BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  POLİTİKA

Yazıcıoğlundan şok iddialar

Muhsin Yazıcıoğlu Danıştay'a düzenlenen saldırı sonrası kurulmak istenen koalisyonu açıkladı.

Abone ol "Bu filmi gördük. Yine bir tezgâhla karşı karşıyayız. Şiddet sürecek. Laik-anti laik çatışması alevlenecek".

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Danıştay'a düzenlenen kanlı saldırıyı ve siyasi gerilimi SABAH'a değerlendirdi:

NİZAM-I ALEMCİ DEĞİL
TETİĞİ çeken Alparslan Arslan Nizam-ı Alem'ci değil, Ağca gibi. Tek başına yapamaz. Bulgaristan ve Sauna Çetesi'ne bakmak lazım.

AMAÇ CHP-MHP HÜKÜMETİ
BUNLARIN hedefi CHPMHP koalisyonu. Ben de hükümeti istemiyorum. Ama bunun yolu demokrasi.


 
Bütün umutları bir CHP-MHP hükümeti kurdurmak

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu Danıştay saldırısı sonrası Türkiye'yi yorumladı. "Hükümeti seçime zorluyorlar. Maalesef gerilim sürecek, şiddet artacak".

Bugünkü Pazartesi Sohbeti'nin konuğu BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu. Danıştay baskınını gerçekleştiren Alparslan Arslan'ın Nizamı Alemci olduğu bilgisi gözleri Yazcıoğlu'na çevirdi. "Peki Türkiye'de neden ülkücü camia hep şiddet ile yan yana? Yoksa çok mu saf bir soru oldu?" diye takılıyorum. Biraz şaşkın, kelimelerini titizlikle seçerek, tane tane cevap veriyor. "O dönem bitti artık. Artık gençlerimiz şifrelerini biliyoruz. O şifrelere göre sağduyu davranmaları için her şeyi yapıyoruz. Kim ister kendi çocuğunun şiddet olayları içinde yer almasını ben oğlumun şiddet yanlısı olmasını istemem. Biz zaten Ülkü Ocakları olarak zamanında da resmi slogan olarak son derece barışçıl mesajlar verdik." Notlarımı karıştırıp "İyi ama" diyorum "Resmi sloganınız, ya tam susturacağız ya kan kusturacağız değil miydi?" Muhsin Yazıcıoğlu ile kuşkusuz geçmişe dair konuşulacak konu, sorulacak soru fazla ama bugünkü gündem Türkiye'de olup bitenler. Yazıcoğlu geçmişle ilgili sorularıma "Türk aydınları nedense bizim geçmişle hesaplaşmamıza, zamanı gelince bundan pişmanım dememize bile fırsat vermiyorlar. Ama o gün de gelecek" diye cevap veriyor.

BEN BU FİLMİ GÖRMÜŞTÜM
Danıştay saldırısını duyduğunuzda şaşırdınız
mı yoksa "Bu filmi görmüştüm, yaşamıştım" mı dediniz?
-"Ben bu filmi görmüştüm" dedim. Üstelik kimse de Türk adaleti bunu çözer diye düşünmüyor. Evet yine bir tezgahla karşı karşıyayız. Domino etkisi yapan olaylar zinciri devam edecek diye yaygın bir kanı var. Hiç temenni etmememe rağmen şiddet sürecek. Laik-anti laik çatışması daha da alevlenecek.

12 Eylül'ü anlatırken "Birbirimizi sokaklara, okullara, ülkeye sığdıramadık ama gördük ki kavga hiçbir şey getirmedi" diyorsunuz.
-Getirmedi. Ben "Bizi kullandılar" demekten hoşlanmıyorum ama suiistimal edildiğimiz doğrudur. Çeken Türk gençliği oldu aslında. İşte o yüzden bugün "Bu filmi gördüm" diyorum. 12 Eylül öncesi çeşitli istihbarat örgütleri sağ sol akımları provoke ettiler. Şimdi ise laikanti laik çatışmasını gündeme getirmeye çalışıyorlar. Gerilimi öyle artırıyorlar.

Amaç nedir peki?
-Amaç bu meclise Cumhurbaşkanı'nı seçtirmemek. Zaten Baykal net bir şekilde tavrını koydu. CHP'nin uzun süredir askeri kesim üzerinden politika yaptığı da ortada zaten. Dolayısıyla asker de istemiyor. Ben de bu hükümetin devam etmesini istemiyorum ama demokratik gerçekleşsin diyorum. Yolu yöntemi Türkiye'yi gerginliğe sürüklemek değildir. Demokrasiye aba altından sopa vuruluyor. 28 Şubat'ta biz bunu yaşadık. 3 Kasım seçimlerini hatırlayın. Ben o oyunun figüranlarından birinin MHP olduğunu düşünüyorum.

MHP UZAN'I DESTEKLEDİ
Neden?
-Öncelikle Apo'yu asamadı. Sonra Ecevit'in başbakanlığını kabul etti, ardından durup dururken erken seçim ateşini yaktı. Milliyetçi oyları böleceğini bile bile Cem Uzan'ın vatandaşlıktan çıkış belgesini imzalamadı, destekledi. Ve Uzan oyları böldüğü için meclise sadece iki parti girebildi. Bu tablo çok önceden bize söylenmişti, inanmamıştık. MHP ya içinde bizzat yer aldı ya da oyuncağı oldu. Şimdi öyle bir oyuncak yok tabii, başka gerilmeler yaşanıyor. O zamanki amaç neydi? Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde onlara destek olacak bir hükümet kurmaktı. "Ecevit Irak'a müdahaleye destek olmaz" denilmişti. Bunlar da AKP'yi seçtiler. Kendi meşruiyetini hala oturtamamış, ABD'yi körü körüne dinleyecek, muhafazakar görünümde bir parti.

Biz Muz Cumhuriyeti miyiz yani? ABD kim isterse başa o geliyor.

-Biz daha da öteyiz maalesef. Sonradan ABD gördü ki bunlar sözlerini yerine getirmiyorlar. Tezkere krizinde olduğu gibi. Üstelik Amerikalıların hiç de alışık olmadığı türden bir at pazarlığı yapıyorlar. O zaman Amerika başka arayışlar içinde girdi. O arayışlar başladığı zaman Türkiye hareketlenir.

İlk hareket sizce neydi?
-Önce askeri kesim rahatsız edildi ve Genelkurmay Başkanı tartışmaları başladı. Ardından Cumhurbaşkanı tartışmaları geldi. En sonunda Demirel'in tetik düşüren cümlesi. "Türbanlılar Arabistan'a gitsin." Hayatında hiçbir zaman böyle söylemi olmamış bir siyasetçi lafının nereye gideceğini ve tepkileri bilmez mi? Tabii ki bilir lafının nereye gideceğini, gerilim yaratacağını. Sonra da Danıştay saldırısı geldi. Türkiye'yi bir erken seçime zorlamak istiyorlar. Hükümet bunu istemiyor.

Erken seçimden sonra ne olacak? CHPMHP koalisyonu mu?
-Evet. Bütün umut o, CHP-MHP hükümeti, ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi. Ben bu hükümetin Türkiye'nin başına gelen en kötü hükümet olduğunu düşünüyorum. Ama göndermenin yolu demokratik olmalı.

Söyleşi: Balçiçek Pamir
Kaynak: