu kaygıyı taşıyorum" dedi. "AB TÜRKİYE'DE İKİ MERKEZLİ BİR YAPI OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYOR" AB'nin Türkiye'de ısrarla iki merkezli bir yapı oluşturmaya çalıştığını belirten Yazıcıoğlu, "AB Türkiye'de ısrarla iki merkezle bir yapı oluşturmaya çalışıyor, Ankara-Diyarbakır gibi. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. ABD, Irak'a girerken, Irak halkını Saddam Hüseyin zulmünden ve kitle imha silahlarından kurtarmak amacıyla girdi. Ama bu böyle olmadı. Irak, Saddam Hüseyin diktatörlüğünden kurtuldu. ABD zulmüyle karşı karşıya geldi, ister Türkmenler'e olsun ister Araplar'a olsun, kime zulüm yapılıyorsa onun karşısındayız. ABD'nin yapmış olduğu katliamlarla binlerce Türkmen, binlerce Şii katledilmiştir. Önümüzdeki Ocak ayında yapılacak seçimlerde de Kerkük, Musul ve Telafer'deki Türkmenler'i azınlığı düşürmek istiyorlar. Barzani, 'Kerkük ve Musul'un Kürt kimliğinin korunması için herşeyi yaparız' dedi. Türkiye'den ses seda çıkmadı. Barzani şımardı. ABD'yi kışkırtarak, Türkmeler'in üzerine saldı. Binlerce Türkmen şehit oldu. Türkiye, 'olayları dikkatle takip ediyoruz Amerika operasyonlarını daha yumuşak ve dikkatli yapsın' açıklamasından daha öteye gidemedi. Türkiye caydırıcılığını ortaya koyamadı" dedi. Irak'ın kuzeyinde adım adım bir devlet kurulduğunu söyleyen Yazıcıoğlu, "Yıllardır iddia ettiğimiz gibi, bu devlet ABD'nin himayesinde İsrail'le işbirliği içinde bir devlet olarak kuruluyor. Peşmerge her geçen gün küstahlığını daha da arttırıyor. Son Amerikan kayıtlarında ortaya çıkan açıklamalarda, Irak'ın kuzeyindeki hükümet (Barzani-Talabani) Türkmenler'i bilinçli şekilde asimile ediliyor. Soykırım yapılıyor. Azınlığa düşürülüyor. Türkiye başta Kerkük'e Musul'a bir koridor açmalıydı. Direkt ilişkiler kurmalıydı. Türkmlenler'e sahip çıkmalıydı. Kuzey Irak'ta bu bataklığın kurutulması için daha aktif rol alınması gerekliydi. Türkiye'nin orada olması gerekiyor. Amerika, Irak'ta neden varsa Türkiye ondan daha çok varolmaya hak sahibidir. Coğrafyamız, tarihi miraslarımız, akrabalarımız aynı zamanda kendi güvenliğimiz açısından burası bizim için kontrol altında tutmamız gereken bir bölgedir. Yazıcıoğulu, "Eğer ABD, 11 Eylül'ü bahane ederek, Atlantik'in ötesinden gelerek Irak'ı işgal ediyor, bunu kendisinde hak olarak görüyorsa, Türkiye 30 bin insanını terör de kaybetmiştir. Kendi sınırındaki teröristlere müdahale etmeyi, dünden hak etmelidir" şeklinde konuştu.