Uluslararası yazarlar birliği PEN International, ifade özgürlüğüne yönelik bu kısıtlamalara açık bir mektup yayımladı.
Abone olTürkiye’de 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının ardından Twitter ve YouTube’a getirilen yasak, dünya çapından yazarların tepkisini çekti. Uluslararası yazarlar birliği PEN International, ifade özgürlüğüne yönelik bu kısıtlamalara açık bir mektup yayımladı. The Guardian gazetesinde yayımlanan mektupta hükümet, ‘çoğulculuğun, çeşitliliğin ve sözcüklerin özgürlüğünün kıymetini anlamaya‘ çağırıldı.
Mektubun imzacıları arasında, Günter Grass, Zadie Smith, Margharet Atwood ve Salman Rüştü gibi dünya çapında yazarlar var. Türkiye’den de Ahmet Altan, Mehmet Altan, Can Dündar, Perihan Mağden, Ece Temelkuran Oya Baydar, Orhan Pamuk ve Elif Şafak’ın imzaladığı mektupta şu ifadelere yer verildi:
FİKİRLERİN ÖZGÜR PAYLAŞIMI HAYATİ ÖNEMDE
“Biz, sözcüklere aşık olan, onları yaşayan ve onlarla nedef alan yazarlarız. İfade özgürlüğünün evrensel ve temel bir insan hakkı olduğunda hemfikiriz. Türkiye’de ‘sözcüklerin özgürlüğü’ konusunda derin endişe duyuyoruz. İnsanlar, ülke sınırlarının içinde ve ötesinde, konuşulan ve kağıda dökülen sözcüklerle bağ kurar. Fikirlerin özgürce paylaşılması demokrasinin yanı sıra yaratıcılık, empati ve hoşgörü için hayati bir önem taşır. Türkiye’de geçen yıl düzenlenen protestolara ilişkin raporumuzda da görüldüğü gibi, Türkiye’de hakaret suçlarından merkez medyada otosansüre, polisin gazetecilere uyguladığı şiddete ve internette daralan ifade özgürlüğüne kadar, çok sayıda ifade özgürlüğü sorunu yaşanıyor.
YASAL ZİNCİRLER KALDIRILMALI
Türkiye, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 154′üncü sırada. Çevirmenler, editörler, yayıncılar, şairler ve yazarlar, bir dizi yasal zincir nedeniyle adli kovuşturmaya ve hatta hapis cezasına maruz bırakılıyor. Bu yasal zincirler arasında, zalim terörle mücadele yasası, toğlantı ve gösterileri düzenleyen yasa, Türk Ceza Kanunu’nun hakaret, dini karalama, müstehcenlik, Türk halkını, devleti ve organlarını aşağılama, vicdani reddi teşvik gibi meseleler bulunuyor.
TÜRKİYE, İNTERNET KULLANICILARIYLA GURUR DUYMALI
Twitter ve YouTube’un tamamen yasaklanması, baskıcı bir yeni internet yasasının ardından geldi; bu durum, ifade özgürlüğüne yönelik kabul edilemez bir ihlaldir. 36 milyondan fazla internet kullanıcısıyla, Müslüman âleminin dünyayla en çok bağlantılı ülkelerinden biri olarak, Türkiye Avrupa’nın en genç internet kullanıcılarına ev sahipliği yaptığı için gurur duymalı. İnternet, farklı geçmişlere sahip olan insanların birbirine bağlanmasını ve düşüncelerini ifade etmelerini mümkün kılan internet, demokrasiyi destekleyen ve güçlendiren değerli bir ağdır.
ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER İHLAL EDİLİYOR
Twitter ve YouTube, sınıf, din, etnik köken veya siyasi görüş gözetmeksizin her bir kullanıcıya sesini duyurma olanağı veren ifade araçlarıdır. Türkiye’de 12 milyondan fazla Twitter kullanıcısı var, ki bu da ülkedeki sivil toplumun canlılığının bir göstergesidir. Türkiye, her ikisi de meşru ifade özgürlüğü hakkını savunan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi’ne taraf olan bir devlet.
Ankara İdare Mahkemesi’nin nihai karara varmadan önce Twitter yasağını askıya alıp TİB’i Twitter’a erişimi yeniden açmaya çağırmasını memnuniyetle karşıladık.
TÜRKİYE'NİN ETRAFI DÜŞMANLARLA ÇEVRİLİ DEĞİL
Biz, Türkiye’den ve dünya çapından yazarlarız. Başkalarının sorunlarını önemsiyoruz ve bu sorunların içiçe geçtiğini biliyoruz. Türkiye, Batılı demokratik değerlerin, sekülarizmin ve İslami kültürün bir araya geldiği bir ülke. Etrafı düşmanlarla çevrili değil. Uluslararası toplumun bir parçası. Türkiye’nin liderlerini, demokrasiden ve temel taşlarından biri olan ifade özgürlüğünden geri adım atmamaya, bunun yerine uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlülüklerine uyarak Twitter ve YouTube yasağını hemen kaldırmaya çağırıyoruz. Onları, bu güzel ülkenin, çoğulculuğun, çeşitliliğin ve sözcüklerin özgürlüğünün kıymetinin anlaşıldığı zaman daha güçlü olacağını hatırlamaya çağırıyoruz.”
Mektubu imzalayan yazarların tam metni:
Héctor Abad Faciolince
Boris Akunin
Svetlana Alexievich
Hanan al-Shaykh
Ahmet Altan
Mehmet Altan
Jirō Asada
Margaret Atwood
Oya Baydar
Marian Botsford Fraser Pen International’s writers in prison committee
Martín Caparrós
Fethiye Çetin
Can Dündar
Kerstin Ekman
Peter Englund Permanent secretary of the Swedish Academy
Álvaro Enrigue
Moris Farhi
Maureen Freely President of English Pen
Maggie Gee
Kaya Genç
Graeme Gibson
Francisco Goldman
Günter Grass Nobel laureate
Tarık Günersel President of Turkish Pen
Josef Haslinger President of German Pen
Eva Hoffman
Elfriede Jelinek Nobel laureate
AL Kennedy
Abbas Khider
Karl Ove Knausgård
Hari Kunzru
Valeria Luiselli
Perihan Mağden
Alberto Manguel
Bejan Matur
Blake Morrison
Neel Mukherjee
Sofi Oksanen
Michael Ondaatje
Orhan Pamuk Nobel laureate
John Ralston Saul President of Pen International
Sergio Ramírez
Salman Rushdie
Elif Shafak
Kamila Shamsie
Mikhail Shishkin
Sjón President, Icelandic Pen
Zadie Smith
Ahdaf Soueif
Hori Takeaki International secretary, Pen International
Janne Teller
Ece Temelkuran
Olga Tokarczuk
Tatyana Tolstaya
Jarkko Tontti International treasurer, Pen International
Dubravka Ugresic
Lyudmila Ulitskaya
Günter Wallraff
Per Wästberg President of the Nobel committee for literature
Sarah Waters
Hyam Yared President of Pen Lebanon
Samar Yazbek
Adam Zagajewski