AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, A Haber'de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarını değerlendirdi.
Abone olAK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, CHP liderinin Meclis'te gösterdiği evrakların tamamının sahte olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu'nun üretilmiş belgelerle Cumhurbaşkanı'na saldırdığını ifade eden Yazıcı, "Bunun özeti müptezelliktir" diye konuştu.
Hayati Yazıcı, A Haber canlı yayınında açıklamalarda bulundu, gündeme ilişkin soruları cevapladı. Türkiye'nin kalkınmasının, büyümesinin öncüsü, ülkenin hızla ilerlemesini isteyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye düşmanlarının hedefi haline getirildiğini söyleyen Yazıcı, "İçimizde de maalesef aynı hedef doğrultusunda bu Türkiye düşmanlarının taşeronluğuna ve sözcülüğüne soyunmuş Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı var. Sözün özü bu." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, geçen hafta "akıl, mantık dışı isnat ve iddiasını dile getirdiği"ni belirten Yazıcı, şunları söyledi:
"Bugün de çıktı, CHP Grup Toplantısı'nda iddia ve isnatlarıyla alakalı kanıt olduğu iddiasıyla birtakım evraklar gösterdi. Üzerinden bir saat geçmeden, söylemde suçlanan kişilerin avukatları açıklama yaptı. Açıklamanın özü şu; söylenenlerin tamamı yalan, belge olarak gösterilen evrakların tamamı sahte. Dolayısıyla Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı gerçekten bugünkü davranış tarzı itibarıyla hak hukuk gözetmeyen, ahlak kurallarını dikkate almayan, tabiri caizse haysiyet cellatlığına soyunmuş bir görüntü ortaya koydu. Geçen hafta öne sürdüğü iddiasını kanıtlayamamış durumda."
Yazıcı, Kılıçdaroğlu'nun yapması gerekenleri şöyle sıraladı:
"Bir, iddiasını kanıtlayamadığına göre bulunduğu yerden ayrılması, bulunduğu yeri terk gerekir. İki, Cumhurbaşkanımızdan özür dilemesi gerekir. Üç, eline sahte olarak verilen evrakları kimden tedarik ettiyse kim verdiyse bunların hem kontrolünü yapmak hem de bu sahte üretimi gerçekleştirenlerle ilgili cezai kovuşturma yapılmasını sağlamak üzere yetkili, görevli Cumhuriyet Savcılığına teslim etmektir."
"BUNUN ÖZETİ MÜPTEZELLİK"
"Birileri tarafından verildiğini mi düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine Yazıcı, şöyle konuştu:
"Ben 'Kendisi üretmiş' diyemeyeceğim, bu kadar da alçaklık olmaz. Mutlaka birileri tedarik etmiş. Bunu araç durumuna getirmiş. Bunun vasıtasıyla algı oluşturulmaya çalışılıyor. Dünyada da bunu yapanlar da Türkiye'de de var ama Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı'nın, yeri geldiğinde hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokrasiden söz edeceksiniz ama yeri geldiğinde hiçbir kural tanımayacaksınız. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nı hedef almak suretiyle en alçak davranışları sergileyeceksiniz. Bunun özeti müptezelliktir."
"Ana muhalefet partisi büyük bir şaşkınlık ve aymazlık içinde" olduğunu söyleyen Yazıcı, Türkiye'nin bu şaşkın ve aymaz pozisyondan kurtulması gerektiğini, CHP'lilerin de bunu hak etmediğini belirtti.
"TÜRKİYE SİYASETİ BU KARA TABLOYLA KARŞI KARŞIYA"
Yazıcı, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:
"Sözüm ona cambazlık da yapılıyor. Sahte olduğunu mutlaka bilmesi gerekir. Bilmiyorsa da bilen birine sorması lazım. Bu kadar hassas bir konuda eline tutuşturulan belgelerin gerçek olup olmadığını bilmesi, bunu bilebilecek kişilerin görüşlerini almak suretiyle kamuoyu önüne çıkması gerekirdi. Maalesef bugün Türkiye siyaseti bu kara tabloyla karşı karşıya kalmıştır. Elbette Türkiye bunlardan büyüktür. CHP camiası görünürde alkış verse de sonuçta bunun sahte olduğunu görecek ve genel başkanlarının etik kurallardan ne kadar yoksun bir davranış içinde olduğunu görünce eminim ki üzülecektir."
"CEZA KOVUŞTURMASINA KONU OLACAK BOYUTU VAR"
Yazıcı, "AK Parti'nin bu konuda tepkisi nasıl olacak?" sorusuna, "Geçen hafta Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız açıkladı. CHP, geçen hafta başlattığı söylem çerçevesinde, kişilik haklarını tahkir, tezyif ve saldırı teşkil eden fiil icra etmiştir. Bunun hukuki yaptırımı amacıyla tazminat davası açılmıştır. Bu eylemin ayrıca kişi hakları tahkir, tezyif ve suç isnatı içermesi dolayısıyla ceza kovuşturmasına konu olacak boyutu vardır. Eminim ilgili avukatlar bu alanlarda gerekli başvuruyu yapacaklar." karşılığını verdi.
"BİZE SALDIRI OLMADIKÇA DİLİMİZİ BOZMUYORUZ"
"Siyasetteki dil açısından ilerleyen süreci nasıl görüyorsunuz?" sorusu üzerine Yazıcı, şunları kaydetti:
"Biz her zaman dikkatliyiz. Dikkat ederseniz bize saldırı olmadıkça, tahkir, tezyif edici suçlamalar bize yöneltilmedikçe dilimizi bozmuyoruz ama bir yerde biz de insanız. Cumhurbaşkanımız da beşer. Elbette bu kadar akıl, mantık dışı saldırılara muhatap olunca cevap vermek durumunda kalıyoruz. Umuyorum bu herkese ders olur. İnsanlarımız, özellikle siyasetle meşgul olanlar dillerini daha kontrollü, siyasetlerini daha düzgün sözcüklerle izah eder duruma gelirler. Sonuçta yargı faaliyeti dışında bunların yaptırımını gerçekleştirecek olan aziz millettir. Millet sandık önüne geldiği zaman bu yaptırımı en güzel şekilde sandık sonuçlarıyla ortaya koyuyor."