Yazıcıoğlu'ndan Danıştay'a tepki

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, hükümet-Danıştay krizinde hem hükümetin hem de Danıştay'ın haksız olduğunu belirtti.

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, hükümet-Danıştay krizinde hem hükümetin hem de Danıştay'ın haksız olduğunu belirterek, "Danıştay, hükümetin yayınladığı genelgelere göre karar veriyor, hükümet ise bu genelgeleri abartarak yorumlayan Danıştay'a kızıyor" dedi. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın hakkında verilen gensorunun reddedilmesiyle aklanmadığını savunan Yazıcıoğlu, karikatür krizinin perde arkasında, "İran'a müdahalenin zeminini oluşturmak" olduğunu öne sürdü. Yazıcıoğlu, Sürmeli Otel'de düzenlediği basın toplantısında hem hükümeti, hem Bakan Unakıtan'ı, hem Danıştay'ı hem de karikatürleri yayınlayan ülkeleri eleştirdi. Kendisi dahil siyasi liderlerin hakaret etmemek şartıyla karikatürize edilebileceğini hatta mizah konusu yapılabileceğini ifade eden Yazıcıoğlu, "Ama manevi değerlerimize hakaret edemezsiniz, karikatürize edip aşağılayamazsınız. Bunu aparsanız dünya barışı bozulur" diye konuştu. İslam eşittir terör formülünün dünyaya kabul ettirilmek istendiğini vurgulayan Yazıcıoğlu, "Kimsenin inançlarımıza hakaret etme hakkı yoktur. Bunu bir şiddet olarak kabul ediyorum. Çünkü şiddet bazen silahın arkasında tetik gibi kullanılabilen fikirler de olabilir. İslam şiddet ve terör dini değil, tam tersine barış ve hoşgörü dinidir. Her dinlere karşı İslam en geniş hoşgörüyü ortaya koşmuştur. Biz Müslümanlar önceki tüm kitap ve peygamberlere inanıyoruz. Karikatür krizi sıradan bir kriz değildir. Bir densizin akılsızca karalaması olarak da görmüyorum. İsrail-İran ilişkilerinin gerginleştiği bir dönemde İslam dünyası ile Hıristiyan dünyası arasında gerginlik yaratmak için özellikle yapılmıştır. İran'a müdahalenin altyapısı ve zemini mi oluşturuluyor diye düşünüyorum" açıklamasında bulundu. Basın toplantısı sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Yazıcıoğlu, Bakan Unakıtan hakkında verilen gensorunun reddedilmesinin kendisi için sürpriz olmadığını kaydetti. Parlamentoda çoğunluğu bulunan AK Parti'nin Unakıtan'ı sözde akladığını anlatan Yazıcıoğlu, şöyle dedi: "Parlamentoda çoğunluğa dayalı bir hükümet var. Parlamentolar hükümetleri denetler. Ama bugün parlamento mu hükümeti denetliyor, yoksa hükümet mi parlamentoyu destekliyor bu belli değil. Siz hiç hükümet içinde bir bakanın yüce divana gittiğini veya yargılandığını gördünüz mü? İktidar gelecek sonra geçmiş iktidarın icraatlarını ele alacak. Bu sistemle hukuki bir sonuç elde edilemez. Kimse dokunulmazlık zırhına bürünmeyecek, herkes hukuk karşısında eşit olmalıdır. Dokunulmazlık, kuvvetler ayrılığı ve siyasetin yargıya müdahalesini kaldıracaksınız. Gensorunun reddedilmesi, kimsenin aklandığı veya iddiaların asılsız olduğu anlamına gelmez." Yazıcıoğlu, bölücü terör örgütü elebaşının Türkiye'ye getirilişinin yıldönümü nedeniyle yapılan yasadışı eylemleri de değerlendirdi. K. Irak'ta adım adım bir Kürt Devleti kurulduğunu ve bu devletin sadece ilanının kaldığını öne süren Yazıcıoğlu, bu süreçte yaşanan olayları, "Türkiye'ye ve bölge ülkelerini istikrarsızlığa itmek" olarak nitelendirdi. Yazıcıoğlu, hükümet ve Danıştay arasındaki krizin sorulması üzerine ise, "Bu konuda hem Danıştay hem de hükümet haksız. Çünkü Danıştay elindeki genelgelere göre karar veriyor. Bu genelgeleri hazırlayan hükümettir. Danıştay'ın kararlarına gerekçe oluşturduğu için hükümet suçludur. Bunun yanı sıra, genelgeyi olduğundan fazla yorumlayan ve yasakları sokağa kadar taşıyan Danıştay'ın kararının haksız olduğunu düşünüyorum. Danıştay'ın verdiği bu karar insan haklarına ve eşitlik ilkesine aykırıdır. Ne istiyorsunuz yani, tek tip elbise giyip rütbe mi takalım? Hangi rejimde yaşıyoruz, bunun adı demokrasi olamaz. Milletin vicdanına aykırı olan kararlar kabul edilemez. Danıştay kararını eleştireceğine kılık-kıyafet genelgesini geri çekin. Hiç birinin konuşmaya hakkı yoktur" açıklamasını yaptı. Yazıcıoğlu, ÖSYM kitapçığı hazırlanmadan İmam-Hatip ve meslek lisesi mezunlarını mağdur eden katsayı uygulamasının düzenlenmesini istedi.