BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Yazarlar, BBG'yi aratmıyor!

Hürriyet'in iki yazarı Emin Çölaşan ile Mehmet Ali Birand arasındaki kavga, skandallarıyla ünlü BBG evini gölgede bırakacak safhaya geldi.

Abone ol

Medya eleştiri siteleri arasında önemli bir yere sahip olan www.haberciler.com sitesi, medya dünyasının önemli iki yazarının tartışmasanı BBG Evi'ne uyarladı. İşte haber.... İkisi de aynı evde.. İkisinin de mesleği gazeteci... Biri İstanbul'da oturuyor, diğeri Ankara'da... 06 Emin'i kızdıran son olay, 34 Mehmet Ali'nin Belçika vatandaşı olması. Şimdi evimize dönelim ve tartışmanın son nedenini 06 Emin'in yazdıklarından öğrenelim: "KIBRIS'ta Rumlara ver-kurtul takımının önderi ve AB'nin Türkiye'deki baş avukatı Mehmet Ali Birand. O bir dış politika uzmanı! Geçmişinde sahtecilik ve devleti dolandırmaktan aldığı hapis cezası nedeniyle kara leke olsa bile, hiç kimsenin umurunda değil. Hatta kendisinin de! ‘‘Yaptımsa ben yaptım, kime ne’’ diyebilen pişkin biri. Okuyucum Berker Ertuna, bu arkadaşın geçmişte AB ve Kıbrıs konusunda yazdıklarını arşivden çıkarıp bana göndermiş. Mektubunda şöyle diyor: ‘‘Bugün soluk almadan Denktaş'a yüklenen bu şahıs, yakın geçmişte Kıbrıs konusunda bakın nasıl zehir zemberek bir şahinmiş! Yalnız o değil, elimde başka Karen Fogg çocuklarının yazılarından da örnekler var. Yaşını başını almış, üstelik keyfi yerinde adamlar devşirilip böyle bir ‘‘U’’ dönüşü için kıvama getirilmişse, mavi AB bayraklarıyla Kıbrıs'ta sokağa dökülenlere şaşacak ne var! Toplumsal belleğimiz o kadar zayıf ki, Birand'a her şeyi yakıştıracak bir insan olmama karşın, geçmişteki yazılarını görünce ben bile gözlerime inanamadım. Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yürütülen psikolojik savaşın figüranlarını halkımıza sergilemek için katkınızı dilerim.’’ * Peki Kıbrıs ve AB için yakın geçmişte ne yazmış bizim Mehmet Ali? İşte 19 Eylül 1997 tarihli Sabah Gazetesi'nde çıkan yazısından bölümler: ‘‘Bazı öyle gelişmeler yaşanıyor ki, bende kuşku yaratıyor. Sanki perde arkasında bambaşka şeyler hazırlanıyormuş, kimi ülkelerin kafalarının ardında başka hesaplar varmış gibi geliyor. Örneğin, Kıbrıs Rumlarının esnekleşmesi için kimse çaba harcamıyor. Aksine Klerides'e ‘ne yaparsan yap, biz yine de seni tam üyeliğe (AB üyeliğine) kabul edeceğiz' mesajları veriliyor. Rum yönetiminde ‘‘eğer çözüm olmazsa tam üyelik suya düşer’’ kuşkusu dahi yaratılmıyor. Hele Yunanlılar son derece rahatlar. Çubuklarını yakmışlar, keyifle sonucu bekliyorlar. Hiçbir AB ülkesi de Atina'yı uyarmıyor...’’ Ve o günlerin ‘‘şahini’’ endişelerini açıklıyor: ‘‘Çözümsüzlük... Bunu elde etmek çok kolay. Türk tarafının egemenlik ısrarı reddedilir, Ankara ile Denktaş ‘uzlaşmaz taraf' ilan edilir ve Kıbrıs Rumları AB'ye alınır...’’ Ve şimdi Mehmet Ali'nin 5 Eylül 1997 tarihli yazısına bakalım: ‘‘Amerika ve AB (Kıbrıs konusunda) kaş yapayım derken göz çıkarmaya hazırlanıyorlar. Zira onların formülü Rumların ağırlıklı olarak yöneteceği, sahiplik edeceği bir Kıbrıs'ta Türklere ‘arttırılmış azınlık hakları' tanımaktır. Batı için Kıbrıs, Rumlara aittir. Oysa çok yanılıyorlar... TÜRKİYE'NİN BİR KIBRIS ÇÖZÜMÜ SAYESİNDE AB'YE TAM ÜYE OLABİLECEĞİ VARSAYIMI, TAM ANLAMIYLA HAYALDİR. TÜRKİYE, KIBRIS'TA AĞZIYLA KUŞ TUTSA DAHİ (AB'ye) TAM ÜYE OLAMAZ.’’ * O zaman gerçekleri görüyormuş. Peki ama bu Mehmet Ali 4,5 yılda nasıl 180 derece döndü? Nasıl devşirildi? Geçmişte yazdıklarını nasıl inkár edecek? Yanıtı çok basit efendim! Şimdi yazacaklarımı okuyunca belki şaşıracak, belki de ‘‘normaldir, bu gibilerden her şey beklenir’’ diyeceksiniz. Dolandırıcılık ve sahtecilikten hükümlü Mehmet Ali Birand, 13 Eylül 2002 günü resmen BELÇİKA VATANDAŞI oldu! Çifte vatandaş! Meraklısı www.moniteur.be/fr-htm sitesinden giriş yapıp Belçika Adalet Bakanlığı kayıtlarında kendisinin ismine ulaşabilir. İsmi: Mehmet Ali Birand. Doğum tarihi: 9 Aralık 1941. Sayfa numarası 40574. Bu şahsın Belçika vatandaşlığını önce Ulusal Kanal açıkladı. Aydınlık Dergisi'nin bugün çıkan sayısında diğer ayrıntılar yer alıyor. İyi bir gazetecilik yaptılar, kutluyorum. Avrupa ülkelerinde yaşayan nice Türk'ün çifte vatandaş olması doğal. Ancak Mehmet Ali gibi bir ‘‘gazetecinin’’ Belçika ve dolayısıyla AB vatandaşı olması, akla sorular getiriyor. Acaba bu yüzden mi sürekli olarak AB pompalaması yapıyor, Kıbrıs'ta Denktaş'a veryansın ediyor, dün yazdıklarını unutup Rumlara ver, kurtul tezini savunuyor? Türkiye'de yaşayan biri, hangi ilişkilerle ve niçin Belçika vatandaşı oluyor? Türk makamlarından gerekli yasal izni aldı mı? Yazılarını/programlarını AB ve Belçika adına mı yazıyor/yapıyor, Türkiye adına mı? Geçmişteki fikirlerinden böyle çark etmesinin ve devşirilmesinin nedeni, AB pasaportu olabilir mi? Her neyse, Mehmet Ali ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine! Belçika vatandaşlığının ve AB pasaportunun hayrını görsün. Amin!"

ATM