Yazı şekillerden mi üretildi?
Yazının doğuşunu araştıran bilim insanları, robotları inceleyince ilginç sonuçlara ulaştılar.
Abone olYazının doğuşunu araştıran bilim insanları, harflerin dilin oluştuğu belli coğrafyadaki doğa şekillerinin izdüşümü olarak yaratıldığını öne sürdü.
Kızılderili çadırları birer A harfi sayılabilir mi?
Eski insanların ilk harfleri geliştirirken, etraflarındaki doğa şekillerinden etkilendikleri tezi, ilk bakışta oldukça normal ve insansı gelebilir. Ancak, söz konusu araştırma için insanlar veya çocuklar değil, robotlar kullanıldı. Robotların çevrelerini nasıl algıladıklarını inceleyen uzmanlar, robotların yürürken etraflarını farketmek için kullandığı nesne tanımlama teknolojilerini ele aldı.
Robotlar, köşeleri üç çizginin kesişimi temelinde Y, duvarları ise L olarak algılıyor.
Araştırmayı yürüten California Institute of Technology nönoloğu Mark Changizi araştırmayı şöyle açıklıyor: Robotların algısını incelerken, onların görüş açılarının bizim kullandığımız harflere benzediğini farkettim, örneğin, L, T, Y, K ve X gibi harflerin robotların görüş algısında yeri var. Bu algılar aslında doğanın birer izdüşümü olduğuna göre, insanlara da uygulanabilir.
97 YAZI SİSTEMİ İNCELENDİ
Changizi, Çince, Farsça, Latin ve 97 diğer yazı sistemindeki harf ve sembollerin insanların çevrelerinde algıladıkları şekillerin birer yansıması olduğunu söylüyor ve ekliyor; Tabii insanlar robotlardan daha güçlü görüş algısına sahipler.
EVRİM SÜRECİNDE ALGI YETİSİ GELİŞTİ
Changizi, evrim sürecinin insanların doğadaki şekilleri görüş algılarını geliştirdiğini ve bir coğrafyadaki kültürün yüzey şekillerinin nasıl algılanacağını etkilediğini belirtiyor. Buna göre, bireysel algı kültürel değerlerle birleşince insan toplulukları arasında ortak semboller ortaya çıkıyor. Ortak semboller, ortak fiziki coğrafya ile bunu algılayan kişilerin anladığı bir şekiller bütünü olarak gelişiyor. Yeni kuşakların kattıkları da buna ekleniyor.
L VE V TEMEL BİÇİMLER
L şeklinin V şekline dönüşebileceğini dile getiren Changizi, temel üç şekli baz alarak 36 türev şeklin geliştirilebileceğini vurguluyor. Bu şekillerin tümü de doğadaki fiziksel şekillere denk düşüyor. Bu teze göre, yazı için kullanılan semboller, insan gözünün kolay tanıması için hep algıladığı doğa şekillerinin birer izdüşümü.
Kaynak: Araştırma The American Naturalist dergisinde yayımlanmıştır.