Yazıcıoğlu'ndan MHP'ye eleştiri

313 generale mektup gönderen MHP'ye bir dönemin hızlı ülkücülerinden eleştiri geldi. Yazıcıoğlu, mektubun içeriğine değil üslubuna karşı olduğunu açıkladı.

Yazıcıoğlu, ''Keşke, 1999 yılında yakaladıkları büyük fırsatı çok iyi değerlendirselerdi de, bugün başkalarına şu anki iktidarı şikayet etmek mecburiyetinde kalmasalardı'' dedi. Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) generallere gönderdiği mektuptan kendisine de gönderildiğini belirten Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, mektubun muhteviyatıyla ilgili söyleyecek sözünün olmadığını; ancak üst kısımda yer alan 'iktidarın uyarılması' kavramını şık ve doğru bulmadıklarını söyledi. Yazıcıoğlu, ''Keşke, 1999 yılında yakaladıkları büyük fırsatı çok iyi değerlendirselerdi de, bugün başkalarına şu anki iktidarı şikayet etmek mecburiyetinde kalmasalardı'' dedi. Tatilini geçirmek üzere geldiği İzmir'de BBP İl Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen Muhsin Yazıcıoğlu, gündemdeki gelişmelere ilişkin görüşlerini açıkladı. Enflasyondaki düşüşün yanı sıra işsizlik ve ticaretteki durgunluğun devam ettiğini, üretim ve istihdamı geliştirecek yeni tedbirlere ihtiyaç duyulduğunu kaydeden BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu, ''İktidarın, önceki iktidarlardan daha farklı bir mantık ortaya koymadığını görüyoruz. Makul ve adil bir vergi sisteminin getirilmesi şarttır. Ekonomideki en önemli tıkaçlardan birisi de vergi sistemidir. Ticaretteki durgunluğa sebep, yine bu vergi sistemidir. Bugünkü iktidarın ortaya koyduğu vergilendirme anlayışı, daha çok vergi kaçağına ve daha az vergi toplanmasına sebep olmaktadır'' diye konuştu. Önceki koalisyon iktidarının dış politikayı ABD'ye, iç politikayı Avrupa Birliği'ne ve ekonomiyi de IMF'ye teslim ettiğini; şimdiki iktidar döneminde de durumun değişmediğini söyleyen Yazıcıoğlu, Türkiye'nin henüz 2001 yılındaki krizi atlamadığını, ekonomiyi durgunluktan kurtaracak yeni politikaların geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Muhsin Yazıcıoğlu, Sakarya'da meydana gelen hızlandırılmış tren kazasına da değinerek, tren seferlerini acil olarak başlatma kararı alan iktidarın, siyasi bir bedel ödemek zorunda olduğunu belirterek, dünya ülkelerinde bu tür faciaların ardından siyasi karar mercilerinin istifa ettiğini hatırlattı. MHP'NİN GENERALLERE GÖNDERDİĞİ MEKTUBU ELEŞTİRDİ Basın toplantısının sonunda soruları da cevaplandıran BBP Genel Başkanı, MHP'nin iktidarın uyarılması konusunda generallere gönderdiği mektubun, kendisi gibi başka kesimlere de gönderildiğini söyledi. Mektubun muhteviyatı konusunda söyleyecek sözünün olmadığını ifade eden Yazıcıoğlu, konu hakkında şu ifadeleri kullandı: ''MHP'nin, göndermiş olduğu bu mektubu, tüm generallere ve Genelkurmay Başkanına kadar yaygınlaştırmış ve onun üst yazısında da 'iktidarın uyarılması' yönünde bir kavram kullanmış olması, doğru olmamıştır. Demokratik geleneklerimize uygun düşmemiştir. Başka bir ülkede olsa belki de çok normal karşılanabilecek olan bu tür bir yaklaşım, Türkiye'nin demokraside geçirdiği kırılmalar ve ülkemizde zaman zaman demokrasimize yapılan müdahaleler nedeniyle toplumda endişe ve kaygıya sebep olmaktadır. Bu açıdan siyasetçilerimiz, siyaset yaparken bunlara dikkat etmek mecburiyetindedirler. Maalesef bu hassasiyetin yeterince gösterilemediği kanaatindeyim. Tabii ki, bundan yararlanarak, bazı kesimlerin de ortada çok büyük bir şeyler varmış gibi konuyu abartmış olması, iki taraflı olarak bu posttan elbise çıkartma gayreti içinde olunduğunu gösteriyor.'' Mevcut iktidarın, geçen dönemin koalisyon hükümetinin eseri olduğunu savunan Yazıcıoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü: ''Keşke 1999 yılında yakalamış oldukları büyük avantajı, fırsatı çok iyi kullansalardı da, bugün başkalarına bugünkü iktidarı şikayet etmek mecburiyetinde kalmasalardı. Bu daha doğru olurdu. Bugünkü iktidar, geçen iktidarların ürünüdür. Bugünkü teslimiyetçi, milli duruştan yoksun, milli refleksleri olmayan AK Parti iktidarı, geçen dönemin koalisyon hükümetinin yanlışlarının ürünüdür. Yani bu iktidara kızarken, bu iktidarı ortaya çıkaran ve bu iktidara yol veren iktidara da kızmak durumundayız. Keşke böyle uyarılarla başkalarından çare arayacağına, eline verilen imkanı doğru kullansaydı da şimdi şikayet etmek mecburiyetinde kalmasaydı.''