BBP lideri Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili bugün oldukça ilginç bir iddia daha ortaya atıldı. İşte o iddialar;
Abone olBBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun öldüğü kazayla ilgili ortaya atılan bir iddia soruşturmanını seyrini değiştirdi. İddialara göre Yazıcıoğlu kaza da değil suikastle öldürüldü. Görüntüler sızdırıldı ve BBP kurucularından Emrullah Önal'a izletildi. İşte o şoke eden iddia;
İddialara göre helikopter düştükten sonra enkaz bölgesine gelen ekip Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölmeden hemen önceki son görüntülerini cep telefonuyla kaydetti. Görüntüyü izlediğine ilişkin savcılığa ifade veren BBP kurucularından, Erzurum Eski İl Başkanı ve MKYK eski üyesi Emrullah Önalan, Cihan Haber Ajansı'na konuştu. Önalan ‘izlediğim görüntüde Muhsin Yazıcıoğlu dizlerinin üzerinde, sırtı dönük, ellerini açmış dua eder şekildeydi' ifadelerini kullandı.
İFADE VERDİ
İddialara göre helikopter düştükten sonra enkaz bölgesine gelen ekip Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölmeden hemen önceki son görüntülerini cep telefonuyla kaydetti. Görüntüyü izlediğine ilişkin savcılığa ifade veren BBP kurucularından, Erzurum Eski İl Başkanı ve MKYK eski üyesi Emrullah Önalan, Cihan Haber Ajansı'na konuştu. Önalan ‘izlediğim görüntüde Muhsin Yazıcıoğlu dizlerinin üzerinde, sırtı dönük, ellerini açmış dua eder şekildeydi' ifadelerini kullandı.
İFADE VERDİ
Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 arkadaşının hayatını kaybettiği olayın soruşturması kapsamında geçtiğimiz günlerde Özel Yetkili Malatya Cumhuriyet Savcılığı'na BBP kurucularından Emrullah Önalan, Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölmeden önce görüntüsünü izlediğine ilişkin ifade verdi. Önalan, görüntüler ile ilgili çarpıcı bilgiler paylaşırken görüntüyü 8 ay kadar önce izlediğini söyledi.
Emrullah Önalan, "2009 Mayıs ayında Sayın Cumhurbaşkanına yazdığım mektupta, fotoğraf ve görüntülerin kaynaklarıma dayanarak, bunun bir suikast olduğunu, devletin kasa veya bazı görevlilerinde bulunduğunu sitemli bir şekilde yazmıştım. Aynı kaynaklarım bana, helikopter düştükten sonra Muhsin Yazıcıoğlu'nun infaz görüntülerinin olduğunu söyledi. O görüntüleri ‘bana verin, gereğini yaparım' dedim. Yani savcıyla paylaşacaktım. Bunun üzerine ‘seni öldürürler, yaşatmazlar' gerekçesiyle vermediler. ‘Öyle bir korkum yok. Muhsin Bey için inandığımı yaparım' dedim. Görüntünün olduğuna ilişkin bilgi hiç aklımdan çıkmadı. Aradan birkaç ay geçtikten sonra en azından görüntüyü vermiyorsanız bile bana izlettirin' dedim." ifadelerini kullandı.
‘MUHSİN YAZICIOĞLU'NUN 3 KİŞİ BAŞINDA DURUYORDU'
Söz konusu görüntünün 15 saniye gibi bir bölümünü izlediğini söyleyen Emrullah Önalan, Muhsin Yazıcıoğlu'nun başında 3 kişinin bulunduğunu belirtti. Önalan, şunları kaydetti:
"Israrlarıma karşılık sisli bir havada çekilmiş çok kısa bir kayıt izlettiler. Muhtemelen görüntüyü çeken kişi yürüyordu. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun elleri havada sanki son bir kez dua ediyormuş gibiydi. Arkadan çekilmiş bir görüntüydü. Açıkçası profesyonel çekilmiş bir görüntü değildi. Cep telefonuyla ya da boyundan askılığı olan amatör bir kamerayla çekilmiş. Yürürken çekilmişti. Yürürken çıkan ses görüntüye yansıyordu üstelik hareket halinde bir görüntüydü. Muhsin Yazıcıoğlu'nun sırtı dönük, 3 kişi başında duruyordu. Üzerinde beyaz gömleği vardı. Gizli çekilmiş bir görüntü gibiydi. Uzun bir görüntü olabilir ama bana sadece yaklaşık 15 saniyelik bir bölümü izlettiler."
"Israrlarıma karşılık sisli bir havada çekilmiş çok kısa bir kayıt izlettiler. Muhtemelen görüntüyü çeken kişi yürüyordu. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun elleri havada sanki son bir kez dua ediyormuş gibiydi. Arkadan çekilmiş bir görüntüydü. Açıkçası profesyonel çekilmiş bir görüntü değildi. Cep telefonuyla ya da boyundan askılığı olan amatör bir kamerayla çekilmiş. Yürürken çekilmişti. Yürürken çıkan ses görüntüye yansıyordu üstelik hareket halinde bir görüntüydü. Muhsin Yazıcıoğlu'nun sırtı dönük, 3 kişi başında duruyordu. Üzerinde beyaz gömleği vardı. Gizli çekilmiş bir görüntü gibiydi. Uzun bir görüntü olabilir ama bana sadece yaklaşık 15 saniyelik bir bölümü izlettiler."
‘GÖRÜNTÜYÜ SIZDIRAN O EKİBİN İÇİNDEN BİRİ'
Kaynaklarının kendisine görüntüdeki ekibin özel kuvvetler ve NATO kaynaklı bir ekip olduğunu da söylediğini iddia eden Emrullah Önalan, o ekibin içinden birinin görüntüyü sızdırdığını öğrendiğini aktardı. Önalan, şöyle konuştu:
"Kaynaklarım görüntüdeki şahısların, özel kuvvetler ve NATO kaynaklı bir ekip olduğunu söyledi. İçerde de bunun ayaklarının olduğunu ve böyle bir dönemde bunun açığa çıkmasının çok zor olduğunu dile getirdi. Hatta benim için de risk olduğunu söyledi. Orada olup, görüntüyü sızdıran şahsın da, ‘Burada görevliydim ama biz ne yaptığımızı bilmiyorduk. Bize bir görev verdiler, görev yapıldı. Ama daha sonradan vicdanen rahatsızlık duyuyorum bu yüzden bu işin açığa çıkmasını istiyorum.' dediğini öğrendim. Görüntüyü çok istedim ama maalesef alamadım. ‘Elinize geçerse siz direk harekete geçer ve intikam almaya kalkarsınız' nedeniyle görüntüyü vermediler. O görüntünün bir tane değil, birkaç kopyasının olduğunu düşünüyorum. Kendi adıma risk alarak ayrıntılı şekilde Özel Yetkili Malatya Cumhuriyet Savcılığı'na ifade verdim. Asla da silinmeyecek bir görüntüdür. Çünkü öyle bir görüntüyü eline geçirenin asla silmeyeceğini düşünüyorum. Görüntüyü izledikten sonra hiç aklımdan çıkmadı."
"Kaynaklarım görüntüdeki şahısların, özel kuvvetler ve NATO kaynaklı bir ekip olduğunu söyledi. İçerde de bunun ayaklarının olduğunu ve böyle bir dönemde bunun açığa çıkmasının çok zor olduğunu dile getirdi. Hatta benim için de risk olduğunu söyledi. Orada olup, görüntüyü sızdıran şahsın da, ‘Burada görevliydim ama biz ne yaptığımızı bilmiyorduk. Bize bir görev verdiler, görev yapıldı. Ama daha sonradan vicdanen rahatsızlık duyuyorum bu yüzden bu işin açığa çıkmasını istiyorum.' dediğini öğrendim. Görüntüyü çok istedim ama maalesef alamadım. ‘Elinize geçerse siz direk harekete geçer ve intikam almaya kalkarsınız' nedeniyle görüntüyü vermediler. O görüntünün bir tane değil, birkaç kopyasının olduğunu düşünüyorum. Kendi adıma risk alarak ayrıntılı şekilde Özel Yetkili Malatya Cumhuriyet Savcılığı'na ifade verdim. Asla da silinmeyecek bir görüntüdür. Çünkü öyle bir görüntüyü eline geçirenin asla silmeyeceğini düşünüyorum. Görüntüyü izledikten sonra hiç aklımdan çıkmadı."
GİZLİ TANIK HELİKOPTERE 160 DAKİKA SONRA ULAŞILDIĞINI İDDİA ETMİŞTİ
Öte yandan Emrullah Önalan'ın söyledikleri Yazıcıoğlu ailesi ve BBP yöneticileri tarafından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e sunulan belgeler ile örtüşüyor. Daha sonradan soruşturma kapsamında gizli tanığın Hava Kuvvetleri Komutanlığı MY Modülü (Muharebe Yönetimi Modulü)'nden elde ettiği belgeleri Cihan Haber Ajansı 24 Mayıs 2012 tarihinde ‘Yazıcıoğlu'nun helikopterine 160 dakika sonra ulaşıldı' başlık altında yayınlamıştı. Söz konusu haberde gizli tanığın iddiasına yer verilmişti. İddiaya göre, Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopter 15.03'te düştükten sonra 17.42'de 'J' kodlu helikopter enkaz bölgesinin 300 metre uzağına iniş yapıyor ve 17.49'da kalkış yapıyor, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi istikametine doğru uçuşunu gerçekleştiriyordu. Aynı kodlu bir başka helikopter ise 17.47'de enkaz bölgesine iniyor ve ne zaman kalkış yaptığı bilinmiyordu.
İSMAİL GÜNEŞ'İN ÇENESİNİN KIRIK OLDUĞU ORTAYA ÇIKMIŞTI
Helikopterin düşmesi sonucu hayatını kaybeden gazeteci İsmail Güneş'in otopsi raporunda, Güneş'in 4 ila 6 saat arasında vefat ettiği belirtiliyordu. Gazeteci Güneş'in TİB kayıtlarına göre 19.04'e kadar tam 16 kez aranarak 12 dakikalık telefon görüşmesi yaptığı kesinleşmişti. İsmail Güneş'in bulunduğu bölgede telefonun çekmediği tespit edilmişti. Bu durum, Güneş'in bu telefon konuşmalarını helikopter enkazının olduğu bölgede yaptığını gösteriyor. Bu bilgiler İsmail Güneş'in 19.04'ten sonra da hayatta olma ihtimalini güçleniyor. Fakat Güneş'in 19.04'e kadar bu görüşmeleri kiminle yaptığı ve neler söylediği henüz tespit edilebilmiş değil. Ayrıca İsmail Güneş'in otopsi raporlarında çenesinin kırık olduğu da ortaya çıkmıştı. Güneş, enkazın 600 metre aşağısında bulunmuştu. Öte yandan BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu helikopter düştükten 3 gün sonra, enkazın 25-30 metre uzağında, yüz üstü pozisyonunda bulunmuştu.